Osmanlı'daki sahaflığa dair 10 bilgi
Osmanlı'nın başşehri İstanbul'da Kapalıçarşı'da şekillenen sahaflık geleneği, bir süre Beyazıt Sahaflar Çarşısı'nda devam etmiş, ardından Beyazıt, Beyoğlu ve Kadıköy gibi ilçelerde teşkilatlanarak ilerlemiştir. Uzun yıllar boyunca Ramazan ayında, Sahaflar Çarşısı'nın yanı başında kurulan kitap fuarları, bilgi ve kültür iklimini daha da canlı tutmaktaydı. İçinde bulunduğumuz olumsuz koşullar nedeniyle bu Ramazan ayında Sahaflar Çarşısı'na doğru bir uzanamasak da Osmanlı'daki sahaflığa dair bilgiler edinebiliriz. İşte Osmanlı'daki sahaflığa dair bilmeniz gereken 10 ilginç bilgi...
Giriş Tarihi: 25.04.2020
09:32
Sahaflar öncelikle Müslümanların Kur'an-ı Kerim ihtiyacını karşılamıştır
Orta Çağ İslâm dünyasında kitap istinsâhıyla uğraşan, kitap ve kitap yazımıyla ilgili yazı malzemelerini satan ve cilt yapan meslek mensupları, kâğıt anlamında kullanılan varak kelimesinden türetilen "verrâk" tabiriyle anılmışlardır. Verrâkları icra ettiği meslek ise "viraka" olarak tanımlanmıştır. Aynı kökten türetilen "yüverrikü" fiili "yazıyor, istinsâh ediyor" anlamında kullanıldığından, tabakat kitaplarında ilk dönemlerdeki nâsih /müstensihlerin verrâk olarak tanımlanabildiği görülmektedir. İslam medeniyetinde kitap denince akla "Kur'an-ı Kerim" gelmesinden ötürü medeniyetimizde kitapla meşgul olan sahaflar, Kur'an-ı Kerim ile işe başlamışlardır. Önceleri Müslümanların mukaddes kitabı Kur'an-ı Kerim ihtiyacını karşılamak üzere gerek yazarak gerekse yazdırarak kitabı çoğaltıp satmışlardır.
Halil İnalcık'ın kaleminden Osmanlı hakkında bilinmesi gerekenler
Bedestende bir sahaf çarşısı
Osmanlı, İstanbul'un fethinden sonra inşa edilen Bedestende (Kapalıçarşı) ayrı bir "çarşı" vererek sahaf dediğimiz esnaf grubunu bir çatı altında toplamıştır. 4 yüz yılı aşkın Kapalıçarşı içinde çalışan esnaf, 1894 İstanbul depremiyle perişan olan Kapalıçarşı'dan çıkmış ve bugün Beyazıt'ta Sahaflar Çarşısı denilen ve aslında Hakkaklar Çarşısı olan dükkana yerleştirilmiştir.
Osmanlı hastaneleri
19. yüzyıla kadar Müslümanlara özgü bir meslek olan sahaflık
Sahaflık Osmanlı'da Müslümanlara mahsus bir meslekti. Tanzimat'a kadar olan dönemde gayrimüslimler sahaflık yapamazlardı. XIX. asrın ikinci yarısında gayrimüslimlerin kitap basım işine girmelerine ve kitapçı dükkânları açmalarına müsaade edilmişse de, bu tür dükkânlarda dinî kitapların satışı yasaklanmıştır.
İstanbul'da inşa edilen ilk Osmanlı sarayı: Saray-ı Atik-i Amire
Osmanlı'da sahaflar devlet görevlisi sayılmıştır
Osmanlı'da sahaflar ulema sınıfından kimseler olduğu için devlet görevlisi sayılmışlardı r. Nitekim sahafların çoğu din görevlisi, imam, müezzin, kadı, müderris mesleklerini icra ederler. Sahaflığı ise ikinci iş olarak yapmışlardır.
Osmanlı tıbbına dair 25 ilginç bilgi
Sahaflarda bilgili ve ahlaklı olma şartı aranmıştır
Osmanlı'da hafız- kütüblük müessesi vardı. Hafız- kütüblük şeyhülislam tarafından imtihan edilen ve çok incelikleri olan bir meslektir. Mesleği icra edenler kültürel birikimleri sayesinde vakıf kütüphanelerinde görev almayı hak kazanmışlardır. Bilgisayarın olmadığı dönemlerde literatürü bilmek zorunda olan bu şahıslar aynı zamanda kitapların muhafazasında da sorumludur. Osmanlı döneminde sahaflar hafız-ı kütübün sivil temcilcisi olarak görülmüş ve sahafların ahlak ve bilgiyle yoğrulmuş olması istenmiştir.
Tarihe tanıklık etmiş 5 kütüphane