Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) ile eğitim üzerine çalışan İngiliz hayır kuruluşu Theirworld, Türkiye'deki Suriyeli çocukların okullaşma durumunu ve okullaşamama nedenlerini analiz eden, "Engelleri Aşmak: Türkiye'de Suriyeli Çocukları Okullaştırmak" başlıklı rapor hazırladı.
Suriyelilerin eğitimine ilişkin rapor, çok sayıda Suriyelinin barındığı illerden İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay ve Ankara'da saha çalışmalarıyla gerçekleştirildi.
Aralarında okul yöneticilerinin, Suriyeli ve Türk öğretmenlerin, öğrenciler ile velilerin de bulunduğu 300'den fazla kişiyle yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan raporda, öncelikle okullaşamayan Suriyeli çocuklara odaklanılarak, okula gidememe nedenleri analiz edildi, çözüm önerileri sunuldu.
SETA Eğitim ve Sosyal Politikalar Araştırmacısı İpek Coşkun rapora ilişkin yaptığı açıklamada, güncel rakamlara göre Türkiye'de 3 milyon 6 bin 298 Suriyelinin yaşadığını ve bunlar içerisinde okul çağında olan 5-18 yaş arasındaki nüfusun 833 bin 39 olduğunu belirtti.
Okullaşan Suriyelilerin yüzde 49'unun kız, yüzde 51'nin de erkek olduğunu kaydeden Coşkun, "Türkiye'de hala okul çağındaki Suriyelilerin yaklaşık yüzde 40'ı okullaşamamıştır. Çocuklarını okula göndermeyen velilerle yapılan görüşmede, öne çıkan beş temel neden, tek ebeveynlik, ekonomik açıdan kırılganlık, yüksek hareketlilik, yetersiz bilgilendirme ve kültürel nedenlerdir." diye konuştu.
"KARMA SINIFLARDA EĞİTİM GÖRMEK İSTEMİYORLAR"
Coşkun, saha çalışmasında yapılan gözlem ve görüşmelere göre bu süreçte en kritik rolün okul yöneticilerine ait olduğunu belirterek, GEM'lerdeki yönetim faaliyetlerinin Türk ve Suriyeli eğiticilerin ortak çalışmalarıyla yürütüldüğünü kaydetti.
Bu yönetim yapısının, Suriyelilerin eğitim gördüğü devlet okullarında olmadığını kaydeden Coşkun, söz konusu eğitim kurumlarında da okul yöneticilerini destekleyebilecek ileri düzeyde Arapça bilen bir personelin istihdamının yararlı olabileceğini söyledi.
Coşkun, Suriyelilerin eğitime ve okul ortamına uyum konusunda yaşadığı sorunların başında, Türkçe öğrenimi, karma eğitim, veli tutumu ile öğretmenler ve okul yönetimi ile ilişkiler geldiğine dikkati çekerek, "Öğrenciler, öğretmenler ve velilerle yapılan görüşmelerde sıklıkla dile getirilen konu, karma eğitim olmuştur. Her ne kadar lise düzeyinde ayrı okul ya da sınıflar oluşturulmuş olsa da veliler ve öğrenciler karma eğitim görmek istemediklerini belirtmiştir. Öğretmenler de sınıf içi yönetim ve öğrencilerin eğitime uyumu konusunda karma eğitim ortamlarının süreci zorlaştırdığını çünkü öğrencilerin çok tepkisel olduğunu belirtmişlerdir." değerlendirmesini yaptı.