İnsanları birbirinden ayıran fiziksel özellikler nelerdir?
Bir an başınızı kaldırıp etrafınızdaki insanların yüzünü hiç incelediniz mi? Küçücük alanlarınızda bile ne kadar birbirimizden farklıyız diye hayretinizi gizleyemediğiniz mutlaka olmuştur. Hele dünya... 7 milyar insan demek. Peki, bizim bu farklılıklarımız ve dünyada tek olmamız nelerden kaynaklanıyor? İşte, kendi bedenimizde dahi farklılığını duyunca şaşıracağınız detaylar...
Giriş Tarihi: 29.05.2019
09:27
Güncelleme Tarihi: 29.05.2019
09:59
Tüm insanların canlılar içerisinde tek bir tane olması DNA'lar ile temellendirilir. 2001 yılında tamamlanan İnsan Genomu Projesi, DNA'ların yüzde 99.9'unun ortak olduğunu ortaya çıkarttı. Böylece farklılığımızı geriye kalan yalnızca yüzde 0.1'lik bölümün yarattığı anlaşıldı. Son on yıl içinde bu oran yüzde 0.5 olarak düzeltildi.
Dışarıdan fark edilen çeşitliliğin sebebi sadece bu azıcık oran olabilir mi? Bilimsel olarak evet. İnsan genomu yaklaşık 3.2 milyar DNA kod harflerinden oluşur. Bunun yüzde 0.5'i yaklaşık 16 milyon harf eder. Kod 4 harften oluştuğuna göre olası kombinasyon sayısı 4 üzeri 16 milyondur. Bu da muazzam çeşitlilik demektir.
Sonuç olarak bizimle aynı genoma sahip başka bir kişinin bulunma olasılığı 0'dır. Bu tek yumurta ikizleri için de geçerlidir. Gebeliğin başlangıcında ikizler genetik açıdan yüzde 100 aynı olmakla birlikte, o andan itibaren genomlar farklılaşmaya başlar ve büyüdükçe farklılaşma da artar.
Parmak izi de DNA kadar belirgin bir özelliktir. Herkes parmak izlerinin kişiye özel olduğuna dair hemfikirdir. Zaten parmak izinin şeklini ve boyutunu genler belirler. Ancak gelişmekte olan fetüsün parmak izi, rahim duvarının basıncı, amniyotik sıvının akışkanlığı gibi çok ufak değişikliklerden de etkilenir. Bu da tek yumurta ikizlerinin parmak izlerinin birbirine benzemekle birlikte, birbirinden ayırt edilebilecek kadar belirgin farklılıklar içerdiği anlamına gelir.
Parmak izi, adli tıp için en önemli bilgi kaynağıdır. Ancak yararı sadece burada bitmez. Yapılan son çalışmalara göre, parmak izleri cismi daha sıkı kavramaya yaramıyor. Çünkü sürtünmeyi artırmak yerine azaltıyor. Yararlarına eklenebilecek husus, cilde elastiklik kazandırıp parmakları koruması ve titreşimleri büyüterek dokunma duyusunu güçlendirmesidir.