Tarihte insanlığın dünyaya tehdidi
Birey vasfımızın yanında bir araya gelerek toplumları oluştururuz. Toplumların bir araya gelmesiyle de yaşadığımız dünyanın şekillenmesinde, iyiye ya da kötüye gitmesinde etkin rol oynarız. Kendi için küçük ancak insanlık için büyük adımlar atıldığında arkasından gelecek olanı birçoğumuz tahmin edemeyebiliyoruz. Yepyeni keşifler, yepyeni buluşlar bilim dünyasını aydınlatsa da bir de madalyonun diğer yüzü bize parlıyor. İşte iyi niyetle atılan büyük adımların insanlığı tehdit ettiği noktalar…
Veba, Çin ve Orta Asya'da başlamış buradan tüm dünyaya yayılmıştı. Veba'nın Avrupa'ya ulaşması Asyalı tacirlerin Çin'den satın aldıkları vebalı kürkleri Avrupa'ya satması yoluyla bulaştı. Gemide yaşayan pire ve farelerin de bu hastalığın yayılmasında etkili oldukları söylenir.
Büyük veba salgını, tarihte yaşanılmış birçok savaştan daha fazla can kaybına sebep olmuş bir felaketti. Birkaç yılda 100 milyona yakın kişinin hayatını kaybetmesine sebep olmuştu. Veba salgını 1347-1351 yılları arasında Avrupa'da meydana geldi. Salgın ilk olarak yoksul ve bakıma muhtaç insanlarda görülmüş, salgının yayılmasıyla birlikte üst tabakadaki kesimin de etkilenmesi kaçınılmaz olmuştu.
Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfetmesiyle beraber kolonizasyon başlamış oldu. Yani keşifle Amerika'ya gelen Avrupalılar, geldikleri yerin üzerinde egemenlik kurdu. Geldikleri yerlerin maddi ve manevi kaynaklarını kendi yararına kullanacak şekle getirdiler. Bu durum arkasından sömürgeciliği getirecekti.
Bu yüzyıllar içerisinde Afrika'dan Avrupa ve Amerika'ya köle ticareti başladı. Amerika uçsuz bucaksız tarım arazilerine sahip yeni kıta sömürgeciler için müthiş bir üretim potansiyeline sahipti. Fakat Amerikan yerlileri köleliğe uygun değildi. Üç yüz elli yıl kadar süren köle ticareti sırasında gemilerle Afrika'nın en güçlü, en genç, en sağlıklı milyonlarca insanı Amerika'ya taşındı. Afrika en verimli insan gücünü kaybetti.
Coğrafi keşifler ile Latin Amerika'ya gelen İspanyollar ve Portekizler, sömürdükleri topraklarda bulunan yerli halkın hayatını hiçe saydılar. İşgal edilen topraklar, sadece Hristiyanlar için yasal birtakım hakların tanındığı yerlere dönüşüyordu. Meksika'nın İspanyollar tarafından fethedilmesinin ardından Meksika, Şili ve Guatemala'da ilk çağdan bu yana varlıklarını sürdürmekte olan kadim Aztek, İnka ve Maya İmparatorlukları ve kültürleri yok edildi.
Sömürgecilik faaliyetleri ile Afrikalılar köleleştirildi. Avrupalılar, yeni keşfedilen yerlerde sömürge imparatorlukları kurdular. Bu durum, keşfedilen ülkelerden Avrupa'ya altın ve gümüş başta olmak üzere bol miktarda hammadde götürülmesine neden olmuştu. Afrika, maden bakımından oldukça zengin bir ülkeydi. Bu sebeple maden işçileri olarak yerli halk kullanılıyordu. Aynı durum 17 ve 19'uncu yüzyıllarda Avustralya Kıtası'nın keşfinden sonra orada da yaşanmıştı. Coğrafi Keşifler 'in sömürgecilik adı altında en ağır bilançolarını bu iki kıta ödemişti.