En iyi 10 alternatif tıp yöntemi
Modern tıp, hegemonyasını ilan ettiğinden beri bitkilerden faydalanarak yapılan ilaçlar ve geleneksel yöntemler göz ardı edilmeye başlandı. Oysa bugün kullandığımız pek çok ilaç, aslında bitkilerden elde ediliyor. Bilimsel temelli en iyi 10 alternatif tıp yöntemini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 13.09.2019
11:17
Güncelleme Tarihi: 05.02.2020
11:36
Bedendeki sorunlu bölgelerde frekans değişir. Hiçbir makine kullanmadan test eden kişi ve hastanın frekansları kullanılarak elde edilen teşhisİ tedavi eden yöntemdir. Gövde kol ve bacaklardaki çeşitli kısımlara zorla yaptırılan hareketler, destek ve hareketler ile kas hastalıkların tedavisi yapılmaktadır.
Çeşitli modern rehabilitasyon ve cihazlarla hareketle tedavi uygulanır. Fiziksel uyaranlarla hastalıklı bölgeye geri bildirim yapılarak hastalığın durumuna göre çift yönlü iyileştirici reaksiyonlar yaratılmaya çalışılır.
Fitoterapi, binlerce yıllık deneyimle biriktirilen bilgiler ışığında ninelerimizin kullandığı bitkilerin, bilimsel düzeyde etkilerinin tanımlanarak tedaviye dahil olmasıdır. Fitoterapi bitkilerle tedavi anlamına gelmektedir. Terim ilk olarak Fransız hekim Henri Lenclerc tarafından, La Presce Medical adlı tıp dergisinde kullanıldı. Hastalıkları tedavi etmek için insanoğlu çok eski çağlardan beri bitkilerden fayda ummuş ve karşılığın almıştır.
Fitoterapi nasıl işliyor?
Her hasta geçmişiyle, genetik yapısıyla kabul edilir ve dolayısıyla her rahatsızlığın tedavisinde farklı bitki kombinasyonlarından yararlanılır. Bitkiler çay, damla, hap ya da krem şeklinde reçete edilirler.
Ayak tabanında bedenin tüm yansıması noktalar olarak yer almaktadır. Binlerce yıldır uygulanan bu yöntemde ayakta hastalıklı organın karşılığı olan noktaya masajla organ olumlu etkilenir. Kökeni Uzak Doğu'ya uzanan Refleksoloji, vücuttaki gerilimi almak ve nörolojik hastalıklarda destek tedavi sağlamak amacıyla, ayaklardaki belirli noktalara uygulanan bir masaj tekniğidir.
Yaklaşık beş bin yıllık geçmişi olduğu bilinen refreksolojinin ilk uygulama yeri Çin olarak biliniyor. Günümüzde tamamlayıcı tıp kategorisinde yer alan Refleksoloji, bedendeki serbest enerji akışını sağlamak amacıyla kullanılan etkili ve zararsız bir yöntem olarak kabul ediliyor.
Refleksoloji nasıl uygulanır?
•Özellikle ayak altlarına uygulanır; çünkü temas edilmek istenen noktalara daha rahat ulaşıldığı düşünülür. Önce, refleksoloji masajı uygulayacak kişilerce rahatlatıcı aromatik yağlarla ayaklara çeşitli yağ karışımları sürülür. Kişinin rahatsızlığına göre, denk gelen bölgeye ağırlık verilerek refleks bölgelerinin uyarılması amaçlanır.
Nöral terapiyi, anestezist Huneke kardeşler 1920 yılında geliştirdi. Nöral terapi, tedavisi zor veya tedaviye dirençli hastaların tıbbi sorunlarını gidermeye yarayan bir sistemdir. Çoğunlukla cilde yapılan kısa etkili lokal anestezik iğneler bedeni düzelterek etkili iyileşme sağlar. Özellikle migren, nöropati gibi ilaçla tedavi edilemeyen ağrılarda çözüm sağlar.
•Doğal bir tedavi olarak kabul edilen nöral terapi ilaç tedavisi değildir.
•İğnelerdeki kısa etkili lokal anestezik maddenin otonom sinir sistemi üzerinde oluşturduğu uyarıdan faydalanılır.
Kimler uygulayabiliyor? Bu yöntem; fizik tedaviyi ilgilendiren hastalıkların tedavisinde, nöralterapi eğitimi almış fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları tarafından uygulanıyor. Herkese uygulanabiliyor mu? Bebekler dahil olmak üzere tüm yaş gruplarında, emziren kadınlarda ve hamilelerde uygulanabiliyor. Bebeklerin gaz sorunlarının giderilmesinde enjeksiyon yerine lazer uygulamaları yapılıyor.
Aile dizilimi, Alman Psikolog Bert Hellinger tarafından geliştirilmiş bir alan çalışmasıdır. Kişinin problemlerinin ailesel geçmiş bağlantılarının şifalandırılmasını sağlayan bir yaklaşımdır. Özellikle geçmişle kör bağlantısı olan kişilerde çok etkili çözümler sunabilir. Aile Dizimi Terapisi, ailenin kuşaklar boyu birbirine görünmez bir bağla bağlı olduğu anlayışına dayanmaktadır.
Hellinger Türkiye Enstitüsü'nün ilk mezunlarından olan eğitim ve yönetim danışmanı psikolog Ayla Akbuar, Hellinger'in İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Güney Afrikalı yerlilerin ilkel terapi biçimlerini gördüğünü ve tüm bunlara psikodramayı katarak "Aile Dizimi" adını verdiği yöntemi oluşturduğunu belirtti.