21’inci yüzyıla damgasını vuran 21 bilimsel gelişmeler
İnsanoğlu, yapay zeka, robotik, uzay bilimleri, büyük veri ve daha pek çok alanda çığır açan bilimsel gelişmelere tanık olmaya devam ediyor. Peki, dünyada bilimle beraber 21'inci yüzyılda neler değişti, bu gelişmeler yaşamımızı nasıl etkiledi? İşte, 21'inci yüzyıla damgasını vuran 21 bilimsel gelişme…
Yüzyıllardır insanlığın bildiği tüm gezegenler, güneş sistemimizdekiler ile sınırlıydı. 1992 yılında bilim insanları dolaylı yoldan ilk dış gezegenlerin varlığını keşfetti. Ancak ötegezegen olarak isimlendirilen gezegenlerin ilk direkt kanıtı, 2004 yılında bir Jüpiter'in beş katı büyüklüğündeki bir ötegezegenin infrared ışık resmi çekildiği zaman elde edildi. Böylece dış gezegenlerin varlığı herkes tarafından kabul edildi. Görülebilir ışıkla ilk ötegezegen resmi 2008 yılında çekildi, bu seferki gezegen Jüpiter'in sekiz katı büyüklükteydi. Bugüne kadar toplam 3607 dış gezegen bilinmektedir, bunlardan bir kısmı dünyamıza benzemektedir.
2000 yılında Duke Üniversitesi'nde, bir maymunun beynine takılan elektrotlar yardımı ile maymunun robotik bir kol kullanarak yemek yemesi sağlandı ve beyin tarafından kontrol edilen robotik uzuvlar üstünde ciddi çalışmalar başladı. Bu alanda yürütülen çalışmalar neticesinde 2009 yılında, engelli Pierpaolo Petruzziello kendisine takılan robotik eli sadece düşünceleri ile kontrol etmiş, cisimleri kavramak, parmaklarını oynatmak, yumruk yapmak gibi karmaşık fonksiyonları yerine getirmişti. 2014 yılından itibaren bu uzuvlar dünyada kullanıma girdi, gelecekte bu teknolojinin çok daha ileri gitmesi bekleniyor.
26 Haziran 2000'de, yüzlerce bilim insanının 10 yıllık yorucu çalışması sonucunda, "tüm çağların en güzel günü" ifadesi ile insan genom projesi çerçevesinde insan genom haritasının kaba taslağının hazırladığı açıklandı. 2003 yılında haritalanma tamamen tamamlandı. Bu harita, insanı insan yapan bütün genetik faktörlerin bilgisini içeriyor. Bu bilgiler hem kendimizi daha iyi anlamamızı sağlayacak hem de fiziksel ve zihinsel hastalıkların erken teşhis ve tedavisinde devrim yaratacak. Hatta belki yaşlılığı geciktirmemizi bile sağlayacak.