Üstad Necip Fazıl Kısakürek vefatının 34. yılında rahmet ve minnetle yad ediliyor. Türk irfanının tefekkür devlerinden olan ve Müslümanların meydan yerine çıkarak, “ben de varım” demesinde en büyük pay sahibi olan Kısakürek, halen dahi fikirleriyle çağlar ötesine seslenmekte.
‘Allah ve ahlaktan bahsetmek yasaktır” denilen bir devirde ortaya çıkarak, “Hakk’a itaat etmeyene itaat edilmez” diye haykıran Necip Fazıl Kısakürek, ebedi aleme göçüşünün 34. yılında özlem ve dualarla anılıyor. “Öz yurdunda garip öz vatanında parya” konumuna düşürülmek istenen Müslüman Anadolu milletini, ruh köküne sahip çıkmaya çağıran ve unutturulmak istenen İslam davasının sancaktarlığını yapan Üstad Necip Fazıl, fikirleriyle çağın nabzında atmaya devam etmekte. Üstad Necip Fazıl’ı ideologluğunu yaptığı Büyük Doğu fikriyatının önde gelen isimlerinden Şükrü Sak ve Ercan Çifci ile konuştuk.
“BİR MİLLETİN VAROLUŞ HARCINI YOĞURAN ADAM”
Üstad Necip Fazıl’ın Türk ve İslam coğrafyası için büyük önem arzettiğine dikkat çeken Büyük Doğu fikriyatının önde gelen isimlerinden gazeteci yazar Şükrü Sak, “Bizim kuşağımızın kendini idrâk etmeye başladığı zamanlarda, Necip Fazıl asli vatanına göçmüştü. O yüzden, biz Necip Fazıl’ı gerçek şahsiyeti ve misyonu ile bilmezdik, O’nu Salih Mirzabeyoğlu’ndan öğrendik. Mirzabeyoğlu, Necip Fazıl kimdir sorusuna cevap verirken, ‘Beş asırlık tarih dilimimizle birlikte, içinde bulunduğumuz çağın nabzını yakalayan ve ideali aramayla toprağa bağlanma arasında bir berzahta kıvranan insanoğlunun oluş ıstırabını, İslam’ın hakikatine nisbetle heykelleştiren adam’ ifadelerini kullanır. Oldukça da yerinde bir betimlemedir” dedi. Necip Fazıl kimdir sorusunun bugünde geçerliliğini koruduğunu kaydeden Sak, “Geçen sene Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl’ın “Tek kişilik bir ordu gibi davrandığını” belirttikten sonra, “Necip Fazıl Türk’tür, Anadolu’dur, İslâm’dan başka kaynak tanımaz!” demişti” şeklinde konuştu. Salih Mirzabeyoğlu’nun, Üstadı, “Bir milletin varoluş harcını yoğuran adam”diye nitelediğini kaydeden Sak, “Ciltler dolusu anlatılan ve anlatılacak olan Necip Fazıl’ı bütün mücadelesi, fikri, aksiyonu ve misyonu ile en doğru ifade eden tarif bu bence! Bunu da sadece Mirzabeyoğlu söyleyebilirdi ve o söyledi” dedi.
ÇAĞLAR ÖTESİ FİKİRLERE SAHİP
Üstad Necip Fazıl’ın Anadolu’da büyük bir fikri seferberlik başlattığına dikkat çeken Eğitimci Yazar Ercan Çifci, “Zaman akıp gidiyor. Üstad’ın değeri ve gayesi bugünlerde daha bir iyi anlaşılıyor. Şimdilerde dünyayı kasıp kavuran Batı emperyalizmine ve onun yerli işbirlikçilerine “Kollarını makas gibi açarak” durun demişti. Durun! Ve ardından fikirde ve aksiyonda yüksek bir tecrid ve mücadele örneği göstererek Anadolu’da büyük bir fikir seferberliği başlatmıştı. Anadolu’yu ruh köküne dönmeye çağırdı” dedi. Üstadın çağlar ötesi fikirlere sahip olduğunu kaydeden Çifci “Diğer taraftan son günlerde yaşanan sistem meselesi, yerli ve milli bir sistem arayışı, Üstad’ın daha 1940’lardan işaret ettiği ve 1960’lardan itibaren de sistemlik çapta mücadelesini ettiği bir davanın neticesidir. Üstad kendi çağını aşan bir tesbit ve ruha sahipti. Şimdilerde hem ülkemizde hem de İslam coğrafyasında ilgili yaşanan hadiseler, Üstad’ı yani Büyük Doğu’yu ihtar etmektedir. İslam coğrafyasının gözü bu yüzden hep Anadolu’da” dedi.
ÖMRÜNÜ HAKİKAT MÜCADELESİNE ADADI
26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul’da doğan Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983 tarihinde yine İstanbul’da ahirete intikal etmişti. Necip Fazıl, 21 yaşında yayımladığı “Örümcek Ağı” adlı şiir kitabının ardından, 24 yaşındayken yayımladığı “Kaldırımlar” adlı şiir kitabıyla tanınmıştır. 1934 yılına kadar sadece şair olarak tanınmış ve meşhur Bâb-ı Âli’nin önde gelen isimleri arasında yer almıştır. 1934 yılında Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri ile tanıştıktan sonra büyük bir değişim yaşamış ve bu değişimi kendisi “...içimi öylesine bir sosyal mücadele ve cemiyeti yorma hamlesi kapladı ki, artık çalışamaz oldum” şeklinde tanımlar. Bu tarihten sonra Türkiye’nin birçok şehrinde konferanslar düzenlemiş, düzenlemiş olduğu konferanslardaki sözlerinden dolayı hakkında dâvâlar açılmış ve bu dâvâlar neticesinde öncülük ettiği Büyük Doğu Hareketi’ne dair yayın yapan Büyük Doğu Dergisi yayın hayatı boyunca 16 kez kapatılmış, Necip Fazıl’ın eserleri toplanmış ve basımı yasaklanmıştır. 25 Mayıs 1983 tarihinde vefat eden Üstad Necip Fazıl’ın yüzden fazla eseri bulunmaktadır.
YENİ AKİT