Osmanlı'nın ilk resim sergisini açan Şeker Ahmed Paşa’ya dair bilinmeyenler
Güzel huylu ve hoşsohbet olduğu için Şeker Ahmed Paşa diye adlandırılan bu tıbbiyeli ressam, aynı zamanda Osmanlı'daki ilk resim sergisinin de mimarıydı. Etrafında iyi huylu, sakin bir kişilik olarak bilinen Paşa, arkadaşları tarafından şeker adıyla çağrılırdı. Şeker Ahmed Paşa kuvvetli seziş kabiliyeti ve tertemiz ahlak saflığı ile kişiliğini buldu, Türk sanat tarihinde ön saflarda yerini aldı. Sizler için Osmanlı'da ilk resim sergisini açan Şeker Ahmed Paşa'ya dair bilinmeyenleri derledik.
Üsküdar'da, 1841 yılında dünyaya geldi. Dokuz yıl süren tahsil döneminden sonra, sınavla öğrenci kabul eden Tıbbiye Mektebi'ni kazandı. Acı çeken hastalara hemen şifa bulamamak gibi nedenlerle Tıbbiye'nin kendisine uygun bir seçim olmadığına inanarak, annesinin de doktor olmasını pek desteklememesi üzerine buradan ayrılarak Harbiye'ye geçti.
Çoban köpekli peyzaj
Meydana getirdiği eserleri ile güzel sanatlarla oldukça ilgili olan Sultan Abdülaziz'in dikkatini çekti. Abdülaziz tarafından 1864'te Paris'e resim öğrenimi için gönderildi. Paris'te gerçekçiliğin öncüsü Gustave Courbet ile Barbizon Okulu'ndan etkilendi. Eserleri beğenilen genç sanatçının, tahsilini tamamlayınca mükâfat olarak üç ay da Roma'da çalışması uygun görüldü.
Karpuz dilimli üzümlü natürmort
Şeker Ahmet Paşa'nın resimlerinde doğanın üstünlüğü hakimdir. Resimlerindeki durgun ve sürekli ışık, nesnelere zamanı aşan anıt izlenimi verir. Natürmortlarında ağırlıklı olarak meyveleri daha az olarak da çiçekleri konu alır. Bazı örneklerde de hem meyveler hem de çiçekler vardır. Manzaralarında çoğunlukla toprak renkleri ve yeşilin tonlarının ağırlık kazanır.
Şeker Ahmet Paşa'nın tek figür resmi kendi portresidir. Kendi kuşağında bu konuyu işleyen tek isim olan sanatçı; kırmızı fesi ve bıyığı ile bir Osmanlı aydınını anlatır. Sol elindeki köşeli palet, sağ elindeki fırça ile tuval önünde durması da sanatçı kimliğini ön plana çıkarması bakımından önemlidir.
Şeker Ahmed Paşa, 1892 yılında kurulan Yıldız Çini Fabrikası'nda üretilen porselenler için desenler çizdi. Yıldız Sarayı'nın bazı bölümlerinin duvar resimlerinde ise başka sanatçılar ile birlikte imzası vardır. Eğitimci yönü de bulunan Paşa, ders vererek ya da dolaylı yollarla birçok genç sanatçıyı da etkiler. Öğrencileri arasında Celal Esad Arseven, İbrahim Çallı ve Halil Dikmen gibi ünlü ressamlar vardır.