18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü vesilesiyle yerel kaynaklardan derlenen bilgilere göre, Suriye'de iç savaşın 8. yılı, zorunlu göç ve tehcirlerle hafızalara kazındı.
Başkent Şam'da muhaliflerin kontrolündeki bölgeler, ülkenin orta kesimindeki Humus ve güneyindeki Dera ile Kuneytra illeri, Astana anlaşmaları kapsamında "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan edilmelerine rağmen, abluka, saldırı ve tehcir yoluyla rejimin eline geçti.
Söz konusu bölgelerde rejimle uzlaşarak kalmayı kabul etmeyenler, ülkenin kuzeyinde, derme çatma çadırlardan ibaret sığınmacı kamplarına yerleştirildi.
Bu sivillerin yardımına koşan "Suriye Müdahale Koordinatörleri" adlı yerel çatı sivil toplum kuruluşunun verilerine göre, rejim ve destekçileri, ele geçirdikleri bölgelerden 14 Mart-31 Temmuz'da çoğu sivil, 128 bin 926 kişiyi zorla göç ettirdi.
EN BÜYÜK TEHCİR ŞAM'DA YAŞANDI
Bu yıla damga vuran zorunlu tahliyeler ilk olarak Şam'ın Doğu Guta ve Doğu Kalamun bölgeleri ile güneyindeki Yermük Kampı, Kadem, Yelde, Bebille ve Beyt Sahim yerleşimlerinden 14 Mart-10 Mayıs'ta gerçekleşti.
Rejime karşı direnişin sembolü haline gelen Doğu Guta ve Lübnan sınırındaki Doğu Kalamun'dan 73 bin 964 kişi, İdlib ve Halep illerinde muhaliflerin kontrolündeki güvenli bölgelere zorunlu olarak tahliye edildi.
Yermük Kampı'nda muhaliflerin kontrolündeki Yelde, Bebbile ve Beyt Sahim yerleşimlerinden ise 9 bin 250 kişi İdlib'e götürüldü.
Böylece Şam'da muhaliflerin kontrolündeki bölgelerden toplam 83 bin 214 kişi zorunlu göçe maruz kalmış oldu.
HUMUS'TAN 12 GÜNDE 35 BİNDEN FAZLA KİŞİ GÖÇ ETTİRİLDİ
Şam'daki zorunlu tahliyelerin tamamlanmasının ardından rejim ve destekçilerinin yeni hedefi ülkenin orta kesimindeki Humus ili olmuştu.
Humus'un kuzey kırsalında rejim ve destekçilerinin ablukasındaki bölgelerden zorunlu tahliyeler kapsamında 07-18 Mayıs'ta 35 bin 648 kişi İdlib ve Halep'teki muhaliflerin bölgelerine yerleştirildi.
ÜLKENİN GÜNEYİNDE 10 BİNDEN FAZLA KİŞİ YERİNDEN EDİLDİ
Ülkenin güneyindeki Dera ve Kuneytra illeri de bu yıl zorunlu tahliyelerin ardından rejimin kontrolüne girdi.
Dera ve Kuneytra'da rejim ve muhaliflerin vardığı mutabakat sonucu rejimle uzlaşmayı kabul etmeyen askeri muhalifler ve siviller, 2 hafta süren tahliyelerin ardından ülkenin kuzeyine göç etmek zorunda kaldı.
Zorunlu tahliye anlaşması sonucu 15-31 Temmuz'da yapılan tahliyelerle 10 bin 64 kişi yerinden edildi.
REJİM DÖNÜŞLERİ ENGELLİYOR
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğine göre, iç savaşta 6,6 milyon kişi ülke içinde yerinden edildi, 5,6 milyon kişi ise mülteci konumuna düştü.
Bu durumu fırsata çevirmek isteyen Esed rejimi, göç ettirdiği milyonlarca kişinin vatanlarıyla bağını kopararak dönüşleri engellemeye çalışıyor.
Rejim bu kapsamda yerinden ettiklerinin geride bıraktıkları mallarına el koyuyor veya yıkıyor.
İllegal eylemlerine kılıf bulmak için harekete geçen rejim, nisan ayında çıkardığı ve "10 numaralı" olarak bilinen yasa ile mal varlıklarını bir yıl içerisinde beyan etmeyenlerin evleri, iş yerleri veya arsalarının kamulaştırılmasının yolunu açtı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 16 Ekim'deki açıklamasında, başkent Şam'ın Kabun Mahallesi'nin uydu görüntülerini inceleyerek rejimin mülkleri ihtarsız, tazminatsız ya da herhangi bir çözüm sunmadan yıktığını gözlemlediklerini kaydetmişti.