Radyolar hayatımızın neresinde?
Yaklaşık bir asır önce hayatımıza giren radyo, en çok tercih edilen kitle iletişim araçlarından biri olarak popülerliğini koruyor. Yayın içerikleri ve çeşitliliğinin arttığı, tematik kanalların ortaya çıktığı ve internet teknolojileri ile dijitalleşen radyolar, farklı platformlar ortaya çıksa da halen tercih ediliyor. RTÜK'ün verilerine göre, Türkiye'de günlük radyo dinleme süresi ortalama 1 saat 43 dakika. Peki, radyodan neden vazgeçemiyoruz?
1975 yılında eğitim ve kültür içerikli radyo yayını yapmak amacıyla TRT 2 yayın hayatına başladı.
💠
🔸 1990'lı yıllara gelindiğinde ise özel radyolar dinleyiciyle buluşmaya başladı. Televizyona kıyasla kuruluş maliyetinin daha düşük olması ve program üretiminin ucuz olması nedeniyle radyo sayısı hızla arttı.
🔸 Zamanla yayın içerikleri ve çeşitlilik arttı; yaşanan teknolojik gelişmeler, radyoların cebe sığacak kadar küçüldüğü bir döneme geçiş yaptı.
🔸 İnternetin de etkisiyle radyo yayıncılığı farklı platformlara doğru evrilmeye başladı. Tematik yayıncılık anlamında internet radyoları yeni bir çığır açtı. İnternet sayfaları, dijital teknolojiler ve mobil uygulamalara uyarlanan radyolar, her zaman her yerde ulaşılabilir hale geldi.
TRT ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ortaklığında, 2013 yılında Diyanet Radyo, 2015 yılında ise Diyanet Kur'an Radyo yayın hayatına başladı.
💠
🔸 Türkiye'nin en büyük ve en köklü medya grubu Turkuvaz Medya, yakın bir zamanda radyonun dijital halini "Turkuvaz Radyolar" adı altında topladı. Günün 24 saati, haftanın 7 günü yayın hayatını sürdürmeye devam ediyor.
🔸 Siyer, tarih, fıkıh gibi İslam dinine dair pek çok içeriği dinleyicilerle buluşturan Vav Radyo, 2016 yılı itibariyle yayın hayatına girdi. İstanbul'da 105.2 ve Ankara'da 101.3 frekansından ve internetten yayın yapan Vav Radyo, uygulaması ile akıllı telefonlardan da dinlenebiliyor.
İnternet teknolojilerinin yaygınlaşması, kullanıcıların içerik üretebilir hale gelmesi ile radyo yayıncılığına benzeyen pek çok platform hayatımıza girdi.
💠
🔸 Bir radyo yayınının içeriğini oluşturan genel yapılar, müzik, belli bir konuda yürütülen sohbet ve dinleyicilerle interaktif bir iletişim sağlanmasıdır.
🔸 Dijital platformlar da radyonun bu özelliğini keşfederek bu doğrultuda uygulamalar geliştiriyorlar.
Onlardan biri olan müzik yayın platformu Spotify, 2006 yılında kuruldu.
💠
🔸 2008 yılında piyasaya sürülen bu platform, kısa zamanda önce Avrupa'da, sonra ABD'de ve ardından küresel çapta popülerliğe kavuştu. İnternet ve akıllı telefonların yaygınlığı ile kullanıcı sayısı her geçen gün artan uygulama, telif ve lisanslama ile ilgili yapısı ile müzik endüstrisinin de desteklediği bir platforma dönüştü.
🔸 Ardından buna benzer pek çok müzik uygulaması geliştirildi ve bu uygulamalar sosyal medya platformları ile entegre hale geldi. Soundcloud, Deezer, Jamendo, Ampache, Google Play Müzik, Apple Music ve Fizy, bu uygulamalardan yalnızca birkaçı.
Dijital dünya ile hayatımıza giren bir başka yenilik ise podcast yayıncılığı.
💠
🔸 Blog sitelerine benzer bir formatla yaşamımıza 2000'li yıllarda dâhil olan podcastler, kısaca bir radyo yayını veya benzer bir programın, internetten şahsi bir ses çalara indirilebilen dijital kaydı olarak tanımlanabilir.
🔸 Bu ses kayıtları, internet aracılığıyla nerede ve ne zaman istenilirse dinlenilebiliyor, tekrar oynatılabiliyor ve popülerliği de her geçen gün artıyor.
📌 Fikriyat'ın podcast sayfasını ziyaret etmek için tıklayın.