Türkiye’nin Tiran Büyükelçisi Hidayet Bayraktar, Arnavutluk’un ülkedeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) uzantılarına karşı ciddi ve somut adım atmasını bekledikleri kaydederek "İlkokul mezunu Fetullah Gülen’in elebaşlığını yaptığı örgüt, Arnavutluk milli güvenliği için de büyük bir tehlikedir." dedi.
Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Arnavutluk’taki FETÖ okullarına ilişkin uyarılarda bulundu.
Arnavutluk’taki FETÖ okullarında, beyin yıkama faaliyetleri yürütüldüğünü vurgulayan Bayraktar, bu faaliyetlerin Arnavut çocukların geleceği ve Arnavutluk devleti için tehlike arz ettiğini, yeni kayıt dönemi yaklaşırken ailelerin ve devletin bunları dikkate almasında yarar gördüğünü ifade etti.
Bayraktar, FETÖ okullarından mezun kişilerin diplomalarının Türkiye tarafından tanınmasının söz konusu olamayacağını belirterek diğer bir ifadeyle FETÖ okullarından mezunlar olanların Türkiye’de yükseköğrenimlerine devam edemeyeceğini, FETÖ üniversiteleri mezunlarının ise Türkiye’de üniversite mezunu olarak görülmediğini kaydetti.
Ülkedeki FETÖ okullarının, özellikle yatılı bölümlerinde karanlık işler döndüğünü bildiklerini söyleyen Bayraktar, FETÖ’nün gelecekte kazanmak istediği, genelde sakin yapılı çocukları küçük yaşta "işaretlediğini" ve bu çocuklarla belletmen adı verilen okulda yatılı çocukların gözetiminden sorumlu şahıslar aracılığıyla dostluk bağlarını ilerleterek beyin yıkamada ilk aşamaya başladığını anlattı.
Büyükelçi Bayraktar, Ulcinj’den (Ülgün) Saranda’ya kadar bu okullarda okuyan çocukların köylerine ve evlerine gidilerek ailelerle görüşüldüğünü ve bu şekilde "güven" kazanıldığını vurgulayarak ailelere, "çocuklarınız emin ellerde, biz onları eğitiyoruz, gözetiyoruz, koruyoruz" mesajı verildiğini ifade etti.
Aslında hakikatin bunun tam tersi olduğuna dikkati çeken Bayraktar, "Yurtlarda zaman ilerledikçe çocuklara beyin yıkamanın altyapısını oluşturan bazı kitaplar veriliyor. Çocuktaki değişim belirginleşince FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in kitapları da gizli kapılar ardında okutuluyor. Son yıllarda da FETÖ örgütlenmesi anlatılarak bu sayede neler elde edilebileceği çocuklara işleniyor. Süreç, gençlerin FETÖ’ye bağlılık yeminiyle tamamlanıyor." diye konuştu.
YURTLAR VE EVLER, ÖRGÜTÜN ELEMAN KAZANMA KAYNAĞI
Bayraktar, FETÖ’nün geçmişte Türkiye’de faaliyet gösteren ancak 15 Temmuz’dan sonra tamamına el konulan okullarında insanı dehşete düşüren gerçekler tespit edildiğine işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Örneğin, FETÖ’nün en eski okulu olarak bilinen İzmir’deki bir okulda, yemekhanenin alt katında, 250 metre uzunluğunda gizli bir tünel tespit edildi. Aynı okulun üst katlarında da aynalarla kamufle edilmiş kapılar ve odalar bulundu. Türkiye’nin diğer illerindeki FETÖ okul ve yurtlarında da çok sayıda gizli oda ve bölüm ortaya çıkarıldı. Yani eğitim kisvesi altında gizli-saklı ve şaibeli işler dönüyor. Örgüt aynı örgüt olduğundan, Arnavutluk’ta da bunların ciddi olarak araştırılması ve üzerine gidilmesi lazım."
Arnavutluk’taki FETÖ okullarından mezunlara yine FETÖ üniversitelerinin önerildiğini ve bu şekilde kişilerin sürekli olarak örgütün takip ve kontrolü altında tutulmaya çalışıldığını aktaran Bayraktar, "Kreşten üniversiteye kadar eğitim veren FETÖ’nün ana eleman kazanma kaynağı söz konusu okul, yurt ve evlerdir. FETÖ liselerinden mezunlara, Arnavutluk’taki FETÖ üniversiteleri cazip gösterilerek özel burslar veriliyor. Yurt ve ev imkanları tanıtılıyor. Aslında bu yurt ve evler, örgütün eleman kazanma kaynağı olarak işlev görüyor." dedi.
FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından, Arnavutluk’taki FETÖ okullarında eğitim kalitesinin düştüğünün bizzat öğrenciler ve aileler tarafından dile getirildiğini belirten Bayraktar, şunları söyledi:
"15 Temmuz’daki başarısız darbe girişimiyle örgütün gerçek yüzünü anlayan öğrenci velileri ve eğitimciler bu okullardan ayrıldılar. Prestij kaybeden söz konusu okulları kayıt döneminde telaş sarmış vaziyette. Yoğun bir reklam ve meşruiyet peşindeler. Örneğin, çocukları bu okullarda okuyan bir televizyon programcısına, para karşılığı üst üste program yaptırıyorlar. Devletin üst düzey isimlerini bir şekilde okula davet ettirip ’bakın hükümet de bize güveniyor’ izlenimi verilmeye çalışılıyor. Arnavutluk’taki devlet adamlarının da Arnavutluk’un stratejik ortağı Türkiye’nin hassasiyetini ve gerçekleri gözeterek bu yönde davranmaları haklı beklentimizdir. Arnavutluk ’FETÖ mü Türkiye mi’ tercihini yapmak durumundadır."
FETÖ, ARNAVUTLUK İÇİN DE TEHLİKELİ
Büyükelçi Bayraktar, Türkiye ve Türk halkının Arnavutluk’a bakış açısının FETÖ nedeniyle gölgelenmesinden üzüntü duyduğunu ifade ederek "Arnavutluk, Balkanlar’da FETÖ’nün en örgütlü olduğu ülkelerin başında yer alıyor. Bazı eğitim, sağlık ve ticaret kurumları ile dini örgütlenmeler ve sivil toplum kuruluşları, FETÖ virüsü tarafından sarılmış vaziyette." dedi.
Arnavutluk’un ülkedeki FETÖ uzantılarına karşı ciddi ve somut adım atmasını beklemeye devam ettiklerini dile getiren Büyükelçi Bayraktar, "Pek çok ülkede FETÖ kurumları kapatıldı veya devredildi. İlkokul mezunu Fetullah Gülen’in elebaşılığını yaptığı örgüt, Arnavutluk milli güvenliği için de büyük bir tehlikedir." diye konuştu.
Bayraktar, Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi bir kurumu olan Maarif Vakfının, Arnavutluk’ta gerçek Türk okullarını açacağını ve bununla ilgili altyapı çalışmalarına başlandığını aktararak bu okulların Arnavutluk’taki gençlere en iyi öğretmen ve materyalle, çok kaliteli bir eğitim hizmeti sunacağını, kesinlikle kar amacı gütmeyeceğini, dolayısıyla Arnavutların daha iyi eğitim hizmetini, daha ucuza alabileceğini ifade etti.
Büyükelçi Bayraktar son olarak, Arnavutluk’ta "sahte Türk okulları" işleten FETÖ kurumlarının, Türk bayrağını ve simgelerini kullanmasının da engellendiğini sözlerine ekledi.