Rusya’nın kaderini değiştiren hükümdar
Petro tahta geçtiğinde Rusya, Avrupa siyasetinde fazla ağırlığı olmayan sıradan bir devletti. Çarın reformlarıyla Rus modernleşmesi başladı. Petro, milletlerin gelişiminde liderlerin oynadığı role örnek olarak gösterilir.
Giriş Tarihi: 30.06.2019
12:30
Güncelleme Tarihi: 30.06.2019
12:48
Tarihi kimin inşa ettiği tartışılan ve üzerinde birçok teori üretilen bir konudur. Bu teorilerden birine göre tarihi karizmatik liderler inşa ederler. İngiliz tarihçi Thomas Carlyle, "Kahramanlar" isimli eserinde dünyaya yön verip, kitleleri peşinden sürükleyen liderlerin tarih üzerindeki rollerini anlatır.
Çar Petro'nun Rusya tarihindeki dönemi milletlerin gelişiminde liderlerin oynadığı role örnek olarak gösterilir. Petro, on yaşındayken 1682'de tahta çıktı. Ancak üvey ablası Sofiya'nın, o dönemin sürekli ordusu olan Strelitzleri ayaklandırmasıyla tahtı hem bedenen hem de aklen sakat olan kardeşi İvan ile paylaşmak zorunda kaldı. İvan birinci çar, Petro ikinci çar, Sofiya da naibe ilân edildi. Ülkeyi Sofiya idare ediyordu.
(Poltava Savaşı)
Petro ve annesi Nataliya'yı başkent yakınlarındaki bir köye sürdü. Petro bu dönemde Latince, Almanca, Felemenkçe öğrendi. Sürekli okudu. Rusya'ya gelen Avrupalılar'la yakınlık kurarak medeniyetleri hakkında bilgi sahibi oldu. En büyük tutkusu denizcilikti. Çocukluğunda kayıklardan oluşan bir filo kurmuştu ve bunlara Peresvavl Gölü üzerinde manevralar yaptırdı. 1689'da Petro'dan tamamen kurtulmak isteyen Sofiya ve yandaşlarının hazırladığı komplonun başarısız olmasıyla tahtı üzerindeki gölge kalktı.
(Rus Çarı Petro)
1697'de 270 kişilik bir toplulukla kendisini gizleyerek Avrupa'ya gitti. Hollanda'yı ve İngiltere'yi gezdi. Amsterdam ve Zaandam tersanelerinde birkaç ay kaldı. Buralarda bir işçi gibi çalıştı. Avrupa'da kaldığı sürece gördüğü her şeyi inceledi. Örnek modeller hazırlattı. Cevdet Paşa, onun Avrupa'da kalmasını "Büyük Petro Avrupa'yı gören, orada yaşayan, ilim ve fenni orada öğrenen bir adamdı. Bizimkilerin böyle bir gezme ve görme imkânı olmadığı için tecrübesizliklerimiz oldu" sözleriyle değerlendirir. Avrupa dönüşünde reformlara başladı.
Avrupalı gibi giyinmeye zorladığı Rus asillerinin sakallarını kestirtti. Sakalını kesmeyenlerinkini kendi eliyle kesti. Petro'dan önce düzenli bir Rus ordusu yoktu. Soyluların beslediği askerler, Kazaklar, Strelitz muhafızları ve ordunun yarısını meydana getiren yabancı paralı askerler Rus ordusunu oluşturuyordu. Rusya'nın ilk milli ordusu onun zamanında kuruldu. Askerliği zorunlu hale getirerek, paralı askerlere olan ihtiyacın ortadan kalkmasını sağladı.
(Petro, boyarların sakallarını kesiyor)
Ateşli silahların kullanılmasını yaygınlaştırdı, askerî eğitime önem verdi. Kara ordusunda ve donanmada ağır silahları kullanacak insanların eğitimi için akademiler kurdu. Daha önce Rusya'nın Baltık Denizi'nde ve Karadeniz'de limanı olmadığı için donanması da yoktu. İlk Rus donanmasını kurdu ve ülkesinin denizlerde de bir güç olarak boy göstermesini sağladı. Osmanlı İmparatorluğu'ndaki yeniçerilere benzeyen Strelitzler'i yok etti.
Viyana bozgunu yıllarında Osmanlı'ya karşı kurulan Haçlı ittifakına katılıp, Azak'ı işgal etti. İsveç Kralı Demirbaş Şarl'ı defalarca mağlup olduktan sonra Poltava Savaşı'nda yendi. Ancak 1711'de Prut Savaşı'nda Osmanlı ordusuna mağlup oldu. Ancak Baltacı Mehmed Paşa eline geçen Rus ordusunu yok etme şansını kullanamadı. Petro 1716'da ikinci kez Avrupa'ya seyahat etti. 1725'te öldüğünde arkasında çok farklı bir Rusya bırakmıştı.