Ortadoğu'da barış için Edward Said ile birlikte "Doğu Batı Divanı Orkestrası"nı kuran İsrailli müzisyen Daniel Barenboim, İsrail'in saldırgan politikalarının uslanmaz bir muhalifi. Barenboim, "Sorunun çözümü askeri değil" diyor.
WAGNER'IN BESTELERİNİ İSRAİL FESTİVALİ'NDE ÇALAN BİR İSİM
Barenboim'in İsrail'e karşı aldığı en ciddi tavır, Nazi döneminde Almanya'da çok sevildiği için İsrail'de gayrıresmi sansüre uğrayan Wagner'in bestelerini 2001'de İsrail Festivali'nde çalmasıydı.
2004'te Victoria Hall ve 2005 yılında Filistin'de Ramallah Kültür Sarayı'nda verdiği konser bütün dünyada yankı uyandıran orkestranın muhalif şefi Barenboim, kendisi gibi muhalif bir çizgide olan Filistinli düşünür Edward Said'e yakınlığı ve İsrail yönetiminin politikalarına karşı söylemleriyle tanınıyor. Barenboim'in İsrail'e karşı aldığı en ciddi tavır, Nazi döneminde Almanya'da çok sevildiği için İsrail'de gayrıresmi sansüre uğrayan Wagner'in bestelerini 2001'de İsrail Festivali'nde çalmasıydı.
Türkiye, Mısır, Suriye, Lübnan, Ürdün, İsrail, Tunus, Hollanda, İspanya gibi 17 ülkeden 110 müzisyenden oluşan Doğu Batı Divanı Orkestrası, Alman şair Johann Wolfang von Goethe'nin 250. doğum gününde kurulmuştur ve adını Goethe'nin İslami ve Batı şiir kültürlerinin bir sentezini oluşturduğu şiir kitabından alır. Bu adı almasının nedeni Goethe'nin İslam ve doğu kültürüne ilgi gösteren ilk batılılardan olmasıdır (Şair, 60 yaşından sonra Arapça öğrenmeye başlamıştı.)
"Bu projemiz siyasi bir proje değil. Biz bunu insani bir proje olarak başlattık. Amacımız bölge insanlarının bir arada olacağı bir müzik forumu oluşturmaktı"
Orkestra ilk defa Almanya'nın Weimar kentinde toplandı, daha sonraki yıllarda Chicago (ABD) ve Seville (İspanya)'da toplanarak çalışmalarını sürdürdü.
Oda müziğinden senfonik müziğe kadar geniş bir repertuara sahip olan orkestra çeşitli CD ve DVD kayıtları gerçekleştirdi. Orkestranın 2004 yılında Cenevre'deki Victoria Hall ve 2005 yılında Filistin'de Ramallah Kültür Sarayı'nda verdiği konser bütün dünyada yankı uyandırdı.
MÜZİK YOLUYLA KÜLTÜRLERARASI BİR İLETİŞİM
Orkestradaki müzisyenlerin İsrail ve Filistin'in yanı sıra diğer Arap ülkeleri ve bazı Avrupa ülkelerinden olduğunu anlatan Barenboim, müziğin verdiği mesaja ve birleştirici gücüne dikkati çekti.
Arap ve İsrailli müzisyenleri bünyesinde bir araya getirerek, Orta Doğu'daki sert politik çatışmalara meydan okuyan proje, coğrafyanın tüm zorlu koşullarına ve imkânsızlıklarına direnmeye, müzik yoluyla kültürlerarası iletişimin kurulabilmesi için dünyanın dört bir yanında barış için çalmaya devam ediyor.
Orkestra üyelerinin bağlı oldukları ülkelerde performanslarını sergilemeyi amaç edinen Doğu Batı Divanı Orkestrası Rabat, Doha, Abu Dabi'de verdikleri konserlerin yanı sıra 2005 yılında Ramallah'ta sergilediği simgesel performans ile orkestranın işgal altındaki topraklarda verdiği ilk konser ile de bu amaçlarını yerine getirdi. Dünya İnsani Zirvesi ile İstanbul'da da aynı amaç doğrultusunda konser vererek dünnyanın farklı yerlerinden kurumsal ve bireysel destekler ile varlığını devam ettiriyor.
BARENBOIM'E FİLİSTİN PASAPORTU VERİLDİ
"Bir arada yaşama kaderimiz bir lütuf ya da lanettir. Ben birincisini tercih ediyorum. Bir İsrail vatandaşına Filistin pasaportu verilmesi, bunun mümkün olduğunu gösteriyor"
Arjantin doğumlu olan Barenboim, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde verdiği piyano resitalinden sonra "Bana Filistin pasaportu verilmesi büyük bir onurdur. Bu pasaportu, İsrail ve Filistin halklarının kaderlerinin birbirinden ayrılmaz olduğunu göstermek için kabul ediyorum. Bir arada yaşama kaderimiz bir lütuf ya da lanettir. Ben birincisini tercih ediyorum. Bir İsrail vatandaşına Filistin pasaportu verilmesi, bunun mümkün olduğunu gösteriyor" dedi.
Orkestranın fikir babalarından biri olan Edward Said'in ölümünden sonra Barenboim'un çabalarıyla varlığını sürdüren orkestra, birçok nitelikli genç müzikçinin yetiştiği bir okul olma niteliğini de kazandı, orkestrada yetişen birçok genç sanatçı başka orkestraların kadrolu sanatçısı oldu. Orkestranın müzik dünyasının devlerinden DECCA firması tarafından yayınlanan çok sayıda kaydı da bulunuyor. Bunlar arasında, Beethoven'in tüm dünya senfonileri ile piyano konçertolarını içeren setler özellikle dikkat çekiyor.