Yıldız Albümleri’nden fotoğraflarla Abdülhamid’in hizmetleri
Üç kıtaya hükmeden büyük bir imparatorluğun en zor dönemlerinin mirasını omuzlarına alan bir hükümdardı, Abdülhamid. Devlet-i Aliyye'nin 34'üncü padişahı ve İslâm'ın 113'üncü halifesi olarak, dünyanın en buhranlı döneminde tahta çıkmıştı. Osmanlı Devleti'nin yükselmesi için bilim, teknoloji ve sanayiye daima büyük önem verdi. Özel merakı olan Yıldız Albümleri'nden fotoğraflarla, Sultan Abdülhamid'in bu topraklara yaptığı hizmetleri sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 19.04.2018
11:54
Güncelleme Tarihi: 19.04.2018
12:17
"Ben çocukları hiç azarlamam. Onların daima özgüvenlerini muhafaza etmelerine dikkat ederim."
Sultan Abdülhamid
Sultan, yedi aylık kızı Hatice Sultanın, difteri hastalığından ölmesi üzerine, derin bir kedere kapılır ve 1898 yılında bir etfal (çocuk) hastanesi kurulması için Dr. İbrahim Bey'e emir verir. İnşaatı süresince bizzat ilgilendiği hastane, 1899 yılında faaliyete geçer.
Hamidiye Etfal Hastanesi, Balkan ve Birinci Dünya Savaşları sırasında yaralı askerlerin tedavisinde önemli rol oynamıştı.
Savaşın ağır yüzü, cephede olanlardan çok, arkada bıraktıklarında görülür. 1877 yılında Osmanlı-Rus savaşı sırasında, İstanbul'a 400 bin kişi göç eder.
Göçmenler sokaklarda, cami avlularında barınmaya çalışır. Büyük bir trajedi yaşanır. Sultan Abdülhamid, özellikle çocuklar ve bakıma muhtaç insanlar için, bir Darülaceze kurulmasını ister.
Nakdi ve kıymetli eşyalarını, yapımı için bağışlar. Okmeydanı'nda kurulan Darülaceze, bugün de hizmetlerini sürdürüyor.
Sultan Abdülhamid'in en büyük meraklarından biri, "Tebaam nasıl yaşıyor?" idi.
Bu merakını gidermek için fotoğrafçılardan özellikle yaşama dair fotoğraflar çekmeleri konusunda isteği olduğu biliniyor.
Albüm sayfaları arasında, Balkanlardan, Kuzey Afrika'ya, Anadolu'nun uzak diyarlarından İstanbul'a kadar, "insan manzaraları" karşısında, nasıl bir duyguya kapıldığını bilmek olanaksız. Ancak sadece bu fotoğrafları istemesi bile "şefkat" duygusunun karşılığı olarak düşünülebilir.
19'uncu yüzyılın ikinci yarısı ile birlikte başlayan demiryolu hamlesi, yeni yerlerin ulaşılabilir olmasını sağlamıştı. Özellikle Balkan coğrafyası, bu konuda başı çeker.
Fotoğrafçılar, bilinmeyenleri keşfetmek için, bu yeni yolları izleyerek yeni yerleri fotoğraf düzlemine taşımışlardı.
Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu içinde, çok farklı fotoğrafçıların Balkan coğrafyasına dair birçok albümünün olması, buralara olan ilgiyi açıklayabilir. Şüphesiz ki bu ilginin, sadece Osmanlı'da değil, başka ülkelerde de olduğunu 19'uncu yüzyılda Balkanlarda gelişen olaylarla anlamak mümkün.
Üç kıtaya yayılmış imparatorluğun her kendi, ulaşılması gereken yerlerdi.
Buralara atanan yöneticiler aracılığıyla yöreye ait bilgiler, tabii ki başkente geliyordu. Ancak Sultan'ın bu bilgilerin yanı sıra, "gerçeğin temsili olan fotoğraf" aracılığı ile de bu kentlerin bilgisine sahip olmak istediği biliniyor.
Bu kentlerin içinde, en ilgi çekeni şüphesiz ki Kudüs'tür. Kudüs üzerine birçok albümün olması, bu merakın ifadesidir.