Resulullah'ın (SAV) huzuruna çıktığında henüz 10 yaşındaydı. Okuma yazma bilen, zeki ve yetenekli bir çocuktu. Annesi Ümmü Süleym (R.ANHA) oğlunun, Medine'ye henüz hicret eden Hz. Peygamber'e (SAV) hizmet etmesini ve O'nun (SAV) terbiyesiyle yetişmesini çok arzuluyordu.
◾ "Ya Resulallah (SAV) Enes hizmetçindir, onun için Allah'a (CC) dua et" diyerek oğlunu, Nebi'nin (SAV) hizmetine vermek istediğini bildirdi. Bütün samimiyetiyle kendisine kucak açan bu şehrin insanlarından gelen her teklif, Allah Resulü (SAV) nezdinde değerliydi. Ümmü Süleym'i (R.ANHA) de geri çevirmedi, oğlu Enes'i yanına almayı kabul etti ve küçük hizmetkârı için şöyle dua etti:
"Allah'ım (CC) bu yavruya bolca ve evlat nasip et. Verdiklerin de kendisi için bereketli eyle."
◾ Hz. Peygamber'i (SAV) tanıdığı gün küçük Enes'in hayatının en güzel 10 yılının başlangıcı oldu.
◾ İnsanların en güzeli, en cömerti, en cesuru ve ailesine karşı en şefkatlisi olan Allah'ın Sevgili Elçisi'nin (SAV) yanında bulunmak ve O'na (SAV) hizmet etmek ne büyük bir şerefti.
◾ Çocuk dostu Peygamber'in (SAV) "yavrucağım" diye hitap ettiği Hz. Enes'in (RA) yerinde olmak isteyen kaç Medineli çocuk daha vardı kim bilir?
◾ Kendisine hizmet ettiği 10 sene boyunca Resulullah (SAV), Enes'e bir kez olsun "öf" bile dememiş, yaptığı herhangi bir işten dolayı "niçin böyle yaptın? Şöyle yapsaydın ya" diye azarlamamıştı. Hatta bir defasında Hz. Peygamber (SAV) kendisini bir işe göndermek istediğinde de O'na (SAV) karşı koymak istemediği halde "Allah'a (CC) yemin olsun ki gitmem" dedi, fakat hatasını anlar anlamaz yola koyuldu. Derken yolda, oyun arkadaşlarına rastladı ve onlarla oyuna daldı.
◾ Arkadaşlarıyla gülüp eğlenirken zamanın nasıl geçtiğini anlamadı. Ansızın saçlarına dokunan elin sıcaklığıyla irkildi. Dönüp baktığında, Resulullah'ın (SAV) gülümseyen çehresiyle karşılaştı. Utanmıştı Enes (RA)…
◾ Resulullah (SAV) ses tonunda hiçbir kızgınlık belirtisi olmadan "Enes, hadi sana emrettiği yere git" dedi. O da "Peki ya Resulallah (SAV), hemen gidiyorum." dedi.
◾ Peygamber Efendimiz (SAV) vefat ettiğinde 20 yaşında bir delikanlı olan Enes (RA), geçen 10 yıl süresince O'ndan (SAV) çok şey öğrenmişti.
◾ Allah Resulü (SAV) yanı başında geçen bu zaman dilimi, ömrünün en güzel ve verimli çağını teşkil ediyordu. Zira Nebi'nin (SAV) ahlakı, günlük yaşantısı ve ibadet hayatıyla ilgili pek çok ayrıntıya vakıf olmuştu.
En çok hadis rivayet eden üçüncü sahabi
◾ Çok sevdiği Resullulah'ın (SAV) kendisine öğrettiklerini, bir baba şefkatiyle ettiği nasihatleri, O'nun yaşantısına ve ahlakına dair gözlemlediklerini başkalarıyla paylaşma istediği sayesinde Enes bin Malik (RA) en çok hadis rivayet eden üçüncü sahabi oldu.
◾ Allah Resulü'ne (SAV) layık bir ümmet olabilmek, O'nunla (SAV) dünyadaki birlikteliğini ahirette de sürdürebilmek, Enes bin Malik'in (RA) en büyük arzusuydu.
◾ Müslüman olduktan sonra Hz. Peygamber'in (SAV) "O halde sen sevdiğinle berabersin" sözünden daha fazla hiçbir şeye sevinmemişti. Zira kıyametin ne zaman kopacağını sormak üzere kendisine gelen bir adama "Sen kıyamet için ne hazırladın?" buyuran Resulullah (SAV) sorusuna karşılık, "Allah (CC) ve Resul'ün (SAV) sevgisini" cevabını alınca "O halde sen sevdiğinle berabersin" müjdesini verdi.
Hadimü'n Nebi
◾ Enes bin Malik (RA) de Allah'ı (CC) ve Resulü'nü çok seviyordu. Hz. Peygamber'in (SAV) duasıyla ömrü bereketlenen Enes bin Malik (RA), O'nun (SAV) vefatından sonra uzun yıllar yaşadı. Ancak Resulullah'ın (SAV) gelişiyle birlikte her yeri aydınlanan Medine, vefat ettiği gün karanlıklara gömülmüştü.
◾ Hz. Ömer'in (RA) halifeliği zamanında Basra yerleşerek ömrünün büyük kısmını orada geçirdi. Basralı Müslümanlar, aldığı Peygamber (SAV) terbiyesi ve ilmi nedeniyle takdir ettikleri, varlığından mutluluk duydukları bu değerli sahabinin engin hadis kültüründen uzun yıllar faydalandılar.
◾"Hâdimü'n-Nebî", Peygamber'in hizmetkârı Enes bin Malik (RA) Hicri 93 yılında Basra'da yerleşerek vefat eden sahabilerin sonuncusu oldu.