Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinin bu yılki sahipleri, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Doç. Dr. İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Lütfullah Göktaş, Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. Mücahit Küçükyılmaz, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Hümeyra Şahin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ile Yazar Alev Alatlı ve Yazar Rasim Özdenören'den oluşan Değerlendirme Kurulunun önerisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayı ile belirlendi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN MESAJLARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ödül töreninde konuştu. Erdoğan şunları söyledi:
"Kendi tarihini başkalarından öğrenen bir millet mazisiyle bir köprü kuramaz. Müzik, kültür abideleri üretemeyen bir milletin dünya çapında eserler ortaya koyması mümkün değildir.
Kültür, bir yönüyle medeniyetin toplumla buluşmasını ifade ediyor. Eğer kültürümüzün geleceğini görmek istiyorsak bakacağımız yer gençlerimizin ve çocuklarımızın dünyasıdır. Onların dünyasına erişemeyen bir kültür, müzelerde kalmaya mahkumdur.
Siz sadece tüketenseniz güneşin altında kalan buzdan bir heykel gibi erimeye mahkumsunuz. Kendi kültürünüz ve sanatınızın gücüne sahipseniz o zaman tunçtan heykel gibi pırıl pırıl parlayarak cazibe merkezi haline gelirsiniz.
Görkemli geçmişimize layık bir gelecek inşa edelim. Gençlerin dimağını dolduracak bir kültür sanat ortaya koyarak yapabiliriz. Bunun için eğitim ve öğretime önem veriyoruz. 15 yılda hayal ettiğimiz mesafeyi kat edemedik.
Milletimizle birlikte geleceğe yürümeye devam ediyoruz. Sizlerin de yakından takip ettiği gibi terör örgütleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz.
Bu süreçte ihmal etmememiz gereken alanların başında kültür ve sanat olduğunu biliyoruz.
Fahreddin Paşa'yı ve Medine müdafaasını bilmezsek bir kendini bilmez ortaya çıkar, bu adam petrolün şımarığıdır. Benim ecdadım Medine'yi müdafaa ederken, senin ecdadın neredeydi? Sen önce bunun hesabını ver."
ABD BAŞKANI TRUMP'IN TEHDİDİ
"Bugün Birleşmiş Milletler'de Kudüs'ü başkent yapmak veyahut da Amerika'nın kendi büyükelçiliğini taşıma girişimine ilişkin oylama var. Amerika'nın başkanı tehdit sallıyor. Nedir bu tehdit? 'Biz milyarlar veriyoruz, bizim düşüncemizin aksine hareket edenler var. Bunları tek tek kaydediyoruz.' Amerika'ya demokrasinin beşiği diyorlar. Demokrasinin beşiği dolarla satın alacak iradeler arıyor. Tüm dünyaya sesleniyorum: Sakın ha, böyle ufak tefek dolarlarla, iradenizi birilerine asla satmayın.
Bırakın herkes iradesini istediği gibi kullansın. Temenni ediyorum ki, dünya burada Amerika'ya çok güzel bir ders verir.
BAKTAGİR'İN, 'İLKOKULLARDA KANUN DERSİ' TEKLİFİ
Kimse bizim gönül dünyamıza ket vuramaz. Az önce Baktagir hocamız, kanun dersleri ilkokulda verilmeli dedi. Biliyorsunuz, bunun üniversitesi var. İnşallah bu işi oradan alıp üniversitesine kadar bunu çıkarmak suretiyle gerçekten musikiyle çok farklı adımları da atma imkanını yakalamış oluruz.
Biz meramımızı bu noktada en güzel eserlerle ortaya koymamız lazım. Biz meramımızı en güzel filmlerle, eserlerle, en güzel romanlarla anlatmalıyız.
Kendimize güvenmezsek, bu kısır döngüden çıkamayız. Biz ülkemizin gücünün, imkanlarının farkındayız. Kültür sanat alanında da bu potansiyelin harekete geçme zamanının geldiğine inanıyorum. Yeter ki kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi, nerede durduğumuzu unutmayalım."
ÖDÜL ALAN İSİMLER
Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Tarihini bilmeyen milletlerin geleceğini de inşa edemeyeceği hakikatinden hareketle, tarihin derinlikli biçimde araştırılıp aktarılması, geniş halk kitlelerine sevdirilmesi, yurt içinde ve dışında başta akademik platformlar ve medya ortamı olmak üzere tüm kesimlerle paylaşılmasındaki katkıları" nedeniyle ödülünü aldı.
Müzik alanında "Kanun icrasında diğer tekniklerin yanı sıra, özellikle 'sol el' için geliştirdiği teknikle dikkatleri üzerine çeken, temelde bir Türk müziği enstrümanı olan kanunun açısını New Age, caz gibi diğer müzik türlerine doğru genişleterek evrensel bir senteze ulaşan icracı, yorumcu ve bestekar kimliğiyle müziğin pek çok alanında kemale ermiş bir kabiliyet olarak temayüz eden, ruh dinginliği telkin eden tarzını kitlelere sevdiren" Göksel Baktagir ödüle layık görüldü.
Yavuz Turgul da "Türk sinemasının siyasi ve kültürel ayrışmalar yaşadığı çalkantılı dönemde ısrarla nitelikli filmler çeken, sinemanın komedi ve dram gibi birbirinden farklı alanlarında iz bırakan senaryo ve filmleriyle kendisinden sonra gelenlere öncülük eden, senarist, yazar ve yönetmen olarak çok yönlü kişiliğiyle Türk sinemasına kimlik kazandırması" dolayısıyla ödül aldı.
VEFA ÖDÜLÜ NURETTİN TOPÇU'YA
"Geleneksel Sanatlar", "Resim" ve "Vefa" alanlarında da ödüller sahiplerini buldu.
Buna göre Ali Toy, "Geleneksel sanatların yeni nesil sanatçılar eliyle tekrar fark edildiği bir dönemde, olgunluk çağında modern mimari ile hat sanatını aynı güzellikte buluşturmayı başaran, tasarımlarındaki kendine has yalın, etkili ve dengeli üslubuyla geleneksel hat sanatına bir bakıma yeniden can suyu vermesi" dolayısıyla ödülünü aldı.
"Her karesi bir resim estetiğine sahip 'Aziz İstanbul'u fırçanın diliyle yorumlayan kişi' olarak anılan, şehir ressamı olmanın ötesinde 'İstanbul ressamı' olarak bilinen ve kendine özgü tarzıyla ürettiği eserlerle yurt içinde ve dışında beğeni toplayan" Selahattin Kara ödüle layık görüldü.
Merhum Nurettin Topçu'ya, "İnsanın var oluşunu sadece et, kemik, kan ve maddeden ibaret görmeyip ruhun derinliklerine inen, isyanın da bir ahlakı olduğunu ve bireyin toplumda bir ahlak nizamı çerçevesinde kendine yer edineceğini anlatan, bu millete Anadolu irfanının kıymetini ve düzen kurucu ahlakını kuşanmayı telkin eden, kadim İslam ve Türk tarihini, tasavvufu ve modern dönemdeki sosyolojik gerçekliği tahlil eden eserleri" dolayısıyla "Vefa" ödülünün verilmesi kararlaştırıldı. Nurettin Topçu'nun ödülünü, yeğeni Ayşe Nermin Topçu aldı.