15 Temmuz’da FETÖ tarafından kontrol altına alınan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezi’nin sistemleri darbe karşıtı askerler tarafından devre dışı bırakıldı. Sistemlere yapılan müdahale sonrası radar ekranları kapandı. Elektrikler de kesilince kapılar kilitlendi ve darbeciler dışarıya çıkamadı.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Ramazan inç’in hazırladığı darbe girişiminin merkez üssü Akıncılar iddianamesinde, cuntacıların karargahından birisi olan ve hava trafiğinin yönlendirildiği Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezi’nde yaşananlara ilişkin önemli ayrıntılar yer aldı. İddianamedeki bilgilere göre, darbe girişiminin başlamasının ardından Hava Savunma ve Komuta Kontrol Daire Başkanı cuntacı Tuğgeneral Kemal Mutlum ve Genel Sekreter Veysel Kavak ile Harekat Merkezi Amiri Albay Devrim Orhan’ın aralarında bulunduğu darbeciler, Harekat Merkezine kendilerini kilitledi. Merkeze darbe karşıtı hiçbir asker alınmazken, sadece Kavak’ın izin verdiği kişiler alındı. Eskişehir BHHM olmak üzere çok sayıda noktadan Harekat Merkezine telefon geldi ancak cuntacılar hiçbirine cevap vermedi.
SİSTEMLER DEVRE DIŞI
Orgeneral Abidin Ünal’ın emriyle Harekat Merkezi’ne gelen Tümgeneral Cevat Yazgılı da içeri alınmadı. Hatta Yazgılı ve beraberindeki darbe karşıtı askerler içeri girmek için kapıya ateş açtı, ancak kapı açılmadı. Cuntacı Kavak, Heraket Merkezi’nin elektriklerinin kesilmesi için çalışmalar yürüten Yazgılı’yı etkisiz hale getirmeye çalıştı ancak engelleyemedi. Elektriklerin kesilmesiyle Harekat Merkezi felç oldu. Haberleşme sistemi devre dışı kaldı, bilgisayarlar ve radar ekranları kapandı.
İÇERDE KAPANA KISILDILAR
Harekat Merkezi devre dışı bırakılınca komuta Eskişehir’e verilirken, merkeze girişler elektronik kart okuyuculu olduğu için kapılar kilitlendi ve darbeci generaller dışarıya çıkamadı. Darbenin hava harekatını yönlendirecek komutanlar Harekat Merkezi’nde kapana kısıldı. Darbe girişimi sırasında Harekat Merkezi’nde tüm bu yaşananlar, iddianamenin ek klasörlerindeki cuntacılar arasındaki kayıt özellikli telefonlardan yapılan görüşmelerin tapelerinde yer aldı.
O TAPELER İDDİANAMEDE
Darbecilerin sistemin devre dışı kalmasıyla büyük bir panik yaşadığı görüldü. Saat 23.53’te cuntacı Tuğgeneral Kemal Mutlum ile Albay Veysel Kavak arasında yapılan görüşmede "hatların kesildiğine" ilişkin şu konuşma yapılıyor: V.K.: Hatlar gitmiş mi gerçekten?, K.M. Dostum, DYS (Doküman Yönetim Sistemi) gitti. Birisi oynuyor hatlarla. MİLSEC’ten konuşuyorum. Hatları kesmiş kim kestiyse. V.K.: Vay şerefsizler. Tamam komutanım ben kontrol ediyorum.
BİR TEK MİLSEC KALDI
Saat 00.08-00.09 sıralarında yine Mutlum ve Kavak arasında gerçekleşen görüşmeye diyaloglar yansıyor: K.M. Dostum MY (Muharebe Yönetimi) de gidiyor. V.K.: MY’de mi gidiyor? (Yanındaki birine) Komutanım, komutanım, hatlar gidiyor. Nasıl yapacağız komutanım, dur dur dur hatlar da gidiyor. K.M.: Taşçı General nerede? V.K.: Taşçı General de burada komutanım, ne oldu? Ne lazım? K.M.: Yok yok bir şey lazım değil. V.K.: Tamam komutanım anlaşıldı. K.M.: Bir tek MİLSEC (Milli Telsiz Ses Emniyet Cihazı)’imiz kaldı, ona göre ha. V.K.: Tamam komutanım, söyleyeceğim komutanım.
ADAMLAR ALTINA YAPACAK
Saat 01.23’te ise Mutlum ve Hava Kuvvetleri Komutanı Genel Sekreterliği Koordinasyon Şube Müdürlüğü Personel Kurmay Yarbay Ayhan Çatıkkaya arasında geçen görüşmede ise içeride kilitli kaldıklarına ve tuvalet ihtiyaçlarının olduklarına ilişkin konuşmaların olduğu görülüyor. A.Ç.: Kavak Albayla görüşeceğiniz bir şey var mı komutanım? K.M.: Şu kapıları açtırın, millet altına yapacak ya. Şu Çontar hemen şunu yapsın da bir tane bilgisayar açacak MY’den. Gidin F-16 binasından açtırın kim hangi geri zekalı yapıyorsa bunu ya. A.Ç.: Komutanım, şimdi dışarıdan da adam getiremiyorlar. Tekrar hızlandıracağız komutanım. Bi Çontar’a ulaşmaya çalışacağız. K.M.: Ya en azından Çontar o F16 binasını arasın ya. Şimdi açsınlar da, kapıda içeride kaldı ekip.
UÇAKLARI NE YAPTINIZ?
Akıncı Hava Üs Komutanlığı Harekat Komutanı olan ve "Akıncı Üssü’nün baş FETÖ’cüsü" olduğu belirtilen Kurmay Albay Ahmet Özçetin ile Mutlum arasındaki görüşmede de sistemin devre dışı kaldığı yansıyor. K.M.: Alo, Özçetin, Mutlum General A.Ö.: Efendim, komutanım. K.M.: 1348’deyim hatlar gitti. 1348 MİLSEC çalışıyor. A.Ö.: 1348 anlaşıldı. K.M.: Ne oldu ne yaptınız, MY de gitti. A.Ö.: 1348’e bir şey yapar mısınız, 1348. K.M.: MY gitti. A.Ö.: MY gitti. K.M.: Göremiyorum şeyi, uçak uçağı ne yaptınız? A.Ö.: Önlediler. K.M.: İndiriyorlar mı? A.Ö.: Yok hayır, şu an takip ediyorlar.
Kaynak: Yeni Şafak