"Zenci Bilal'in kalbinin fethi; Endülüs kıyılarının fethiyle yanyana düşünülemeyecek kadar büyüktür."
Ali Şeriati, 23 Kasım 1933 tarihinde Kahak, Razavi Horasan, İran'da doğmuştur. Babası Muhammed Taki bir öğretmen idi. 1940 yılında İbn Yemin İlkokuluna başladı. 1946 yılında Meşhed Firdevsi Lisesinde okumaya başladı. 1950 yılında Meşhed Öğretmen Okulu'na giriş yaptı.
"Tribünden gelen sesler süren savaşlardaki mazlumun sesini kısıyorsa futbol afyondur!"
1952 yılında mezun olunca öğretmen olarak Kültür Dairesi'nde işe başladı. 1958 yılında Edebiyat Fakültesi'nde eğitimini İran'da bitirdikten sonra Fransa'da Paris Üniversitesi'nde doktorasına başladı. 1964 yılında Sayfuddin'den "Belh'in Faziletleri Tarihi" isimli bir el yazmasının notlandırılmış bir Farsça çevirisini yaparak Edebiyat dalında doktorasını tamamladı.
"Düşünme, itaat et diyenlere değil; düşün, sor, sorgula diyenlere kulak ver."
Paris'den 1964 yılında İran'a döndüğünde hemen Muhammed Rıza Şah Pehlevi yönetimi tarafından tutuklanıp hapsedilmiştir. Yönetim onu Fransa'dayken devleti yıkıcı siyasi aktivitelerde bulunmakla suçlamıştır. Daha sonra 1965'te serbest bırakılmış ve ders kitaplarını inceleme uzmanı olarak Tahran'a atandı. 1966 yılında Meşhed Üniversitesi'nde Tarih Bölümü'ne öğretim görevlisi olarak eğitim vermeye başlamıştır.
"Bir yerde yangın varken biri seni ibadet etmeye çağırıyorsa, bil ki bu bir hainin davetidir."
Ali Şeriati, ders verdiği Meşhed Üniversitesi'nde eğitim vermesi engellenince Tahran'a giderek Hüseyniye-i İrşad Enstitüsü'nde ders vermeye başladı. Burada da yine toplumun her kesiminden öğrencileri etkiledi. Bu ilgi de şah yönetiminin Şeriati ile bazı öğrencilerinin tutuklanması emrini vermesine neden oldu. 1973 yılında Hüseyniye-i İrşad Enstitüsü kapatıldı. Ali Şeriati'nin Yazı ve kitapları yasaklandı ve tutuklanarak 18 ay hücre cezasına çarptırıldı.
"Camide olup ayakkabılarımı düşünmektense, yolda yürüyüp Allah'ı düşünmeyi tercih ederim."
Gerek yurt içinden gerekse yurt dışından gelen tepkiler üzerine yönetim onu serbest bıraksa da çeşitli şartlarla tahliye edilmişti: "kesinlikle herhangi bir eğitim aktivitesinde yer almayacak, hiçbir şey yayımlamayacak ve özel veya genel hiçbir toplantı yapmayacaktı. Ayrıca devletin güvenlik örgütlerinden SAVAK onun yakın çevresini yakın gözetim ve denetim altında tutacaktı."
"Tek kelime ile aydın, kendi insani durumunu tarihsel yerini ve konumunu idrak eden kimsedir. Kuşkusuz böyle bir bilgi ve idrak, aydının çağına karşı sorumluluk yükler."
Şeriati bu şartlara karşı çıkarak ülkesini İngiltere'ye gitmek üzere terk etmeye karar verdi. 16 Mayıs 1977 tarihinde İngiltere'ye gitti. Kısa bir zaman sonra, 19 Haziran 1977 tarihinde SAVAK tarafından İngiltere'de öldürüldü.
"Şimdiki köleler taksitle yaşayıp borçlu ölüyor."
ÇAĞDAŞ İSLAM DÜŞÜNCE DÜNYASININ EN ÖNEMLİ İSMİ
"Fakirlik, sahafta satılmamış bir kitabın üzerindeki tozdur. Fakirlik, kâğıt imha makinasında, gazete parçalayan bir bıçaktır…"
Ali Şeriati, çağdaş İslam düşünce dünyasının en önemli isimlerde devrimci düşünce ile birlikte ortaya koyduğu sonuçlar, bazı eserlerinde görebileceğiniz Marksizm'den alıntılar onu farklı kılan noktalardandı.
"Sonradan ilahi adalet diye adaleti göklere çıkardılar ki, yeryüzünde ondan söz edilmesin."
Devrim öncesi İran'ın en önemli ve etkili felsefi liderlerinden sayılan Şeriati'nin görüşleri bugün hâlâ İran toplumunda popüler ve etkinliğini sürdürüyor. Özellikle bugünkü İslami Cumhuriyet rejiminin biçimi, ruhban sınıfının konumu ve eşitlik anlayışına karşı çıkan kesimler tarafından beğeniliyor.
Şeriati'nin düşünsel çalışmaları sadece devrim öncesi ve sonrası İran'ı değil, dünya çapında İslamcı topluluk ve düşünceler başta olmak üzere birçok kişi ve grubu etkiledi. Çeşitli dini kavramlara yaklaşımı, ruhban sınıfının eleştirisi ve İslamcılık hareketinin içinde kabul edilen çeşitli çıkarımlarıyla ilgi çekti.
"Okuyun. Zira mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor!"
Şeriati, ayrıca Martinikli Marksist düşünür ve şair Frantz Fanon'un "Yeryüzünün Lanetlileri" isimli eserini, Jacques Derrida'dan "Şiir Nedir" ve Fransız oryantalist ve aynı zamanda katolik papaz olan Louis Massignon'dan "Selman-ı Pak" adlı eserleri Farsçaya çevirdi.
Dine Karşı Din, Hacc, Bir Kez Daha Ebu Zer, Medeniyet ve Modernizm, Muhammed Kimdir, Sanat, Öze Dönüş, Toplumbilim Üzerine gibi birçok eseri bulunan Ali Şeriati'nin eserlerinin neredeyse tümü de Türkçe'ye çevrildi.
"İbadetinden kul kendi sorumludur ama adaletsizlikten tüm insanlık."