Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı ortak basın toplantısında, "Son dönemde maalesef bölgemiz çok daha kırılgan hale geliyor. Referandumun Irak Anayasası ve uluslararası hukuk bakımından hiçbir meşruiyeti yoktur. Maalesef bölgesel yönetim, tüm dostça ikazlara rağmen referandumu düzenlemekle çok büyük bir yanlış yapmıştır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi kişisel, kısa vadeli çıkarlar uğruna hiç kimsenin bölgemizi ateşe atmaya, gerilimi tırmandırmaya hakkı yoktur." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye ve Rusya olarak, Suriye ihtilafının siyasi yoldan çözümüne yönelik ortak irade ve yakın işbirliğimizi sürdürme konusundaki kararlılığımızı bir kez daha teyit ettik." diye konuştu.
Putin'le Irak ve Suriye dahil bölgesel konuları mütalaa ettiklerini belirten Erdoğan, "Gerek Irak'ın gerekse Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda hemfikiriz." dedi.
"Ekonomi ve ticaret, ikili ilişkilerimizin belkemiği" diyen Erdoğan, "Biraz önce bazı istisnalar noktasında bunların da giderilmesi hususunda bakan arkadaşlarımız birbirleriyle bu konuları ele aldılar. İkili ticaret hacmimizde bu yılın ilk 7 ayında yakalan yüzde 22 artıştan memnunuz. Keza bu sene Rus turist sayısı geçtiğimiz yıla oranla çok ciddi artış kaydetmiştir. Tüm ekonomik rakamları daha da yükseltebileceğimiz konusunda hemfikiriz. Daha önce 100 milyar dolar gibi bir hedef belirlemiştik. Temennimiz odur ki bu hedefe ulaşacağız. Önümüzdeki ay düzenlenmesi planlanan Karma Ekonomik Komisyon toplantısında ikili ekonomik ilişkilerimizin kritik konuları neticeye bağlayacağını umuyorum. İkili ilişkilerimizde önemli yere sahip alanlardan biri de enerjidir. Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Santrali Projeleri şu an devam ediyor. Bunların süratle hayata geçirilmesine önem veriyoruz. Bugün ki görüşmemizde bazı aksamaların olduğunu gördük ve bunları da süratle telafi edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Irak ve Suriye'deki gelişmeleri de ele aldıklarını kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gerek Irak'ın gerekse Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda hemfikiriz. Son dönemde maalesef bölgemiz çok daha kırılgan hale geliyor. Referandumun Irak Anayasası ve uluslararası hukuk bakımından hiçbir meşruiyeti yoktur. Mevcut tablo karşısında ülkemizin bazı önlemleri hayata geçireceği hususunu dünya kamuoyuyla paylaştık. Referandum sonrası hassas dönemde özellikle Irak Bölgesel Yönetiminin daha vahim hatalar yapmasının önüne geçmemiz gerekiyor.
Uluslararası toplumun Irak'ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinden yana tavır alması büyük önem arz ediyor. Değerli dostum Putin ile bugün ki görüşmemizde Suriye'ye ilişkin güncel gelişmeleri ve bilhassa son Astana toplantısının sonuçlarını ele aldık. Bu kapsamda, İdlib çatışmasızlık bölgesine işlerlik kazandırılmasına yönelik çalışmalarımızın seyrini bundan sonraki süreçte de ilgili arkadaşlarımızın bu işi çok daha yoğun şekilde sürdürmelerini karar bağladık. Astana toplantılarının ateşkes rejimini güçlendirici niteliğinden ve bu yönüyle Cenevre'de Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda sürdürülen siyasi sürece katkılarından memnuniyet duyuyoruz. Bir süredir Astana toplantıları gündeminde olan güven arttırıcı önlemler konusuna daha fazla odaklanmanın gereği hususunda mutabık kaldık. Türkiye ve Rusya olarak Suriye itilafının siyasi yoldan çözümüne yönelik ortak irade ve yakın iş birliğimizi sürdürme konusundaki kararlılığımızı bir kez daha teyit ettik. Değerli dostum Putin ile bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin her açıdan verimli geçtiğine inanıyorum ve bundan sonraki süreci ilgili arkadaşlarımız ve bizler daha sık gerek telefon diplomasisi, gerek özel temsilcilerimiz vasıtasıyla sürdürmekte kararlıyız."
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ortak basın toplantısında konuşan Putin de, görüşmede bölgesel ve ikili konuları samimi ve yapıcı şekilde ele aldıklarını belirtti.
Suriye krizinin çözümü konusunda atılacak adımların koordinasyonunu değerlendirdiklerini kaydeden Putin, bir süre önce Astana'da yapılan toplantıda varılan mutabakatta, çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması şartlarının yerine getirilmesi için ortak çalışma yapılması konusunda anlaştıklarını dile getirdi.
Putin, "Bu çatışmasızlık bölgesinin inisiyatifi mayıs ayında Sayın Erdoğan ile Soçi'de yaptığımız görüşmede ortaya çıkmıştır. Bu çatışmasızlık bölgelerinin yerine getirilmesi çalışmaları gerçekten zor oldu. Gerek Suriye ihtilafının tarafları için gerekse Astana sürecinin garantör ülkeleri Rusya, Türkiye ve İran bakımından zor oldu. Ancak bütün zorluklara rağmen önemli bir başarıya imza attık. Bu başarı özellikle dostum Sayın Erdoğan'ın girişimleri ve iradesi sayesinde mümkün oldu." dedi.
Suriye'deki savaşın sonlandırılması ve halkın evlerine dönebilmesi için koşulların ortaya çıktığına dikkati çeken Putin, "(Çatışmasızlık bölgesi oluşturulmasıyla) Aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde Cenevre'deki siyasi çözüm arayışı sürecine de önemli bir ivme kazandırılmıştır." diye konuştu.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) gayrimeşru referanduma ilişkin Putin, görüşmede bu konuyu da ele aldıklarını belirterek, ülkesinin ilkesel tutumunun Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından daha önce açıklandığını hatırlattı.
Putin, Suriye ve bölgedeki sorunların çözümü hakkında iki ülkenin dışişleri bakanlıkları, askeri yetkilileri ve istihbarat birimleri arasında çalışmaların etkinleştirilmesinde anlaştığını aktardı.
Görüşmede ikili ticari ilişkileri de ele aldıklarını söyleyen Putin, geçen yılki düşüşün ardından bu yıl içinde ticaret hacminin önemli artış kaydettiğini vurguladı.
Bu yıl Rusya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısının 11 kat artarak 2,5 milyona ulaştığı bilgisini veren Putin, bu gelişmelerin Erdoğan ile Moskova'da mart ayında vardıkları mutabakatlar sayesinde mümkün olduğunu vurguladı.
Vladimir Putin, şöyle devam etti:
"Özellikle enerji alanında Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı ve Akkuyu Nükleer Santrali projelerini değerlendirdik. Haziran ayında Sayın Erdoğan ile Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı'nın deniz kısmına start verdik. Bu proje ile ilgili bütün çalışmalar zamanında ve programa göre ilerlemektedir. Akkuyu Nükleer Santrali'nin ilk ünitesini daha kısa süre içinde inşa edip devreye sokmak için çalışma yapıyoruz. Bu, Türk ortaklarımızla yapacağımız koordineli çalışmalarla mümkün kılınacaktır."
Ticari ve yatırım ilişkilerinin önündeki engellerin kaldırılması için çalışmaya devam edileceğine dikkati çeken Putin, ilgili bakanlıklar ve kurumlar arasındaki koordineli çalışmalar sayesinde özellikle tarım alanında neredeyse bütün kısıtlamaların kaldırıldığını kaydetti. Putin, "Bu senenin ilk yarısında Türkiye'den Rusya'ya tarım ihracatı yüzde 58,7 artmıştır." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a görüşme için teşekkür eden Putin, "Bugünkü toplantının çok verimli ve samimi olduğunu düşünüyorum." dedi.