Arama

Endülüs'ten Konya'ya bir aşk hikayesi

İspanya'da İslam'ı seçen ve restoran işletmecisi Mehmet Koçak ile evlenen Venezuelalı Emel Koçak, eşiyle Konya'nın Seydişehir ilçesinde açtığı "otobüs restoran"da Güney Amerika ve İtalyan lezzetlerini Türk müşterilerine sunuyor.

Endülüs’ten Konya’ya bir aşk hikayesi
Yayınlanma Tarihi: 16.08.2017 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 16.08.2017 17:32

Çalışmak için gittiği İspanya'da Müslüman olan ve restoran işletmecisi Mehmet Koçak ile evlenen Venezuelalı Emel Koçak, eşiyle Konya'nın Seydişehir ilçesinde açtığı "otobüs restoran"da, Güney Amerika ve İtalyan lezzetlerini Türk müşterilerine sunuyor.

Venezuela'dan 8 yıl önce çalışmak için İspanya'ya giden 38 yaşındaki Maria Pilar, Endülüs bölgesindeki Granada şehrinde yaşayan Faslılardan etkilenerek, İslamiyete ilgi duymaya başladı.

Çevresinin de etkisiyle 2008 yılında Müslüman olan ve "Emel" adını alan kadın, Almanya'dan kente yerleşerek restoran açan 43 yaşındaki Türk vatandaşı Mehmet Koçak ile tanıştı.


Pilar ve Koçak kısa süre sonra evlendi. Kentte birlikte restoran işletmeye devam eden çiftin ilk çocukları "Emir" İspanya'da dünyaya geldi. Farklı lezzetler sunarak restoranı kentin gözde mekanlarından biri haline getiren çiftin işleri, İspanya'da başlayan ekonomik kriz nedeniyle bozulmaya başladı.

Türkiye'ye yerleşmeye karar veren Koçak çifti, Konya'nın Seydişehir ilçesinde açtıkları "otobüs restoran" ile Güney Amerika ve İtalyan mutfağı lezzetlerini müşterileriyle buluşturuyor.

Sempatik ve sıcak kanlı tavırlarıyla dikkati çeken, Seydişehirlilerin Venezuelalı "Emel abla"sı, Emir ve Türkiye'de doğan ikinci çocukları Belinay'ın her şeyiyle ilgilenirken, eşinin de restorandaki en büyük yardımcısı.

Mehmet Koçak, 16 yıl önce Almanya'da garsonluk yaptığını söyledi.

Biriktirdiği parayla İspanya'da restoran açtığını anlatan Koçak, "Emel de henüz yeni Müslüman olmuştu ve helal yemek yiyebileceği yerler onun için önemliydi. Restoranıma gelmeye başladı. Tanışmamızdan bir süre sonra evlenmeye karar verdik." dedi.


GÜNEY AMERİKA LEZZETLERİ BEĞENİLİYOR

Koçak, Türkiye'deki hayat şartlarının Avrupa standartlarını aratmadığını, hatta bazı olanakların daha fazla olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eşimle daha önce Venezuela'ya gezmeye gitmiştik. Orada birkaç yerde otobüs restoranlar görmüştük. 'Bunu Türkiye'de de yapabiliriz' diye düşündük. Çarşıda boş bir alan bulduk. Belediye yetkilileri talebimizi geri çevirmedi. Otobüs restoranımız kısa sürede yoğun ilgi görmeye başladı. Misafirlerimiz menüdeki yemekleri görünce şaşırıyor. İtalyan ve Alman aşçılar ile çalışmış olmam menüye zenginlik katıyor. Burada taş fırında gerçek bir İtalyan pizzası yapabiliyoruz. Müşterilerimiz de çok beğeniyor. Özellikle Güney Amerika'dan farklı tatları menüye koymamız buraya ilgiyi daha da arttırıyor."

Eşinin Türkiye'deki hayata çok çabuk uyum sağladığını vurgulayan Koçak, "Sabah erkenden restoranı açıyorum. Emel de çocuklarla ilgileniyor, sabah kursa götürüyor, annemle bahçede sebze topluyor. Sonra bana yardım ediyor. Bunları severek yapıyor. Önemli olan hayattan zevk alabilmek değil midir zaten. Sahip olduğumuz imkanlarla mutlu olmasını biliyoruz." ifadelerini kullandı.


"BURADA YENİ BİR HAYATA BAŞLADIK"

Emel Koçak da ülkesinden İspanya'ya geldiğinde, İslam'ı seçmesinde en büyük etkenin, çevresindeki Müslümanlar olduğunu söyledi.

Müslüman olduktan sonra akrabaları ve arkadaşlarından eleştiri aldığını ancak zamanla durumu kabullendiklerini dile getiren Koçak, şunları kaydetti:

"Müslüman olduktan 3 yıl sonra Mehmet ile evlendim. İlk çocuğumuz İspanya'da doğdu. Hem çalıştık hem çocuğumuzla ilgilendik. Yaşanan ekonomik kriz ve kıyafet tercihimden sonra çevreden gelen tepkiler nedeniyle bu ülkeden ayrılmak istedim. İslam'ı daha özgürce yaşayabilmek için Türkiye'ye gitmek istediğimi eşime söyledim. Şimdi burada yeni bir hayata başladık. İspanya'da yaşarken bayramlarda gelenimiz, gidenimiz olmazdı. Burada insanlar sürekli birbirleriyle kucaklaşıyor, bayramları doyasıya yaşıyor. Anne-babalar sürekli ziyaret ediliyor. Bu, dünyanın çok az yerinde yaşanan bir hadise, İslam'a has bir olay. Onun için Türkiye'de yaşamayı çok istedim. Kimse Avrupa'ya özenmesin, burası çok güzel bir ülke."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN