Osmanlı'nın savaş hazırlıklarını yaptığı "Kocayayla" hakkında tarihi bilgiler
Ülkemizin uçsuz bucaksız coğrafyasında yemyeşil alanlara, unutulmaz doğa manzaralarına ve dinlendirici bir atmosfere sahip pek çok saklı güzellik bulunur. Uygarlıklar beşiği Anadolu'nun cennet köşelerinden biri olan Bursa da hem tarihi hem de doğa turizmi ile en çok tercih edilen illerimizden biri. Bursa 'nın dağ ilçelerinden Keles'in sınırları içinde bulunan, Osmanlı 'nın savaşa hazırlandığı Kocayayla, kentin en ünlü piknik ve mesire yerleri arasında yer alır. İşte tarihte savaş üssü olarak kullanılan "Kocayayla" hakkında bilgiler...
Giriş Tarihi: 24.05.2020
16:59
Güncelleme Tarihi: 24.05.2021
10:08
Anadolu'nun cennet köşelerinden Bursa
Anadolu'nun cennet köşelerinden Bursa ve çevresi , çok eski çağlardan beri yerleşimlere sahne oldu. Bursa bölgesi, MÖ. 4. yüzyılda Bithynia devleti kurulana dek çeşitli kolonilerin ve ülkelerin egemenliğinde yaşamıştı. Bu tarihlerde Bursa ve civarında var olan tek kent Cius/Gemlik'ti. Cius kentinin kuruluşu MÖ. 12. yüzyıla kadar uzanır. Apamea/Mudanya kentinin ise MÖ. 10. yüzyılda; Uluabat Gölü'nün üzerinde bir adada bulunan Apollonia/Gölyazı'nın ise MÖ. 6. yüzyıldan daha önce kurulduğu belirtilir.
Bursa, Osmanlı'nın ilk 200 yıllık döneminde diğer kentlere göre büyük gelişmeler göstermiş, birçok mimari yapı ile süslenmiştir. I. Murad zamanından başlayan Hüdavendigar Külliyesi, I. Beyazid'ın yaptırdığı Yıldırım Külliyesi, I. Mehmed (Çelebi) döneminde başlayıp II. Murad zamanında tamamlanan Yeşil Külliye Bursa'nın mekansal gelişimini etkileyen ve bugün de ayakta duran büyük komplekslerdir.
Bursa'nın gezilecek tarihi yerleri
Türkiye'nin de en büyük yaylalarından biri
Kocayayla, Keles ilçe merkezi yakınlarında yer alan, adından da anlaşılacağı üzere oldukça büyük bir yayladır. Etrafı karaçam ağaçlarıyla örtülü olup, yayla içinde de yer yer çam, meşe, gürgen, alıç, kavak ve erik ağaçları mevcuttur. Yaklaşık 400.000 m2'lik açık çayır ve mera alanına sahip olan Kocayayla, Türkiye'nin de en büyük yaylalarından biri olarak bilinir.
Deniz seviyesinden yüksekliği bin 200 metre olan yayla, bol oksijenli temiz havası ile kalp, verem, akciğer, astım, anemi ve benzeri hastalıklar için tavsiye edilen nitelikler taşıyor.
Fetihler sırasında üs olarak kullanıldı
Bu bölge Bursa, İnegöl ve Atranos (Orhaneli)'tan önce Osmanlıların hakimiyetine girmiş, Bizans'a ait bu üç tekfurluğun ortasında ve oldukça stratejik bir konumda bulunduğu için buraların fethi sırasında üs olarak kullanılmış.
Osmanlıların kuruluş dönemlerinde civardaki yörük aşiretleri tarafından Domaniç yaylarıyla birlikte yaylak olarak istifade edilmiş, ayrıca saray atları için nitelikli bir otlakiye vazifesi görmüştür.
Osmanlı tarihinde bilmeniz gereken ilkler
Orhan Gazi ile Nilüfer Hatun'un düğünleri
Bir rivayete göre Orhan Gazi ile Nilüfer Hatun'un düğünlerinin burada yapıldığı belirtilir. Konar-göçer yörük aşiretleri her yıl yaz başlangıcında hayvanlarını otlatmak üzere yaylalara çıkmadan önce yazı karşılamak ve yaz mevsiminin gelişini kutlamak amacıyla burada toplanır ve şenlikler düzenlerler.
Zira yörükler için yaz, bir yayla mevsimi ve yörüğü yörük yapan unsurları icra edebilme mevsimidir. Yazın gelişi yörük için en önemli bayramdır.