Osmanlı'nın veteriner yetiştirme okulu: Baytar Mektebi
Osmanlı Devleti'nde hayvan hekimliği, at bakımı ön planda olarak gelişmişti. Ordunun hareket gücü atların bakımı, cinsleri ve soyları, büyük önem taşıyordu. Öte yandan hayvanların sık sık hastalanması, salgınlar nedeniyle çok sayıda hayvanın telef olması, Osmanlı coğrafyasında hayvancılığın gelişmesini engelliyordu. Bu nedenle sivil hayvancılığın gelişmesine katkı sağlayacak yetişmiş eğitimcilerin önemi büyüktü. Baytar Mektebi, bu amaçla kurulmuş; meslek edinmek ve çalışmak isteyenler için önemli bir kurum olmuştu. Öyle ki, ilk mezunları arasında Mehmet Akif de bulunuyordu…
Devlet içindeki farklı alanlarda, eğitim ve uygulama anlamında yetişmiş eleman ihtiyacını karşılayacak türden öğrenim daha önce lonca teşkilatı içinde gerçekleştiriliyordu. 18. yüzyılın sonu itibariyle Avrupa'daki tekniğin gelişimi ve sanayi alanındaki gelişmeler, Osmanlı Devleti'ndeki mesleki eğitimde bir dönüşümü gerektirdi.
19. yüzyılda Tanzimat Fermanı'nın ilanı yenilik ve yapılanma anlamında önemli bir dönüm noktası olsa da fermanda eğitimle ilgili bir madde yer almıyordu ve eğitim faaliyetleri eski düzende ilerliyordu. Tanzimat'ın başarısız yönlerinin ortadan kalkması için Sultan Abdülmecid atılımda bulundu.
Mekteb-i Harbiye, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane ve Mekâtib-i Umumiye Nezareti gibi okulların ardından memlekete faydası olan ziraat, ticaret ve sanayi ile ilgili ilim ve maarifin de oluşturulması için harekete geçildi.
Bu doğrultuda ülkenin kalkınmasını sağlayacak, tarım ve hayvancılık konusunda eğitim verecek uygulamalı ziraat ve baytarlık mektebi açıldı.
Osmanlı'da memur yetiştirmek için açılan okul: Mekteb-i Mülkiye
Öte yandan hayvanların sık sık hastalanması, salgınlar nedeniyle çok sayıda hayvanın telef olması, Osmanlı coğrafyasında hayvancılığın gelişmesini engelliyordu.
Osmanlı'da 1847, 1877, 1881, 1889, 1893,1894 1899, 1905, 1906 yıllarında görülen sığır vebası salgınında çok sayıda hayvan telef olmuştu.
Eğitmen ihtiyacını karşılamak üzere, Avrupa'dan sözleşmeli uzman veteriner hekimler hoca olarak tayin edilmişti.
Askeri mektepten çıkan talebelerin sivil baytar ihtiyacını karşılamaması, giderek artan salgın hastalıklarda hayvan kayıplarının sayısının artması, verimli hayvancılık yapılamaması gibi sebepler, baytarlık eğitiminin kapsamının genişletilmesini gerektirmişti.
Bu dönemde baytarlık sınıfları dışında bir de Mülkiye Baytar Mektebi'nin temelleri atılmış; sivil baytar mektebi kurma yolundaki ilk adım atılmıştı.
Mülkiye Baytar Mektebi, ilk iki sınıfı 1889'da Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye'de, son iki sınıfı ise 1891 senesinde Halkalı Ziraat Mektebi binasında olmak üzere, Orman Maden ve Ziraat Nezareti'ne bağlı olarak eğitimine başladı.