Osmanlı’nın kayıp eseri: Sarraf İskender Paşa Mescidi
Kur'an-ı Kerim'de namazın emredilmesinin hemen ardından cami ve mescitler adeta İslam'ın simgesi olarak tezahür eder. Müslümanların hayatını idame ettiği coğrafyalarda bu ibadethanelerin oldukça yaygın bir şekilde inşa edildiği görülür. Bilhassa Osmanlı Devleti, cami mimarisine hat safhada önem verir. Görenleri büyüleyen eserlere imza atsa da ne yazık ki bu süreçte birtakım yapıların yalnızca ismi günümüze ulaşır. Sarraf İskender Paşa Mescidi de bugün sadece adını bildiğimiz bir mescit olarak kayıtlarda yer alır.
Giriş Tarihi: 06.10.2023
15:05
Güncelleme Tarihi: 06.10.2024
08:57
İslam’da cami ve mescitlerin önemi
◾ İslam dininde mescit ve camiler Müslümanlar için o denli önem taşır ki inşası hadis ve ayetlerde tavsiye edilir, bu hususta görev alan kimseler övülür. Aşağıda bulunan ayet ve hadislerde bu durum aşikârdır:
"Kim Allah için bir ev inşâ ederse (mescid yaparsa) Allah da cennette onun için bir ev yapar." (Müslim, Zühd, 44)
"Allah'ın mescitlerini sadece Allah'a ve âhiret gününe inanan, namaz kılan, zekât veren ve ancak Allah'tan korkan kimseler tamir ederler. İşte onlar doğru yolda olanlardır. " (Tevbe, 9/18)
Camilerin önemi hakkında ayet ve hadisler
İstanbul’un cami ve mescitleri
◾ Dünya üzerinde İslam'ın somut bir şekilde yaşanıp yaşatıldığı ülkelerin başında Türkiye gelir. İslam'da cami ve mescitlerin öneminden dolayı Müslümanların edinmiş olduğu hassasiyet, İslam beldelerinde cami merkezli şehir yapılanmalarına yol açar.
◾ İstanbul, cami etrafında imar edilen şehirlerdendir. Bulundurduğu cami sayısı bakımından Türkiye'nin en önde gelen şehridir. Tarih boyunca da cami ve mescit mimarisinin en güzel örneklerine ev sahipliği yapmıştır.
◾ Köklü bir tarihe sahip Fatih, İstanbul'un camileri denince ilk akla gelen ilçedir. Hemen her sokağında muhteşem yapılarıyla ziyaretçilerini karşılayan ilçe, dünyaca ünlü birçok camiyi sınırları içinde barındırır.
◾ İstanbul'un orijinalliğini koruyan en eski selatin camisi Beyazid Camii, devasa külliyesiyle Fatih Camii, tüm ihtişamıyla gözleri kamaştıran Süleymaniye Camii bunlardan birkaçıdır. Ancak ne yazık ki Fatih'te günümüze ulaşamamış birçok cami mevcuttur.
Londra'daki kayıp Osmanlı Camii
Bab-ı Ali Caddesi’nde kayıp bir mescit
◾ Bugün yayıncılığın merkezi sayılan Cağaloğlu'nda bulunan Bab-ı Ali Caddesi, adını Osmanlı Dönemi'nde sadrazamların ikamet ettiği Bab-ı Ali Sarayı'ndan alır. Bab-ı Ali , yüce kapı anlamına gelen bir tamlamadır.
◾ Bab-ı Ali Caddesi üzerinde bulunan Cezeri Kasım Paşa Cami'nin yakınında günümüze ulaşamayan bir mescit olduğu rivayet edilir. Sarraf İskender Mescidi veya Mehmed Ağa Mescidi isimleriyle kayıtlara geçen bu cami hakkında pek fazla bilgiye rastlanmaz.
Sarraf İskender Paşa Mescidi
◾ Tarihi kaynaklarda Sarraf İskender Mescidi, Sarraf İskender Camii, Sarraf İskender Çelebi Mescidi, Kara İskender Mescidi ve Mehmed Ağa Mescidi olmak üzere birkaç farklı isimle anılır. 18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın başlarında inşa edildiği tahmin edilir. Başlangıçta mektep olarak hizmet verir.
◾ 1862 yılında meydana gelen Hocapaşa yangınında büyük zarar gören yapının restorasyonu esnasında üzerine mescit inşa edilmiş olması muhtemeldir. Mescit inşaatının Sarraf İskender Paşa veya Mehmed Ağa tarafından yürütüldüğü düşünülür. Birtakım rivayetlerde ise mescit, en başından beri mektep ile mevcuttur ve yangın sonrası yerle bir olur. Bunun üzerine herhangi bir yenilenme çalışması da görülmez.