Kahve endüstrisi kölelik ile nasıl yükseldi?
Bugün 1 Ekim Dünya Kahve Günü. Her birimizin neredeyse müdavimi haline geldiği, içmeden güne başlayamadığı kahvenin keşfinin bundan 1500 yıl öncesine dayandığı düşünülüyor. Peki, "kara inci" olarak adlandırılan ve yüzyıllar boyu önemli bir ticaret maddesi olan kahvenin Avrupa'ya hangi olayla ulaştığını biliyor musunuz? Kahve, Avrupa için kısa zamanda bir sömürge malzemesi; ABD için ise köleler aracılığıyla yükselen bir endüstri haline geldi. 'Kara inci' kahvenin acı yolculuğunu sizlerle buluşturuyoruz.
Bazı iddialara göre ise kahve adı, kahvenin üretim beşiği olan Güneybatı Etiyopya'nın Kaffa şehriyle ilgisinden geliyor. Bir diğer iddiaya göre ise Arapça'da şarap anlamında kullanılan kahva, zamanla "kahve"ye dönüştü.
"Kara inci" de denilen kahve, Yemen'den Mekke ve Medine'ye; oradan 15'inci yüzyıl sonunda seyyahlar vasıtasıyla İran, Mısır, Türkiye ve daha sonra da Avrupa ülkelerine yayıldı.
Zamanı, mekânı, kaynağı hakkındaki bilgiler kesin olmasa da kahvenin Yemen'den yola çıktıktan sonra Cidde'ye, ardından Süveyş ve Mısır'a, oradan da gemilerle başta İstanbul olmak üzere İzmir, Selanik, Payas, Yafa, Akka, Trablusşam, Sayda ve Antalya gibi diğer Osmanlı şehirlerine de ulaştığı söylenebilir.
Kahve, Osmanlı'nın Fransa'ya 1669'da elçi olarak atadığı Kolbaşı Müteferrika Süleyman Ağa ile ilk kez Avrupa topraklarına ulaştı. Sohbetiyle herkesi kendine bağlayan Süleyman Ağa sayesinde Fransızlar Türk kahvesiyle tanıştı.
Kahvenin Avrupa'da yayılmasını sağlayan bir başka olay ise Viyana Kuşatması'ydı. Kuşatma sonrası Osmanlı ordusu geri çekilirken ağırlık yapacak her eşyayı Avusturya topraklarında bırakmıştı. Bırakılan ganimetler arasında yüzlerce çuval kahve de vardı.
Tercümanlık göreviyle Osmanlı çadırında bulunan Leh asıllı Koltschitzky, kahve ile tanışmış, herkesin deve yemi sandığı kahve çuvallarını hizmetlerinin karşılığında almış ve ilk kahvehaneyi açmıştı. Bu tarihten sonra kahve Avrupa'da hızla yayıldı.
Kahvenin Avrupa'da tüketimi her geçen gün artmaya başlamış ve sömürgeci Avrupalı devletler Afrika'da gerçekleştirdikleri emperyalist faaliyetlerine kahveyi de eklemişlerdi.
Sömürgeye maruz kalan devletlerin ekonomik yapıları her geçen gün Avrupa ülkelerinin ekonomik ihtiyaçlarına ve çıkarlarına uygun olarak işletilmeye başlandı.