Necip Fazıl Kısakürek'in manevi ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla Star gazetesi tarafından Kültür Bakanlığı'nın katkılarıyla düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri, yarın akşam Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda sahiplerini bulacak.
ÜSTADIN YOL HARİTASI SERGİDE
Necip Fazıl Ödülleri kapsamında Üstad'ın özel fotoğraflarından oluşan sergi, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda ziyaret edilebilecek. Sergide, Necip Fazıl Kısakürek'in fotoğrafları ile hayatını, sanat anlayışı ve mücadelesini anlatan 'Necip Fazıl'ın Yol Haritası' adlı eser de yer alacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın teşrifleriyle gerçekleşecek görkemli törende Necip Tosun, Cemalettin Latiç, Ahmet Murat, Prof. Dr. Teoman Duralı, N. Ahmet Özalp, Betül Nurata ve Emre Ergin ödüllerine kavuşacak. Tören öncesi ödül almaya hak kazanan sanatçılar, Necip Fazıl ile ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirdi…
DAVA ADAMI
- NECİP TOSUN (HİKAYE-ROMAN ÖDÜLÜ): Necip Fazıl, pek çok alanda eserler vermiş bir sanatçı, düşünce adamıydı. Bu yazarlık serüveninde kendine bir "dava adamı" pozisyonu çizmiş, bu yüzden de eksik gördüğü her alana koşmuş, ürünler vermiş, düşünceler üretmişti. Necip Fazıl bizim için her zaman "surda bir gedik açan" büyük üstadımızdı.
ŞİİRE GİRİŞ KAPIM NECİP FAZIL'DIR
- AHMET MURAT (ŞİİR ÖDÜLÜ): İlkokul öğretmenim, bir anneler gününde şiir ezberleme ödevi vermişti. Akşam, babam tek şiir kaynağını, Çile'yi karıştırdı. Bulmuştu: Anneciğim şiirini ezberleyecektim. Ertesi gün, pek az kısmını anladığım bu şiiri, okudum. Üstad'la böylece tanıştım.
BÜYÜK BİR ŞAİR
- PROF. DR. TEOMAN DURALI (SAYGI ÖDÜLÜ): Büyük bir şair. Bizde örneği az bulunan duygu yüklü şiirleri vardır Necip Fazıl'ın. Divan edebiyatı şiirleri bir mühendislik harikası olmasına rağmen, duygu yönünden zayıftırlar. Fakat şiirin özü duygu ise Necip Fazıl üstadımız bu anlamda çok önemlidir. Hem teknik hem de duygu bakımından üstün bir şairdir.
HERKESİ ETKİLEDİ
- N. AHMET ÖZALP (FİKİR-ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ): Aziz Nesin'in 1980'de Necip Fazıl'a yazdığı bir mektup vardır; "Üstad" hitabıyla başlar. Büyük Doğu dergilerinde Ziya Osman'dan Cahit Sıtkı'yasayısız şair ve yazarın imzaları görülür. Türk edebiyatının kalburüstü şair ve yazarları bir bakıma Necip Fazıl'ın rahle-i tedrisiden geçmiştir.
AMACIM HAKİKATİN İZİNİ SÜRMEK
-BETÜL NURATA (İLK ESERLER ÖDÜLÜ): Ortaokulda edebiyat hocamız şiir okuma geceleri düzenlerdi. Bize şiirler ezberletirdi. Sanırım ilk bu yıllara rastlıyor Necip Fazıl'la karşılaşmam. Üstadın şiirlerini özgüvenle okuyan gençler, hem kendilerine hem dinleyenlere ümit salıyordu o zaman. O ruhu belki de bir daha hiç o kadar hissetmedim. Necip Fazıl, sanatı hakikati aramak olarak görmüştür. Benim de çabam bu.
O YALNIZLIĞIN ŞAİRİYDİ
- CEMALETTİN LATİÇ (ULUSLAR ARASI KÜLTÜR SANAT ÖDÜLÜ): Necip Fazıl Kısakürek'i her zaman manevi kardeşim ve hocam olarak hissettim. O sessiz bir edebi şahsiyetti ve ne kadar sessiz olduysa sözü o kadar daha uzağa gitti; o yalnızlığın şairiydi, Allah adına sırtların dönüldüğü bir dönemde, ümidi geri getiren bir kaygının şairiydi. Sadece Allah'a dönmekte olan evrende yalnızlığın içerisinde yaşayan bir zattı.
MİRASI BİZLERE GÜÇ VERİYOR
- EMRE ERGİN (İLK ESERLER ÖDÜLÜ): Edebiyatın durmak ve dururken zihni oyalamaktan ziyade zihne bir hedef göstermekle olan alakasını, üstadın bize bıraktığı miras olmasa, çok daha kolay unutacağız. Necip Fazıl'ın hayatı, edebiyat ve mücadelenin nasıl iç içe geçtiğinin bir örneği. Burada başkalarına karşı olan mücadeleden değil, belki de daha önemli olan insanın kendisiyle olan mücadelesinden bahsediyorum.