İslam felsefesinden moderniteye: Zaman
Zaman kavramı, tarih boyunca hem bilim dünyasında hem de felsefi tartışmalarda sıklıkla tartışılan; onu tam olarak yansıtan bir tanıma sahip olmayan olgudur. Yaşamımızda sahip olduğumuz en değerli kaynaklardan biri olan zaman; saklanamaz, biriktirilemez, alınıp satılamaz, geriye ya da ileriye sarılamaz. Peki, zaman nedir? İslam'da zaman nasıl ele alınmıştır? Kur'an-ı Kerim'de "asra yemin" eden ayetlerin anlamı nedir? Kullandığımız saat düzeni, neye işaret eder? Zamanı yönetmek mümkün mü?
Zamanın tanımı, ne olduğu konusu, hem bilim dünyasında hem de felsefi tartışmalarda sıklıkla dile getirilen bir konudur.
💠
🔹 Pek çok bilim insanı, zamanın gizemini arttıracak türde açıklamalara yer verir. Ancak buna karşın hiç kimse zamanı tam olarak açıklayabilecek bir tanım bulamamıştır.
🔹 Zaman evrende sahip olduğumuz en değerli ve yegâne kaynaktır. Zaman depolanabilen, saklanabilen, biriktirilebilen, satılabilen, satın alınan, devredilen, geri döndürülen, ileri sarılan bir şey değildir.
📌 İçinde bulunduğumuz durum, ortam veya meşguliyet bizim zamanı da kendimize göre tanımlamamızı sağlar.
Zaman ve zamanın süresini belirten müddet gibi ifadeler Kur'an-ı Kerim'de geçmez. Buna karşın zamanın sürekliliği için kullanılan ebed ifadesi 38 ayette yer alır.
💠
🔹 Gece ve gündüzün peş peşe getirilmesi, bir işin ve ibadetin vaktini bildiren ibareler, gün, ay, yıl gibi belirtilen sınırlı zamanlara yer verilen Kur'an-ı Kerim'de, ahirete dair ayetlerde "kıyamet günü, son gün, hesap günü, ayırım günü, din günü" gibi ifadeler çok sık geçer.
🔹 Kur'an-ı Kerim'de zamanla ilgili yer alan bir başka kavram ise "saat"tir. Çoğunlukla kâinatın son bulacağı zamanı ifade eder, bazı ayetlerde de insanların ecellerinin değişmezliği bağlamında geçer.
🔹 Bazı ayetlerde fecir, kuşluk vakti, asr* örnekleriyle zamana yemin edilmesi onun değerine işarettir.
(x) *Fecr suresi 1. ayetin tefsiri 📕 ve meali 🔊
(x) Duhâ suresi 1. ayetin tefsiri 📕 ve meali 🔊
(x) Asr suresi 1. ayetin tefsiri 📕 ve meali 🔊
💠
🔶 Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) bir hadis-i şerifte zaman ile ilgili şöyle buyurmuştur:
"İki nimet vardır ki, insanların çoğu onları takdir etme hususunda aldanmışlardır. Bunlar, sağlık ve boş zamandır."
(x) Buhari, Rikak, 1
"Kıyamet gününde insanoğlu şu beş şeyden hesaba çekilmedikçe Rabbinin huzurundan bir yere kımıldayamaz: Ömrünü nerede ve nasıl geçirdiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, bildiği ile amel edip etmediğinden."
(x) Tirmizî, Sıfatü"l-kıyâme, 1
📌 Allah'ın Resulünün de vurguladığı üzere zaman oldukça büyük bir nimettir ve boş yere harcanan bir zamanın telafisi yoktur.
İslam felsefesinde zaman, mekân ve hareketten ayrı düşünülemeyen bir kavram olarak kendisine yer bulmuştur.
💠
🔹 İslam düşüncesinde genel anlamda zaman kavramının tanımları Platon ve Aristo'nun görüşleri ile temellendirilmiştir.
🔹 9. yüzyılda yaşayan Müslüman âlim Ebû Bekir er-Râzî, mutlak zaman ve sınırlı zaman kavramları ile meseleyi ele almıştır. Mutlak zamanın kendine mahsus bir hareketi bulunduğunu; zamanın hareketin kendisi değil önce ve sonraya göre hareketin sayısı olduğunu ve bu sayımı yapanın insan zihni olduğunu savunmuştur.
📌 Tıp ve felsefe alanındaki çalışmaları ile tanınan 10. yüzyıl âlimi İbn-i Sina, zaman ile ilgili yazdığı şerhte şu sözlere yer vermiştir:
"Yüce âlem sermedde ve dehrde bulunmaktadır; bu âlem sâbit olup fikrin ve hatırlamanın değişmeye açık olmasında görüldüğü gibi bir değişkenlik âlemi değildir; değişkenlik âlemi hareket ve zamanın vuku bulduğu âlemdir."
🔹 12. yüzyıl İslam düşünürü Gazali ise âlemin başlangıçtaki var oluşundan önce henüz fiziksel zamanın bulunmadığına; dolayısıyla zaman ve müddetin yaratıldığına dikkat çeker.
Kur'an-ı Kerim'in 103. suresi olan Asr suresi, İslam âlimlerin ve müfessirlerin zaman ile ilgili üzerinde durdukları bir suredir.
💠
🔹 "Asra yemin olsun ki…" şeklinde başlayan surede zikredilen "asr" kelimesini müfessirler, ikindi vakti, ikindi namazı, mutlak zaman, Hz. Muhammed'in asrı, Asr-ı saâdet, Asr-ı nübüvvet ve âhir zaman olarak tefsir etmişlerdir.
📌 Asr suresinin meali:
"Asra yemin olsun ki insan gerçekten ziyandadır. Ancak iman edip iyi dünya ve âhiret için yararı işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler başkadır."
(x) 📌 Asr suresini dinlemek için tıklayın.
🔹 Asra yapılan yeminle insan hayatında zamanın önemi ve değeri arasındaki ilişki vurgulanmış; muhtevası bakımından İslam âlimlerince önemli görülen bir sure olmuştur.
🔹 İmam Şâfiî'nin bu sure hakkında "Şayet Kur'an'da başka bir şey nazil olmasaydı şu pek kısa sure bile insanlara yeterdi. Bu sure, Kur'an'ın bütün ilimlerini kucaklıyor" dediği nakledilir.
💠
10. yüzyılda yaşayan muhaddis Beyhakî, ashaptan iki kişinin karşılaştıkları zaman birinin diğerine Asr suresini okumadan ve ardından selam vermeden ayrılmadıklarını rivayet etmiştir.
🔹 Bu sureyi okumanın faziletleri, Sa'lebî ve Vâhidî gibi bazı müfessirlerce Übey bin Kâ'b'dan nakledilen "Allah Asr suresini okuyanın günahlarını affeder ve o kimse hakkı ve sabrı tavsiye edenlerden olur" mealindeki hadis ile vurgulanmıştır.
Müslümanların ibadeti için en önemli unsurlardan biri olan zamanın hesaplanması, âlimlerin en büyük önceliklerindendi.
💠
🔹 Bu konuda en önemli etken, astronomik keşiflerin yapılması ve gök cisimlerinin hareketiydi. Namaz vakitleri sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı olmak üzere Güneş'in gökteki konumuna göre belirleniyordu.
🔹 Dünyanın her yerinden kıbleyi bulabilmek, gök cisimlerinin konumunu bilmek ile mümkündü. Öte yandan Kur'an-ı Kerim'de göklerle ilgili ayetlerin anlamını araştırmak da astronomi biliminin gelişmesini sağlayan bir diğer unsurdu.
📌 Son olarak ise Ay'ın hareketlerine bağlı olan hicri takvimin takip edilebilmesi için gökyüzünün izlenmesi gerekiyordu. Hicri takvime göre, Ay'ın evreleri ve konumu, aylar konusunda belirleyici oluyor; hilalin görünmesiyle birlikte yeni ay başlıyordu.