Son olarak Ramart sergisindeki eseriyle dikkati çeken kaligrafi sanatçısı Emrah Yücel, Türkiye'deki önemli sanatçılarla birlikte de çalışma yapıyor.
Yaklaşık 15 yıldır profesyonel anlamda kaligrafiyle ilgilenen ve yüksek lisans eğitimini "Angles Yazıların İşlevselliği" konulu tez çalışmasıyla grafik üzerine tamamlayan sanatçı, Balat'ta bulunan atölyesinde bir yandan çalışıp bir yandan eğitim veriyor.
Yücel, yurt içi ve yurt dışında birçok sergi ile çalıştaya katılırken, çalışmalarında geleneksel ile moderni bir araya getiriyor.
İngiltere merkezli The Calligraphy and Lettering Arts Society'den (CLAS) kaligrafi diplomasına sahip olan "The International Association of Master Penman Engrossers and Teachers of Handwriting" kuruluşunun aktif üyesi Yücel, sanat yaşamı ve kariyerini AA muhabirine anlattı.
"KENDİMİ BİR YAZI RESSAMI OLARAK GÖRÜYORUM"
Yücel, Balat'ta küçük bir atölyesi bulunduğunu belirterek, "Öğrencilerimle orada çalışıyorum. Üniversitelerde ders veriyorum. Yazıyla haşır neşir oluyoruz, önemli bir hastalık bizim için, güzel bir hastalık." şeklinde konuştu.
Türkiye'de kaligrafinin "yazıyı güzel yazmak" olarak anlaşılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Yücel, "Kendimi bir yazı ressamı olarak nitelendiriyorum. Bir ressam nasıl herhangi bir nesneyi kullanıyorsa resim yaparken ben de harfleri bir nesne olarak kullanıyorum harfleri resmetmeye çalışıyorum." ifadelerini kullandı.
"YEŞİL KAPLI NAMAZ HOCASI KİTABI SAYESİNDE KALİGRAF OLDUM"
Küçük bir şehir olan Bartın'da doğup büyüdüğünü aktaran Yücel, etrafında kaligrafinin "işe yarar bir sanat" olduğunu bilen az insan bulunduğunu dile getirdi.
Yücel, kaligrafiye ilgisinin nasıl başladığını şu sözlerle anlattı:
"Küçükken hepimizin evinde olan o yeşil kaplı namaz hocası kitabı bende de vardı. Benim serüvenim de yazları camiye giderken yanımıza aldığımız o namaz hocası kitabıyla başladı. Daha okuma yazmayı yeni yeni söktüğüm dönemlerde, oradaki Arapça harfleri resmederek, kopya kağıdının üzerine koyarak, kalemle ilerleyerek ama Arapça harflerinin yazılış şekliyle değil Latin harflerinin yazılış şekliyle tersten giderek bilmeden yaptığım bir şeydi. Hastalık o zamanlarda başladı."
Yücel, kaligrafinin tanımının "bir metni yazmak" olduğuna dikkati çekerek, bazen metin seçiminin, nasıl yazıldığından çok daha önemli hale geldiği değerlendirmesinde bulundu.
"TÜRKİYE'DE KALİGRAFİ ÇOK CİDDİ İVME KAZANDI"
Geçmiş dönemlerde Türkiye'de önemli ustaların yetiştiğine işaret eden Yücel, o dönemlerde kaligrafinin üniversitelerden dışarıya çıkamadığını vurguladı.
Yücel, Avrupa'dan bu konuda yeterince etkilenilmediğini ifade ederek, "Bizim hocalarımız, geçmiş dönem kaligrafi sanatçıları biraz Amerika'yı yeniden keşfetmeye çalışmışlar ve bu işin zaten mevcut olan literatürüne çok eğilmemişler." tespitinde bulundu.
Kaligrafiye başlarkenki amacının kaligrafinin Türkiye'de hat sanatı gibi saygı duyulan bir sanat olarak görülmesi olduğunu belirten Yücel, bunun biraz oluşmaya başladığını ve Türkiye'de kaligrafinin çok ciddi ivme kazandığını ifade etti.
Emrah Yücel, geleceğe dair gerçekleştirmek istediği en büyük hayalini ise şöyle aktardı:
"Dünya'da 'Master Penman' diye üst seviye kaligraf olarak nitelendirilen ve merkezi ABD'de bulunan 'International Association of Master Penmen (IAMPETH)' kuruluşunun 'Master Penman Society' adlı topluluğu tarafından verilen bir diploma var. Şu an dünyada yaşayan 12 'Master Penman' var. Ben 13'üncüsü olmak istiyorum. İnşallah ülkemizin adını oralarda göstermek nasip olur."