Roma'ya başkaldıran Suriyeli kraliçe kimdi?
Antik Palmira kraliçesi Zenobia, Mısır'ı fethetmiş, Roma vilayetlerini ele geçirmiş ve ülkesini neredeyse Roma'ya denk bir imparatorluğa çevirmişti. Ancak yine de Roma İmparatorluğu'na bağlı bir devlet durumundaydı. Zenobia bunu değiştirmenin yollarını arıyordu. İşte, esareti kabul etmeyen Suriye Kraliçesinin öyküsü…
MS 3. yüzyılın ortalarında, Roma İmparatorluğu siyasi ve ekonomik bir krizin içerisindeydi, sınırları sürekli saldırılara maruz kalıyor, merkezi ise ayakta durmaya çalışıyordu. 260'daki büyük yenilgi ve İmparator Valerian'ın Persler tarafından esir alınışı Roma yönetimini daha da büyük bir kargaşaya sokmuştu. Avrupa'da, isyancı Galya İmparatorluğu Roma'dan ayrılmaya başlamıştı. Zayıflayan ve sarsılan imparatorluk karşısında Zenobia, kendi imparatorluğunu kurabileceğini anlamıştı.
Zenobia'nın öyküsü yüzyıllar boyunca tartışmaların konusuydu. Roma biyografiler koleksiyonu Historia Augusta'da, Zenobia'nın kendisini Kleopatra'nın da bir ferdi olduğu Mısır'ın Ptolemaios hanedanıyla bağdaştırdığı belirtiliyor. 9'uncu yüzyılda yaşamış İranlı Taberi gibi doğulu tarihçiler Zenobia'nın Yunan değil Arap kökenli olduğuna inanıyordu. Modern tarihçilerse Palmira kraliçesinin Ptolemaios soyundan değil muhtemelen iyi eğitim aldığı, Palmiralı itibarlı bir aileden geldiği hususunda ortak düşünceye sahiplerdi.
"Çağımız Avrupa'sında birçok kadın bir imparatorluk yükünü başarıyla taşımaktadır. Başarıları pek bilinemeyen Semiramis'i ayrı tutarsak, Asya töreleri ve iklimin kendi cinsiden olanları hükmü altında tutan boyunduruğu yalnız Zenobi'nin dehası kırıp atmıştır. Kendisinin Mısır'da saltanat sürmüş Makedonya krallarının soyundan olduğunu söylüyordu. Güzelliği Kleopatra'nınkiyle boy ölçüşüyordu. Değerlilik ve iffet bakımlarından ondan üstündü. Nitelikleriyle kendi cinsidekilerden yüksek olan Zenobi ayrıca kadınların en güzeliydi. Esmer teni, parlak beyaz dişleri, gür ve ahenkli sesi, iri siyah gözleri vardı. Öğrenim ruhunu aydınlatmış, doğal yeteneklerini daha da artırmıştı. Latince bilmiyordu, ama Yunancayı, Sirlak ve Mısır dillerini aynı yüksek düzeyde biliyordu."