Namazda okunan ayet ve surelerin, gerek bir rekat içinde gerekse ikinci rekatla birlikte düşünüldüğünde, Mushaf’taki sıraya göre okunması sünnete uygundur. Bir sureyi veya ayeti okuduktan sonra, ardından önceki bir sureyi veya ayeti okumak mekruhtur. Peki, namaz kılarken en çok okunan sureler nelerdir? Namazda okunan zammı sureler nelerdir? Namaz sureleri sırası nasıldır? Namaz surelerinin okunuşu, namaz surelerinin anlamı, namaz surelerinin sırası ile okunuşu... Namaz Sureleri Sırası Örnek Tablo... Namazda sureleri sırasına göre okumak...
Namazda okunan ayet ve surelerin, gerek bir rekat içinde gerekse ikinci rekatla birlikte düşünüldüğünde, Mushaf’taki sıraya göre okunması sünnete uygundur. Bir sureyi veya ayeti okuduktan sonra, ardından önceki bir sureyi veya ayeti okumak mekruhtur. Peki, namaz kılarken en çok okunan sureler nelerdir? Namazda okunan zammı sureler nelerdir? Namaz sureleri sırası nasıldır? Namaz surelerinin okunuşu, namaz surelerinin anlamı, namaz surelerinin sırası ile okunuşu... Namaz Sureleri Sırası Örnek Tablo... Namazda sureleri sırasına göre okumak...
Namazda okunan âyet ve sûrelerin, gerek bir rekât içinde gerekse ikinci rekâtla birlikte düşünüldüğünde, Mushaf'taki sıraya göre okunması sünnete uygundur. Bir sûreyi veya âyeti okuduktan sonra, ardından önceki bir sûreyi veya âyeti okumak mekruhtur. Fakat bu, namazı geçersiz kılacak bir durum değildir.
NAMAZ SURELERİ SIRASI...
Burada söz konusu olan tertip, esasında namazın değil tilavetin bir vacibidir (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, II, 148, 269). Tertibe riayetin vacip olduğu görüşü, sûre ve âyetlerin sırasının insanlar tarafından değil de, Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından (tevkîfen) belirlendiği kabulüne dayanmaktadır. Ancak, sûrelerin içlerindeki âyetlerin tertibinin tevkîfî olduğunda İslam âlimleri arasında ittifak bulunmakla birlikte, sûreler arasındaki tertibin tevkîfî olduğu konusunda ittifak yoktur.
Bu sebeple namazda, sûrelerin sıraya göre okunması hakkında farklı görüşler ortaya atılmıştır. Hanefî mezhebinde, hem âyetler hem de sûreler arasında tertibe riayet edip sırayı takip ederek okumak gerekli görülmüştür. Hz. Peygamberin (s.a.s.) bir gece namazında sıraya riayet etmeden, önce Nisâ süresini sonra Âl-i İmrân süresini okuması gibi olayların ise, henüz sûreler arasında tertip gerçekleşmeden önceki bir zamanda meydana geldiği belirtilmektedir (Nevevî, Şerhu Müslim, VI, 62).
Namazdaki okuma esnasında ilerideki bir yere geçerken, aradaki tek bir sûre veya âyetin atlanması da mekruh kabul edilmiştir. Fakat bu, bir öncekinden daha hafif derecede bir mekruhtur. Sonraki rekâtta ileriden okunacaksa, uygun olan, en az iki âyet veya iki sûre atlayarak okumaktır.
Âlimlerden bazıları, sıraya riayet etmemenin sadece farzlarda mekruh olduğunu, nafile namazlarda mekruh olmayacağını söylemişlerdir (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, II, 148, 269).
Aksi görüşte olanlar ise şunu delil getirmektedirler: Hz. Peygamber (s.a.s.), Hz. Bilâl'in (r.a.), nafile bir namaz olan teheccüdü kılarken bir sûreden diğerine atladığını duyduğunda, ona, "Sûreleri olduğu gibi oku" (İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, III, 629) buyurmuştur. Sonuç olarak, namazda sûre ve âyetlerin tertibine riayet edilmemesi mekruhtur. Fakat bu, namazı bozacak ve tekrar kılmayı gerektirecek boyutta bir eksiklik değildir.
NAMAZ SURELERİ SIRASI VE ANLAMLARI
Fatiha suresini namazda okumak vaciptir. Fatiha Suresini zammı sureden önce okumak gereklidir.
FİL SÛRESİ
"Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm. Elemtera keyfe fe'ale Rabbüke bi-ashâbil-fîl. Elem yec'al keydehüm fî tadlîl. Ve ersele 'aleyhim tayran ebâbîl. Termîhim bi-hıcâratin min siccîl. Fece'alehüm ke'asfin me'kûl."
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile. Görmedin mi, nasıl etti Rabb'in Fil sahiplerine? Fendlerini, tedbirlerini (kötü düşüncelerini) bozup büsbütün perişan kılmadı mı? Üzerlerine sert taşlarla atış eden, sürü sürü kuşlar saldı da, hemen onları bir yenik hasıl (güve yiyip tanesiz kalmış ekin yaprağı, saman) gibi kılıverdi."
KUREYŞ SÛRESİ
"Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm. Li îlâfi kurayş. Îlâfihim rihlete'ş-şitâi ve'ssayf. Felya'büdû Rabbe hâze'l-beyt. Ellezî et'amehüm min cû'ın ve âmenehüm min havf."
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile. Kureyş'in birbirleriyle veya başkalarıyla andlaşması, anlaşması için; hele yaz ve kış seferlerine (faydalandıkları) andlaşması için, onlar (Kureyş) bundan böyle bu evin (Kâbe'nin) sahibine (Allah'a) ibâdet etsinler; – O (sahip) ki, onları büyük bir açlıktan kurtardı ve müthiş bir korkudan emin kıldı."
MÂÛN SÛRESİ
"Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm. Eraeytellezî yükezzibü bi'd-dîn. Fezâlike'llezî yedü''ul-yetîm. Ve lâ yehuddu 'alâ ta'âmi'lmiskîn. Feveylün lil-müsallîn. Ellezînehüm 'an salâtihim sâhûn. Ellezînehüm yürâûn. Ve yemne'ûne'l-mâûn."
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile. Gördün mü o, dîne (ceza gününe ve âhirete) inanmayanı? İşte hak dîne ve ceza gününe inanmayan, o kimsedir ki: Öksüzü itip kakar, çaresizin ve yoksulun yiyeceğine dair teşvikte bulunmaz; ne kendisi doyurur, ne de başkalarının doyurması için kayırır. Vay o namaz kılanların hâline ki, onlar namazlarını gereği gibi ciddi bir vazife olarak yapmazlar. Onlar ki gösteriş için yaparlar ve yardımlığı sakınırlar (kimseye bir damla şey vermek istemezler.)"
KEVSER SÛRESİ
"Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm. İnnâ a'taynâ ke'l-kevser. Fesalli li-Rabbike ve'nhar. İnne şâni'eke hüve'l-ebter."
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile. Biz verdik sana (Yâ Muhammed) hakikatte Kevser. Sen de Rabb'in için namaz kıl ve kurban da kesiver. Doğrusu, asıl ebter sana buğz eden (hınç besleyen, diş bileyen)in kendisidir."
KÂFİRÛN SURESİ
"Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm. Kul yâ eyyühe'l-kâfirûn. Lâ a'büdü mâ ta'büdûn. Ve lâ entüm 'âbidûne mâ a'büd. Velâ ene 'âbidün mâ 'abettüm. Velâ entüm 'âbidûne mâ a'büd. Leküm dînüküm veliye dîn."
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile. De ki: Ey kâfirler! Tapmam o taptıklarınıza. Siz de tapanlardan değilsiniz benim Mabudum (Allah)'a. Hem ben tapıcı değilim sizin taptıklarınıza. Hem de siz tapıcı değilsiniz benim ibâdet ettiğim (Allah)'a. Size dîniniz, bana da dînim."
NASR SURESİ
"Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm. İzâ câe nasrullâhi ve'l-fethu. Ve raeyte'n-nâse yedhulûne fî dînillâhi efvâcâ. Fe sebbih bi-hamdi Rabbike vestağfirhu innehû kâne tevvâbâ."
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile. Allah'ın (vaad eylediği) yardımı geldiği ve zafer kazanıldığı (Mekke'nin fethi ile İslâm'a fütûhat kapılarının açıldığı); ve insanların fevç fevç, küme küme Allah'ın dînine girdiklerini gördüğün zaman artık Rabb'ini överek şanını yücelt ve Allah'tan mağfiret iste. Çünkü O, tövbe ile kendisine dönenleri kabul eder."
TEBBET SURESİ
"Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm. Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb. Mâ ağnâ 'anhü mâlühû ve mâ keseb. Seyaslâ nâran zâte leheb. Vemraetühû hammâlete'l-hatab. Fî cîdihâ hablün min mesed."
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile. Ebû Leheb'in iki eli kurudu, kendisi de (helâk oldu!). Ne malı fayda verdi ona, ne de kazandığı. O, (dünyada benzeri görülmemiş) bir alevli ateşe yaslanacak. Gerdanında hurma liflerinden bükülmüş bir iple odun taşıyan karısı da!"
👇
Osman Şahin'in sesinden Tebbet suresi dinlemek için tıklayın
Bünyamin Topçuoğlu'nun sesinden Tebbet suresi dinlemek için tıklayın
Tebbet Suresi dinlemek için tıklayın
İHLÂS SURESİ
"Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm. Kul hüvallâhü ahad. Allâhü's-samed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven ahad."
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile. De ki: O, Allah, birdir. Allah, her yönden eksiksizdir ve her dileğin merciidir, her şey kendisine muhtâc olan Şanlı, Uludur. O, doğurmadı ve doğurulmadı. O'na hiçbir şey denk de olmadı."
FELÂK SURESİ
"Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm. Kul e'ûzü bi-Rabbi'l-felak. Min şerri mâ halak. Ve min şerri ğâsikın izâ vekab. Ve min şerri'n-neffâsâti fi'l-'ukad. Ve min şerri hâsidin izâ hased."
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile. De ki: Yaratılmışların şerrinden, karanlık çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfleyenlerin şerrinden ve haset edenin, içindeki hasedini dışarıya vurduğu vakit, şerrinden; şafak aydınlığının Rabbine (Allah'a) sığınırım."
NÂS SURESİ
"Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm. Kul e'ûzü bi-Rabbi'n-nâs. Meliki'n-nâs. İlâhi'n-nâs. Min şerri'l-vesvâsi'l-hânnâs. Ellezî yüvesvisü fî sudûri'n-nâs. Mine'l-cinneti ve'n-nâs."
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile. De ki: Sığınırım Rabb'ine nâsın. Melikine nâsın. İlâhına nâsın; şerrinden o sinsi vesvâsın. Ki, fiskos eder sinelerinde nâsın; gerek cinden (olsun o sinsi) gerekse insden."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.