Kent merkezinde Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubad'ın kızı Hüdavent Hatun tarafından 1253 yılında yaptırılan medrese, yılın her döneminde yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğünce 2012 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları, medresenin dışında yapılan çevre düzenlemesiyle devam ediyor.
Selçuklu Devleti'nin Anadolu'daki seçkin eserlerinden olan ve UNESCO'nun Dünya Miras Geçici Listesi'ne alınan Çifte Minareli Medrese, Türkiye'nin farklı illerinden gelen turistlerin yanı sıra yurt dışından kente gelen yabancı turistlerin de uğrak noktası.
Barındırdığı çift başlı kartal, hayat ağacı, ejder ve çeşitli bitkisel süslemeleriyle kente gelen turistlerin ilgisini çeken medrese, devam eden çevre düzenlemesine rağmen ziyaretçi akınına uğruyor.
Yüzlerce yıldır ayakta kalmayı başaran ve ilk olarak 1965 yılında restorasyonu yapılan medrese, yeni düzenlemeler ve yapılacak müze ile ziyaretçilerin hem kent hem de medrese hakkında bilgiye ulaşmasına imkan sağlayacak.
"7,5 MİLYON LİRAYA RESTORASYON YAPILIYOR"
Erzurum Vakıflar Bölge Müdürü Dr. İsmet Çalık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, medresenin restorasyon çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Medresenin ilk olarak 1965 yılında restore edildiğini belirten Çalık, "Vakıflar Genel Müdürlüğünce şimdi 7,5 milyon liraya restorasyon yapılıyor. Bu çalışmayla en önemli sorunlara el atıldı. Özellikle zemin hareketlerine el atılması yapıdaki boşlukların giderilmesi için enjeksiyonlar yapılması önemli oldu." dedi.
Çalık, bu düzenlemelerin yanı sıra çevresel düzenlemelerin devam ettiğini belirterek, "Medresede yapısal ve görsellerin güçlendirmeleri yapıldı. Minarelerdeki çinilerin tamamlanması ve çürümüş taşların değiştirilmesi gibi klasik restorasyon çalışmalarını da gerçekleştirdik." diye konuştu.
"YAPIDA BUZ ERİTME SİSTEMLERİ KULLANILDI"
Kış aylarının sert ve yağışlı geçmesi nedeniyle kar sularının medreseye zarar verdiğini dile getiren Çalık, bunun giderilmesi için birtakım önlemler alındığını ifade etti.
Çalık, şöyle konuştu:
"Kış şartları yıllarca bu yapıya zarar vermiş ve özellikle zemin oturmaları gibi nedenlere vesile olmuş. Dolayısıyla bunun giderilmesi adına çalışmalarımız oldu ve yapıda buz eritme sistemleri kullanıldı. Böylece suların tahliye işlemleri güvenli şekilde zeminden uzaklaştırılıyor. Yani yağan kar eriyerek su boruları aracılığıyla tahliye ediliyor."
"BURAYI VAKIF ESERLERİ MÜZESİ HALİNE GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ"
Çifte Minareli Medrese'nin ziyaretçi sayılarının her sene artış gösterdiğini vurgulayan Çalık, "Erzurum" denilince insanların kafasında medresenin geldiğini kaydetti.
Çalık, şöyle devam etti:
"Medreseye gelen ziyaretçi sayısı bakımından ciddi bir yoğunluğumuz var ve bu sayı her yıl artarak devam ediyor. Biz bunu avantaja çevirmenin planlarını yapıyoruz ve burayı vakıf eserleri müzesi haline getirmeye çalışıyoruz."
Çalık, medresenin daha modern olması için çalışmalar yürütüldüğü dile getirerek, şöyle dedi:
"2011'de bir proje vardı ve şu anda onun revizesini yapıyoruz. Aynı zamanda buna bilişim katarak modern tasarımla burayı müze haine getireceğiz. El yazması kitaplar, Kur'an-ı Kerim'ler, şamdanlar, sancaklar ve bir çok vakıf taşınırlarımızı burada sergileyeceğiz. Nasip olursa 2019 yılında bu müzeyi hayata geçirmeye noktasında çok ciddi azmimiz var."
"DOĞAL VE KÜLTÜREL AÇIDAN ZENGİN BİR DENİZ ÜZERİNDE YAŞIYORUZ"
Dünyada UNESCO'nun Dünya Miras Geçici Liste'sinde birçok ülkenin yer aldığını belirten Çalık, Türkiye'den de belirli illerin bu liste içinde olduğunu vurguladı.
Çalık, Erzurum'un bu konuda şanslı olduğunu anlatarak, "Biz doğal ve kültürel açıdan zengin bir deniz üzerinde yaşıyoruz. Bu liste içinde belirli kriterler var ve bu kriterlerin belgelerini ilgili kurumlara her sene sunuyoruz. Ülkemizden her sene bir adayımız bu listeden bir üst listeye çıkma başarısı gösteriyor. İnşallah en yakın zamanda Erzurum Çifte Minareli Medrese'miz de diğer medreselerle üst listeye taşınır." ifadelerini kullandı.
Çalık, medresenin üst listeye çıkmasının çok önemli olacağına işaret ederek, "En önemlisi finansal ve teşvik açısından avantajları olacak ve farkındalık oluşacak. Böylece medrese daha çok prestij kazanacak. Yurt dışındaki vatandaşlar bile Çifte Minareli Medrese gibi kıymetli bir eserin Erzurum'da olduğunu bilerek gelip burayı gezme fırsatı bulacak." dedi.