Tarihe damga vuran unutulmaz gemiler
Teknolojinin çok gelişmediği dönemlerde de insanlar büyük kara parçalarını çevreleyen sular üzerinde yolculuk edecek unutulmaz gemiler meydana getirmişti. Gemilerin yüzyıllarca sadece ulaşım aracı değil kimi zaman tarihin değişmesine neden olacak özneler olduğu da yalın bir gerçekti. Kimi Nusret Mayın Gemisi'nde olduğu gibi savaşın seyrini değiştirdi, kimi iyi niyetin göstergesi olduğu bir yolculukta dönüşünü tamamlayamadan soğuk sularda tarihe gömüldü, kimi günümüzde modern teknolojinin imkanlarıyla gelişimin ve kalkınmanın öncüsü oldu. İşte tarihe damga vuran unutulmaz gemiler...
Giriş Tarihi: 03.10.2020
15:37
Güncelleme Tarihi: 01.08.2021
13:46
Ertuğrul, Sultan Abdülaziz döneminde yaptırılmış ve 19 Ekim 1863 Pazartesi günü Padişah huzurunda denize indirilmiş Osmanlı fırkateynidir.
📌Ertuğrul Gemisi'nin makine ve kazanları 1864'te Büyük Britanya'da monte edilmişti. 1865'te Kosova ve Hüdavendigâr gemileriyle birlikte Britanya'dan ülkeye dönerken Cherburg, Toulon ve bazı İspanyol limanlarına uğramış, İstanbul'a gelişinde de Dolmabahçe Sarayı önünde demirli kalmış, bir süre sonra da Haliç'e kapatılmıştı.
Denizcilik tarihinin ışığı Ertuğrul Fırkateyni
Geminin özellikleri
📌Ertuğrul 79 metre boyunda, 15,5 metre genişliğinde idi ve 8 metreye yakın su çekiyordu. 60 ton su alıyor, aldığı kömürle de 10 mil süratle 9 saat seyredebiliyordu. Gemi zamanına göre modern araçlarla donatılmış, elektrikle aydınlatılmıştı.
Ertuğrul Gemisi'nin hazin hikayesi
📌Sultan II. Abdülhamid tarafından Japonya'ya gönderilen ve Türk-Japon ilişkilerinin başlamasında büyük etken olan Ertuğrul Gemisi'nin hazin bir öyküsü vardı. Batıya açılma politikası başlatan Japon İmparatoru Meiji 1887'de amcası olan Prens Komatsu'yu İstanbul'a gönderdi. Prense gösterilen misafirperverliğe teşekkür etmek için ertesi yıl Japon hükümeti, Sultan II. Abdülhamid'e Büyük Krizantem Nişanı gönderdi. II. Abdülhamid, 1887 yılında Japonya İmparatoru Meiji 'nin akrabası Prens Komatsu Akihito'nun bir savaş gemisiyle İstanbul'u ziyaret etmesinin ardından Japonya'ya bir heyet gönderilerek iade-i ziyaret yapılmasını emretmişti. Gemi, II. Abdülhamid'den Japon imparatoruna mücevherli imtiyaz nişanı ve diğer hediyeleri götürecekti. Padişahın isteği üzerine donanmanın en güzel gemisi olan Ertuğrul bu iş için tahsis edildi.
Sultan Abdülhamid'in sevinçle çıkıp hüzünle dönen gemisi
📌Ertuğrul Fırkateyni, Sultan II. Abdülhamid'in talimatıyla Temmuz 1889'da Japonya'ya gitmek üzere yola çıktı. Uğradığı yerlerde büyük bir coşkuyla karşılandı. Yola çıktığı günlerden itibaren yurt içinde ve yurt dışında devamlı konuşuldu. Nihayet, hesap edilenden uzun bir süre sonra hedefe ulaştı. Gemi, 11 ay sonra 1890'da Japonya'nın Yokohama limanına vardı. Ancak, dönüş yolculuğu hazin bir hikaye ile son buldu. Tayfun uyarılarına rağmen dönüş yoluna çıkan Fırkateyn, Kushimoto açıklarında 16 Eylül 1890'da Funakura kayalıklarına çarparak battı . 600'e yakın mürettebattan sadece 69 denizci kurtulabildi. Kazada ölenlerin anısına Kushimoto 'da bir anıt yapıldı.
📌Japonya'da 2007'den bu yana devam eden Ertuğrul Fırkateyni kazı çalışmalarında toplam 8 bin 327 eşya gün yüzüne çıkarıldı.
Ertuğrul Fırkateyni, iyi niyetin sembolü olarak tarih sahnesine adını yazdırdı.
Bandırma Vapuru, Mustafa Kemal Atatürk'ü 9. Ordu Müfettişi olarak kurmayları ile birlikte İstanbul'dan Samsun'a getiren gemidir.
Bandırma vapurunun tarihi
📌Bandırma Vapuru, 1878 yılında İngiltere'de yük ve yolcu taşıma gemisi olarak 279 *grostonluk kapasite ile inşa edildi. Geminin ilk sahipleri Dussey and Robinson adlı şirketti. Bu şirket gemiye Torocoderto adını vermiş ve gemiyi 5 yıl çalıştırmıştı.
*Groston: Bir geminin kullanılan bölümlerinin ton birimi cinsinden karşılığı.
📌Bandırma Vapuru, 1883 yılında Yunanistan'da bir şirkete satılmış ve Kymi adını alarak çalıştırılmaya başlanmıştı. Daha sonra Yunanistan'da başka bir firmaya satılmış, 12 Aralık 1891 tarihinde bir kaza sonucu batmış ve aynı yıl tekrar yüzdürülmüştü. Bu olaylardan sonra gemi bir Osmanlı'ya satıldı.
📌İstanbul'da bir firma tarafından satın alınan gemi, İstanbul Limanı'na alındı. Gemiye Türk bayrağı çekilerek adı Panderma olarak değiştirildi. Bandırma Vapuru, Panderma adıyla Marmara Denizi kıyılarında Tekirdağ, Mürefte, Şarköy, Karabigah ve Erdek arasında yük ve yolcu taşımacılığı için kullanıldı.
29 Ekim 1910 yılında Osmanlı Denizcilik İdaresi'nin kararı ile Panderma'nın adı Bandırma şeklinde değiştirilerek posta vapuru olarak kullanılmaya başlandı.