Mardin Valisi Mustafa Yaman, "Kudüs, sadece siyasi bir mesele olarak algılanmamalıdır. Korunması, haklarının yerine getirilmesi siyasi meseleden çok insani bir meseledir." dedi.
Valilik ve Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle Mardin Artuklu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen "Uluslararası Kudüs ve Mescid-i Aksa" sempozyumu, Atatürk Kültür Merkezi'nde başladı. İki gün sürecek sempozyumun açılışı, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle gerçekleştirildi.
"Uluslararası Kudüs ve Mescid-i Aksa Sempozyumu"nun açılış konuşmasını yapan Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Kudüs'teki işgalin bir gün sona ereceğini belirterek, "Etrafı mübarek kıllınmış, mescit ve kutsal şehir. 60 yıldan beri işgal altında. İşgalin 60'ncı yılında ve Selahaddin tarafından yeniden fethinin 830'uncu yılında ekimin başında fethetmişti. Bunun için bu sempozyumu ekimin ilk haftasında düşünmüştük. Ne yapmak lazım? 'Elinden bir şey gelmiyorsa' diyor Cahit Zarifoğlu, farz et ki; körsün bir taş al ve at Filistinlilerin yaptığı gibi. Kudüs için ne yapmam sorusunu sürekli kendi zihninde, çocuklarının zihninde, öğrencilerinin zihninde, ailenin zihninde ve ümmetin bütün fertlerinin zihninde tutmak için gayret etmek zorundayız. Bu işgal sona erecek, çünkü bugün konuştuklarımızı, Selahaddin'in Kudüs'ü fethinden öncede aynı şeyler konuşuluyordu, konferanslar, sempozyumlar, ilmi toplantılar, askeri toplantılar, kumandanlar hep Kudüs için uğraşıyorlardı" dedi.
Vali ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Yaman, yaptığı konuşmada, sempozyumun, Kudüs'e benzetilen Mardin'de düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Kudüs'ün insanlık tarihi kadar eski olduğunu kaydeden Yaman, "İnsanlığın tarih boyunca süren serüvenini anlamak için insanlık tarihi Kudüs'e kulak vermek yeterlidir. Kudüs, Hazreti Adem'den bu yana gelen tevhidin temsilcisi, peygamberlerin mirasıdır. Kudüs, sadece siyasi bir mesele olarak algılanmamalıdır. Korunması, haklarının yerine getirilmesi siyasi meseleden çok insani bir meseledir." değerlendirmesinde bulundu.
Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh İkrime Sabri de Selahaddin Eyyübi ile Sultan 2. Abdülhamid'in tarihte Kudüs için yaptıklarını anımsattı. Sabri, liderlerin, hükümetlerin ve siyasilerin tarihte Kudüs için gerçekleştirilen mücadeleyi yeniden vermesi gerektiğini, bugünlerde buna çok ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Sultan Abduhamid'e çok şey borçlu olduklarını Şeyh İkrime Sabri, şunları kaydetti:
"Uluslararası baskı yapıldı ona. Çünkü Siyonizmin başlangıcı 19'uncu yüzyıldı. Filistin ve Mescid-i Aksa ile alakalı çalışmalar onun döneminde başladı. Sultan Abdulhamid'in oradaki güçlü tutumu şunu gösterdi, 'Bir karış Filistin toprağını ancak benim cesedimle alabilirsiniz.' Şunu anlıyoruz, Siyonizmin getirdiği anlayışı Osmanlı bütçesi ile alakalı teklifleri ret etmiş. Bu imanından kaynaklı tutumunu tarih altın harflerle yazmış. Filistin halkı bunu her zaman anlatır ve bundan iftihar duyar."
Allah'ın mübarek kıldığı Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın yeryüzünde yaşayan tüm Müslümanların davası olduğunu dile getiren Sabri, "Ümmet bu dava üzerine birleşirse ancak o zaman Kudüs ve Mescid-i Aksa özgür olur." dedi.
"ÜMMETİN YENİDEN DİRİLİŞ YERİ KUDÜS"
Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de ümmetin yeniden diriliş yerinin Kudüs olduğunu söyledi.
"Kudüs bize diyor ki, ey Müslümanlar, vahdet olmadan sizin yolunuz bana düşmez. Siz birleşmeden, birlik içinde olmadan özgürlüğüme şahit olamazsınız." ifadelerini kullanan Görmez, şunları kaydetti:
"Biz Selahaddin Eyyübi'den bahsediyoruz. Ama Selahaddin Eyyübi tek başına oraya gitmedi. Yanında Nureddin Zengi vardı. Nureddin Zengi ile Selahaddin Eyyübi'nin birlikteliğidir Kudüs'un kapılarını bize açan. Anadolu'nun kapılarını bize açan yine vahdetimizdir.
Bu coğrafyada, Arap, Kürt, Türk ve başka hangi dili konuşursa konuşsun, hangi ırktan olursa olsun, hangi rengi taşırsa taşısın, tevhide iman etmiş müminler vahdet içinde olmadıkça Kudüs'ün kapıları bize açılmaz. Hazreti Muhammed'in mensubiyetine girdiğimizde ümmet o zaman aziz olur ve Kudüs de özgürlüğüne kavuşur."