Arama
Tarihi değiştiren 15 salgın hastalık
İnsanlık, tarih boyunca pek çok musibet ve hastalığa maruz kaldı. 2500 yıl boyunca milyonlarca can, salgın hastalıklarda vefat etti. Bu hastalıklar tarihi değiştirdiği gibi ekonomi, sağlık, sosyal düşünce gibi temel alanları da etkiledi. Salgınlar toplumları yaralayan, büyük nüfus kayıplarına yol açan tarihi değiştiren amiller oldu. Sizler için tarihi değiştiren en etkili 15 salgını araştırdık.
🔸 Dünya tarihinde bilinen ilk salgın Peloponez Savaşı'nın ardından yaşandı.Etiyopya, Libya ve Mısır'ın ardından Spartalılar eliyle Atina'ya ulaştı.
Peloponez Savaşı nedir?
M.Ö. 431-404 yılları arasında gerçekleşen savaşta Atinalılar ve Sparta - Peleponez Birliği karşı karşıya gelmişti.
🔸 Tifo olduğu düşünülen bu salgında Atina nüfusunun üçte ikisinden fazlası hayatını kaybetti. Böylece Spartalılar Atinalılardan daha güçlü bir devlet oldu.
🔸 Hunların Almanlara, Almanların da Romalılara bulaştırdığı veba, Romalı askerler tarafından tüm Roma İmparatorluğu'na oradan da tüm Avrupa kıtasına bulaştı.
🔸 Salgın tam 15 yıl sürdü. İmparator Marcus Aurelius'un da ölümüne sebep olan veba; yüksek ateş, boğaz ağrısı, iltihaplı yaralar gibi semptonlar gösteriyordu.
🔸 Diğer salgın semptomlarından farklı olarak bu veba salgınında el ve ayaklarda kangren görünüyordu. Veba öylesine yayıldı ki yaklaşık üç asır boyunca sürdü.
🔸 444 yılında İngiltere'ye ulaşan salgın var olan siyasi dengeyi değiştirdi. İngilizler Saksonlardan yardım istedi. Saksonlar da adanın hakimiyetini ele aldılar.
🔸 Mısır'da ortaya çıkan bu veba salgını Filistin üzerinden yayıldı. Bu salgın Bizans İmparatoru Justinian'ın Roma İmparatorluğu'nu tekrar bir araya getirme planlarını bozdu.
🔸 Justinian veba salgını sırasında 50 milyonu geçkin insan öldü. Bu rakam var olan dünya nüfusunun yüzde yirmi beşine denk geliyordu.
🔸 Cüzzam Orta Çağ'da bir salgına dönüşmüştü. Her türlü denemeye rağmen hastalığın geçmemesi üzerine insanlar bu hastalığın bir ilahi ceza olduğunu düşündüler.
🔸 Bir dönem cüzzam hastaları büyücü olarak lanse edilmiş ve şehirlerin dışına sürülmüşlerdi. Toplum içindekiler ise yaklaştıklarını haber vermek için ellerindeki çanı sallamak zorundaydılar