Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya Köşkü'nde medya temsilcileri ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Erdoğan Medya kuruluşlarının sahipleri, gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenlerinin davetli olarak katıldığı iftar programı ardından konuştu.
Erdoğan'ın konuşmadan satır başları;
Maalesef bizler ülkemizde senelerce haber yerine özellikle de dezenformasyonla ağır bir propanganda programıyla hep karşı karşıya kaldık. Bilhassa medya dünyasının köşe başlarında bulunanlar, ellerindeki bütün gücü milletin sesini duyurmak için demokrasinin gelişmesi için değil, özellikle de kendi ideallerini yansıtabilmek, bunu özellikle ısrarla devam ettirebilmek amacıyla kullandılar. Medya, halk adına kamuoyu oluşturan bir kuvvet olmaktan ziyade kendisini siyasetin, yargının, yasamanın, yürütmenin özellikle yerine koyan bir konumda olmuştur
DARBE DÖNEMİNDE MEDYA KÖTÜ İMTİHAN VERDİ
Darbe döneminde Türk medyası kötü bir imtihan verdi. Bugün medyamızın daha demokrat olduğu gerçektir. Özgürlüklerin de bir sınırı vardır. Ben de sınırsız bir özgürlüğe sahip olduğumu söyleyemem.
MEDYA DÜNYASI HUKUKA BAĞLI OLMAK ZORUNDA
İktidarlarımız döneminde diğer alanlarda olduğu gibi medya sektöründe de farklı seslerin, farklı görüşlerin dillendirilmesine özellikle imkan sağlamaya gayret ettik. Ayrıcalıklarını kaybedenler bundan rahatsız olsalar da bugün medyamızın daha renkli, daha demokratik daha çoğulcu olduğunu bir muhakkaktır, bir gerçektir. Demokraside ulaştığımız seviye itibarıyla ülkemizde artık hiç kimse milli iradeyi yok sayamaz. Kendini milletin ve seçtiklerinin üstünde göremez. Türkiye'de anayasa ve yasalar herkes için bağlayıcıdır. Nasıl siyasetçiler hukuk içinde hareket etmek zorundaysa şüphesiz ki gazetecilerin, medya dünyası mensuplarını aynı şekilde hukuka bağlı kalmak zorunda olduğu bir Türkiye'de yaşıyoruz.
'GAZETECİLİKLE BAĞDAŞMAZ'
FETÖ'cülerin servis ettiği çarpıtmalarla ülkemizin geleceğini hedef almak gazetecilikle bağdaşmaz. Haber peşinde koşmakla ihanete aracılık etmek tamamen farklı şeylerdir. Manşetini, kalemini, gazete sayfalarını terör örgütünün emrine verenlere, eline silah alıp dağa çıkan arasında temelde bana göre hiçbir fark yoktur.
'GERÇEKÇİ OLALIM'
Terör örgütü mensuplarıyla iş birliği içinde hukuku çiğnemenin, milli güvenliği tehdit eden eylemlere girişmenin elbette bir müeyyidesi olacaktır. Dünyanın hiç bir ülkesinde devlet sırlarını yasa dışı yollarla, tahrif ederek, eğip bükerek sözüm ona haberleştirmek gazetecilik faaliyetiolarak görülemez, gerçekçi olalım.
Yerli ve Milli olarak milletimizin menfati olduğu yerde bana göre diğerleri teferruattır. Halkımızın moralinin yüksek tutulması sizlerle beraber olacaktır.