Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Hüsnü Ezber Bodur, 14 yıl önce 'Moonculuk hareketi ve Türkiye'deki benzer bir cemaat yapılanmasının sosyolojik analizi' araştırmasında, bu görüşünü ortaya koydu. Prof. Dr. Bodur, Güney Kore'de ortaya çıkan Moonculuk hareketinin 1960'lı yıllarda Amerika'ya geçtiğini belirtti, 39 sayfalık araştırmasında bu hareketle FETÖ/PDY arasındaki şu benzerliklere dikkati çekti:
"Mooncular faaliyetlerini dünyanın çeşitli yerlerine özellikle ABD'ye taşıyarak, burayı merkez seçmiştir. Bu hareket tüm hıristiyanları ardından da tüm dinleri birleştirmeyi amaçlamaktadır. Tüm dünyada Tanrı krallığının kuruluşunda küresel güç olan ABD'nin böyle bir hareket için verimli yer olduğuna inanılmaktadır. Bu hareket, önemli derecede coğrafi, sosyal psişik mobilitenin yaşandığı günümüz toplumlarında, aidiyet duygusu kritik bir ihtiyaç olmaktadır. Ailelerinden uzakta yaşayan bireyler, duygusal desteğe ihtiyaç duymaktadır. Moonculuk hareketi ile Fetullah Gülen cemaatinin üye kazandırmada arkadaşlık bağlarına daha fazla önem vermeleri bu çerçevede değerlendirilmelidir. Amerika'da kampus alanında dolaşan ve yalnızlık yaşayan gençler, cemaat evlerine davet edilmekte, burada kendilerine güvende oldukları vurgulanır. Böyle bir atmosferin oluşumunda dini liderin etkili olduğu telkin edilmeye başlanır ve gruba dahil edilir. Grup tarafından kutsallaştırılan bu mekanlar, kendi iç mekanizmaları sayesinde cemaate çeşitli nedenlerle katılan bireylerin yaşamları üzerinde tam bir ruhsal kontrol sağlar. Üyeler adanmışlar haline getirilmektedir. Moonculuk ve Gülen hareketinde sempatizanların grup üyesi haline gelmesi için kendilerini bu faaliyetlere yogun olarak adamaları gerekliliği vardır. Moon'un büyük önem verdiği kilise evler, aynı şekilde Fetullahcılık'ta ise cemaatin iç mekanlarını oluşturan ışık evler olarak ortaya çıkmaktadır. Moon cemaatinde de grup içi evlilikler yapılmakta, eş seçimi bizzat Moon tarafından yapılmaktadır. Moon ve Gülen'in mesajlarındaki ortak temalara bakıldığında gerek taraftar toplama usülleri gerekse taraflarlarının grupsal bağlığını sağlayan yöntemler iki hareket arasında benzerlikler olduğunu söyleyebiliriz."
Prof. Dr. Bodur, Fethullah Gülen´in yazılarında kendisiyle ilgili mistik görüşlere yer vermesinin özel bir statü elde etmek istemesinin izleri olduğunu belirterek, araştırmasında şunları ileri sürdü:
"Her iki harekete baktığımızda her ikisinin de bir yandan meşruluk arayışı ve kamu desteğini, onayını elde etme yönünde arayışın izlerine rastlanır. Grup, finansal destek, siyasi nüfuz elde etme, ekonomik alandaki yatırımlarıyla cemaatlerine meşru bir dini organizasyon görüntüsü verdikleri belirlenmiştir. Gülen'in eğitim, medya ve finansal ağlar yoluyla yürüttüğü tüm etkinlikler kenetlenmiş ve disiplinli bir cemaat yapısının şekillenmesi amacına yöneliktir. Her iki hareket lideri de mümkün olduğu ölçüde aktif siyasetin dışında kalmaya özen gösterseler de Moon'un Amerika'da önde gelen siyasetçileriyle işbirliği içinde olduğu, buna karşın Fetullah Gülen'in de Türkiye'deki siyasi liderlerle görüşmeler yaptığı bilinmektedir. Mooncular yatırımlarını ABD, Kore ve Japonya'da yoğunlaştırırken, Gülen'in cemaatine bağlı iş adamlarını da Orta Asya'da yatırım yapmaya teşvik ettiği böylece yeni pazar arayışıyla belli bir açılım elde ettiği görülmektedir. Gülen hareketinin Orta Asya, Balkanlar., Kafkaslar'daki bağlantıları önemlidir. Moonculuk ve Fetullah Gülen hareketlerinin kurucularının maddi dünyayı algılama biçimleri ve bunları kendi görüşleri etrafında birleştirme arzuları, buna bağlı çeşitli sosyal, kültürel, akademik ve ekonomik kuruluşlarla faaliyet çeşitliliğini artırıp, cemaat mensuplarına istihdam olanağı ve bazı kamusal kurumların misyonlarını yüklenmek yoluyla harekete meşruluk kazandırmaktadır. Fetullah Gülen'in Dinler arası diyalog çerçevesinde papa ile buluşması gibi çeşitli etkinlikler, her iki hareketin küresel bir fenomen haline dönüştürülmesi yolunda önemli adımlardır. Her iki cemaatin kurdukları ulusal ve uluslararası medya önemlidir. Mooncular Washington Times'i, Fetullah Gülen'in Zaman gazetesini yayınlaması yazılı ve görsel bir medya ağını kontrol etmeleridir. Moon ve Gülen'in yazı ve konuşmalarında uzlaşma, dinler arası diyalog, dünya barışı, doğu-batı entegrasyonu, hoşgörü, pazar ekonomisi gibi kavramlar sıkça kullanılmaktadır. Gülen'in komünistliği baş düşman olarak görmesi ve kapitalistlerle her türlü işbirliğini savunması iki hareket arasındaki bir başka benzerliktir."