Dinler tarihi açısından bakıldığında Kudüs; Musevilik ve Hristiyanlık adına müstesna bir değere sahiptir. Hz. İbrahim, bu topraklarda yaşamıştır ve O, "Peygamberlerin Babası" vasfına sahiptir. Hz. Davud tarafından inşasına başlanıp oğlu Hz. Süleyman tarafından tamamlanan Beytül-Makdis'in –ki sonradan Mescid-i Aksa olarak anılacaktır- Kudüs'tedir. Hz. Musa'nın, Allah Teâlâ ile konuştuğu Tûr-i Sinâ ve Hz. Meryem'in, oğlu Hz. İsa'yı dünyaya getirdiğine inanılan mağara bu topraklardadır. Kısacası, pek çok peygamberin hatıralarının, izlerinin sindiği bir coğrafyanın adıdır Kudüs…
Kudüs konumu itibariyle İsrail ve Filistin'in orta noktasında yer alır. Bu nedenle her iki ülke için de büyük öneme sahip. Kudüs'ün diğer ismi, İsrailliler tarafından Jarusalem olarak bilinir. Kudüs'ün tarihi, milattan önce 2000'lere kadar uzanır. Tarihi boyunca iki kez yok olma kaderiyle karşılaşan şehir, 23 işgale, 52 saldırıya tanıklık etti.
DOĞU KUDÜS'Ü İLK İNGİLİZLER İŞGAL ETTİ
Doğu Kudüs; 1917'de Osmanlı hâkimiyetinden çıktığından beri zor günler yaşıyor. İngiliz manda yönetiminin bir asır önce şehri işgal etmesi, Filistinliler için de bir nevi sürgün ve savaşların başlangıcı oldu. İsrail'in 1948'de şehrin batısını ele geçirdi.
ELLİ YILDIR İŞGALCİ İSRAİL'İN ZULMÜ ALTINDA
Yarım asırlık işgalin en yakıcı şekilde hissedildiği yer ise Doğu Kudüs. İsrail, 50 yıl önce bugün Doğu Kudüs'ü işgal ederek bitmeyen bir kavganın da fitilini ateşlemiş oldu. Doğu Kudüs'ü işgal ettiği 7 Haziran 1967'den bu yana Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini sürdürüyor.
1967'deki Altı Gün Savaşları'ndan sonra İsrail, Doğu Kudüs'ü işgal ederek kentin tamamını ele geçirdi ve başkent ilan etti. Aynı yıl, İsrail Kudüs'ün batı bölümünde bir mahalle kurdu, Kudüs'teki kutsal mekanları her dinin kendi kuruluşlarına vererek Kudüs'ü fiilen üçe böldü.
STATÜ MESELESİ
Doğu Kudüs'ün statüsü Filistin-İsrail meselesinin çözümünün önünde duran en büyük engellerden biri. Birleşmiş Milletler'in (BM) tarihi Filistin topraklarını Yahudiler ve Araplar arasında pay etmek üzere yayımladığı 1947 tarihli planda, Kudüs'ün özel bir statüye tabi tutularak uluslararası toplumun kontrolüne verilmesi öngörülüyordu. Kudüs'e verilen bu özel statünün sebebi üç semavi din için de kusal şehir olmasından kaynaklanıyor.
İsrail meclisi 1980'de kabul ettiği bir yasayla Kudüs'ü doğusuyla batısıyla İsrail'in "birleşik başkenti" ilan etti. Böylece Doğu Kudüs'ün ilhakı resmiyet kazanmış oldu. Buna karşılık BM Güvenlik Konseyi BMGK, 1980 yılında İsrail'in Doğu Kudüs'ü ilhak ederek başkent ilan etmesini geçersiz sayan 478 sayılı kararı kabul etti.
İsrail'in Doğu Kudüs'ü fiilen ilhak etmesine rağmen burada yaşayan Filistinliler İsrail vatandaşı sayılmıyor ve vatandaşlık haklarından yararlanamıyor.
İSRAİL'İN SİNSİ KUDÜS PLANI
İsrail kurumlarının resmi verilerine göre, Filistinliler, Kudüs nüfusunun yüzde 37'sini oluşturuyor ve 324 bin Filistinlinin Kudüs'te oturma izni bulunuyor. Ancak, İsrail yönetiminin ABD'den aldığı son destekle bu sayıyı 100 binin altına düşürmeyi hedeflediği belirtiliyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Kudüslüler, oturum belgelerinin ellerinden alınması da dahil birçok ihlale maruz kalma endişesi taşıyor.
Kudüs Sosyal ve Ekonomik Haklar Merkezi Müdürü Ziyad el-Hamuri, ABD Başkanı Donald Trump'ın kararının Kudüslülerin hayatını etkileyecek farklı boyutları bulunduğunu ancak bunun yanı sıra bazı siyasi dengeleri de değiştirebileceğini söyledi.
KUDÜS'ÜN ÖNEMİ NEDİR?
Kudüs'ün tarihi, milattan önce 2000'lere kadar uzanır. Tarihi boyunca iki kez yok olma tehlikesi yaşayan şehir, 23 işgale, 52 saldırıya tanıklık etti. Hz. Muhammed S.A.V'in İslamiyet'in yayılmasında önemli bir nokta olan Kudüs'ten Miraç'a yükseldiği ve Mescid-i Aksa'nın burada inşa edildiği biliniyor. İslam için önemli olduğu kadar Yahudi ve Hristiyan dinleri için kabul gören bazı yapı taşları burada bulunuyor. İsa'nın burada çarmıha gerildiği rivayeti ve bu nedenle buranın hac noktası olarak kabul görmesi Hristiyanlar için, Milattan önce 10. Yüzyılda Kral Davud'un ele geçirmesi ise Kudüs'ü Yahudiler için anlamlı kılıyor.
İsrail, Doğu Kudüs'ü 1967 Altı Gün Savaşı sonrasında işgal etmiş ve ardından topraklarına katmıştı ancak bu durum uluslararası alanda tanınmıyor.
Filistinliler, Doğu Kudüs'ü ileride kurulacak bağımsız bir Filistin Devleti'nin başkenti yapmak istiyor. İsrail ise bütün Kudüs'ü başkenti olarak görüyor.
Hamas, İsrail'in Kudüs'ü başkenti olarak ilan etmesi durumunda yeni bir intifada başlatma tehdidinde bulunmuştu.
Mescidi Aksa Doğu Kudüs içerisinde bulunuyor.