Sultan Birinci Ahmed ve 14 sayısındaki gizem
Savaş ve askerlik alanlarında usta olan Sultan Birinci Ahmed'in, 402 yıl önce bugün ibadete açılan Sultan Ahmed Cami'nin inşasında bizzat toprak taşıdığını biliyor muydunuz?
Giriş Tarihi: 18.04.2019
13:40
Güncelleme Tarihi: 09.06.2019
13:51
1-OSMANLI PADİŞAHLARININ ON DÖRDÜNCÜSÜ
Sultan Birinci Ahmed, 14. Osmanlı padişahı avcı, hattat, şair, çiçekçi, III. Mehmed ile Handan Sultan'ın oğlu, I. Mustafa'nın kardeşi, II. Osman ile IV. Murad ve Sultan İbrahim'in babasıdır. Mezarı Sultanahmet'te, Sultan Ahmet Cami'si yanındaki 36 sandukalı büyük türbesindedir.
Ok atmak, kılıç kullanmak, ata binmek gibi savaş ve askerlik alanlarında çok usta olan Sultan Birinci Ahmed, ava ve cirit oyununa çok düşkündü. Çok sade giyinirdi. Babası Sultan Üçüncü Mehmed'in vefati üzerine 21 Aralık 1603'te, Eyüb Sultan'da kılıç kuşanarak tahta geçti. Sultan Birinci Ahmed, Kanuni Sultan Süleyman'dan sonraki padişahlar içinde devlet işleriyle yoğun şekilde uğraşan ilk padişahtı. Çocuk denecek yaşlarda bile mükemmel kararlar alırdı. Daima ilim ve irfan sahibi büyük kişilerle birlikte olur ve onlara akıl danışırdı. Sultan Birinci Ahmed'in hayatında on dört sayısının önemli bir yeri vardır. Çünkü on dört yaşında padişah olmuş, on dört yıl saltanat sürmüş ve Osmanlı padişahlarının on dördüncüsüdür.
2- ON DÖRT YAŞINDA TAHTA GEÇTİ
Babası III. Mehmed'in Saruhan valiliği sırasında 28 Nisan 1590'da Manisa'da doğdu. Annesi Handan Sultan'dır. Celâlî fetretinden dolayı sancağa çıkamamıştır. Babasının 18 Receb 1012'de (22 Aralık 1603) ölümü üzerine on dört yaşında tahta geçti. Sancağa gitmeyip tahta çıkan ilk Osmanlı padişahıdır. İlk işi, III. Murad ve III. Mehmed devirlerinde devlet işlerine müdahaleleriyle çeşitli olaylara sebebiyet veren Safiye Sultan'ı (Venedikli Baffa) Eski Saray'a göndermek oldu.
3- KARDEŞ KATLİ YASASINI KALDIRDI
Yıldırım Bayezid döneminde başlayıp, Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmed) döneminde kanunlaşan kardeş katli yasasını kaldırmıştır. Yerine ekber ve erşet (ailenin aklı başında olan en büyük üyesi) sistemini getirmiştir. Böylece oğullarından üçü padişah olmuştur. Bunlar sırası ile Genç Osman, IV. Murad ve İbrahim'dir. Ayrıca kardeşi Mustafa'yı da önceki padişahlar gibi katletmemiş, yaşamasına izin vermiştir. Nitekim kardeşi Mustafa da padişah olmuştur. Bu yeni kanun, kardeş katlini önlemesi açısından Osmanlı tarihinde büyük bir önemi haizdir.
4- HALKINI ZULÜMDEN KURTARDI
Anadolu'da isyanların çoğalması üzerine halkın ekserisi köylerini terk etmiş, çok sayıda köy harap olmuş ve bazı askerî sınıflar, halkı dağılmış olan köyleri "mülk-i mevrûs"ları gibi tasarrufları altına almışlardı. Bu yüzden hazine nüzül ve avârız vergilerinden mahrum kalmıştı. Halkı ehl-i örfün zulmünden kurtarmak için 30 Eylül 1609'da bir adâletnâme çıkaran I. Ahmed, terkedilen köylerin tekrar iskânına çalışmıştır. Yeni sadrazam Nasuh Paşa İran ile mücadeleye girişmemeyi tercih etti; bu sırada Şah Abbas da yıllık 200 yük ipek vergi vermek suretiyle barışa taraftar olduğunu bildirdi; böylece 20 Kasım 1612'de Osmanlı-Safevî antlaşması imzalandı. Tarihlerde Nasuh Paşa Musâlahası adıyla geçen bu antlaşma ile 1555'te tayin edilen sınırlar esas alındı; ayrıca Şah Abbas her yıl taahhüt edilen miktarda ipeği de göndermeye söz verdi.
5- KÜÇÜK BİR DİVANI VARDI
I. Ahmed elli bir gün süren bir mide hastalığı sonucu 22 Kasım 1617'de yirmi sekiz yaşında vefat etti. Zevkusafaya kapılmayan, dindar ve hayır sahibi bir padişah olduğu için halkın güvenini kazanmıştı. Sert tabiatlı idi; ihanet edenleri affetmez ve sertliği yüzünden devlete hizmet edenlere dahi zaman zaman acımasız davranırdı. Ava ve cirit oyununa meraklı olduğu, ara sıra Edirne ve Bursa'da ava çıktığı bilinmektedir. Şair olan ve şiirlerinde Bahtî mahlasını kullanan Sultan Ahmed'in küçük bir divanı vardır.