Sultan Abdülhamid'in en özel muhafız birliği: Söğüt Alayı
Osmanlı'nın en zor döneminde yaşayan Sultan Abdülhamid'in kendi güvenliğini sağlamak için 200 kişiden oluşan bir süvari birliğini kurduğunu biliyor muydunuz? Ya da 'Söğüt Alayı' denilen bu birliğe girmek için son nefeslerine kadar sultana itaat ve sadakat göstereceklerine dair yemin etmelerinin yanında askerlerin, beş vakit namaz kılmaları gerektiğini? Sizler için, Sultan Abdülhamid'in en özel muhafız birliği olan Söğüt Alayı hakkında merak edilenleri ve bilinmeyenleri derledik.
Giriş Tarihi: 01.03.2019
12:23
Güncelleme Tarihi: 10.05.2019
12:30
ABDÜLHAMİD'İN EN ÖZEL ALAYI
Osmanlı'nın zor bir döneminde tahta çıktan İkinci Abdülhamid Han, şahsi güvenliğine dikkat eden bir padişahtı. Muhafızlara tam anlamıyla güvenmeyen sultan, güvenliğini kendi kurduğu özel bir alayın sağlamasını istedi. Böylece Abdühamid, Yıldız Sarayı'nın etrafına Ertuğrul ve Orhaniye kışlalarını yaptırarak bu kışlalara asker yerleştirdi.
Böylece 200 kişiden oluşan Söğüt Alayı, Söğüt Maiyet Bölüğü, Ertuğrul Alayı adlarıyla da anılan birliği, Anadolu'nun Bilecik, Söğüt, ve Eskişehir bölgelerinde yaşayan; mertliği, cesareti ve ahlakı bakımından Abdülhamid'in dikkatini çeken gençler tarafından oluşturuldu.
İkinci Abdülhamid'in özel güvenliğini "öz hemşerilerim" dediği Söğüt Alayı'na mensup Türk çocukları sağladı. Bu özel muhafız alayının mensupları Karakeçili ailesinin çocuklarıdır. Sultan İkinci Abdülhamid, bu alay ile yakından ilgilenirdi ve onlara çok güvenirdi. Çünkü onlar devleti ayakta tutan Karakeçili aşiretinin mensupları ve Osmanlı hanedanının akrabalarıydı.
SÖĞÜT ALAYI’NIN KURULUŞ HİKÂYESİ
Abdülhamid Han, Cuma selamlığından dönerken, nöbet yerlerinin boş olduğunu görür. Sadece iç kapıda iki nöbetçi vardır. "Nerede diğerleri" diye sorar, aralarında şöyle bir konuşma geçer:
– "Bilmiyoruz, komutan herkese istirahat verdi." – "Siz niye gitmediniz?" – "Biz atalarımızdan böyle öğrendik, nöbet yerini terk etmeyiz." – "Siz kimsiniz, nerelisiniz?" – "Söğüt'ten, Kayı Boyu'ndanız."
Sultan, Söğüt kaymakamı ve ileri gelenleri çağırır, "Anladım ki Atam Ertuğrul'un adetini terk etmişim. Bana Kayı ailelerinin gençlerinden bir muhafız birliği oluşturun" der.
İkinci Abdülhamid'in seneler boyu başkatipliğini yapmış olan Tahsin Paşa, Söğüt Alayı'nın mensupları hakkında hatıralarında şöyle bahsetti:
"Yıldız Sarayı'nda yaşamış olanların her çeşidini, ahlaki davranışların her rengini, iyilik ve kötülüklerin her derecesini görmüş bir insan sıfatıyla şunu söylemeyi kendime vicdan borcu bilirim ki; damarlarında Türk neslinin temiz ve mübarek kanı dolaşan Karakeçili bölüğünden hiçbir fert, hiçbir şekil ve surette ne şahsen, ne de birisine aracı olarak fenalık etmemiş ve fenalığa alet olmamıştır. Bunlar Yıldız Sarayı'na bir kaya gibi girdiler, dönüş zamanı geldiğinde yine bir kaya gibi tertemiz ve lekesiz çıktılar. Allah kendilerinden razı olsun!"