Sultan II. Mahmud Kubbetü’l-Hadra'yı nasıl yaptırdı?
Mukaddes topraklara özel bir ehemmiyet gösteren Osmanlı sultanları, Mescid-i Nebevi'nin imarı için çeşitli faaliyetlerde bulundu. Yapılan bu imar faaliyetleri asırlar boyunca neredeyse hiç durmadı. Peygamber Efendimizin (SAV) kabrinde yıpranan yerlerin tamirini ve bugünkü 'Yeşil Kubbe'yi inşa ettiren Sultan II. Mahmud idi. Peygamberimize derin hürmet duyan II. Mahmud, İstanbul'dan gönderdiği mimarlara, inşaat esnasında Resulullah'ı (SAV) rahatsız etmemeleri için dünya kelamı edilmemesinden çekiçlerin keçe ile sarılmasına kadar bir dizi önlem aldırdı.
◾ Osmanlı, Hicaz'a hâkim olduktan sonra "hâdimü'l-Haremeyn" unvanını kullanmaya başladı. Kutsal topraklara özel bir ehemmiyet gösteren Osmanlı sultanları, Mescid-i Nebevî'nin imarı için çeşitli faaliyetlerde bulundu ve yapılan bu imar faaliyetleri neredeyse hiç durmadı.
◾ Kutsal topraklar, Osmanlı'nın himayesine girince Medine'deki ilk imar faaliyetini Kanuni Sultan Süleyman gerçekleştirdi. Medine'yi korumak amacıyla şehrin etrafını surlarla çevirtti.
◾ Sonrasında Sultan II. Selim, III. Murad, III. Mehmed, I. Ahmed, IV. Murad, IV. Mehmed, II. Mustafa, III. Ahmed, I. Mahmud, III. Osman, I. Abdülhamid ve III. Selim, Mescid-i Nebevî'de bazı tamirat ve yenilikler gerçekleştirerek buraya çeşitli hediyeler gönderdi.
◾ Mescid-i Nebevî'nin tefrişine ayrı bir önem veren Osmanlı, başlangıçta yaygın olan Hint seccadelerine Uşak, Gördes, Hereke gibi Anadolu'da dokunanları ilave etti.
Sultan III. Selim'in Mescid-i Nebevi'deki naatı
◾ Peygamber Efendimiz'in (SAV) kabrinin üzerine ilk kubbeyi Memlük Sultanı Kayıtbay inşa ettirdi. Mescidin yıpranan yerlerinin tamiri ve bugünkü yeşil kubbeyi inşa ettiren ise Osmanlı sultanlarından II. Mahmud idi. Haremeyn işlerine büyük önem veren II. Mahmud'a bu önemli vazifeyi ifa etmek nasip oldu.
◾ Diğer Osmanlı sultanları gibi Haremeyn işlerine büyük önem veren II. Mahmud, verdiği emir üzerine 1813 yılında Mescid-i Nebevî'de tamirat ve düzenlemeler için hazırlıklar başladı. Gerekli insan gücü ve malzeme İstanbul ve Mısır'dan Medine'ye ulaştırıldı. 1817'de başlayan imar faaliyetleri 1837'de tamamlandı.