Osmanlı sanatının erken ve klasik dönem üslubunu en güzel yönleriyle yansıtan, minarelerinin yanı sıra kapılarının süslemeleriyle de ilgi çeken Üç Şerefeli Camisi, asırlardır ihtişamını koruyor.
Kentin Osmanlı'ya başkentlik yaptığı dönemde 2. Murat tarafından 1433-1447'de inşa ettirilen caminin her minaresi, farklı yapısıyla öne çıkıyor.
Camiye adını veren üç şerefeli minare 67,2 metre yüksekliğinde ve camiyle beraber inşa edildi. Baklava desenli minare Peykler Medresesi'nin yapımı sırasında Fatih Sultan Mehmed döneminde, yivli minare 1. Ahmed, burmalı minare ise 3. Mustafa zamanında yapıldı.
Çevresinde medrese, han ve hamam bulunuyor
Üç Şerefeli Camisi İmam Hatibi Emin Eneç, AA muhabirine, caminin kentteki üç büyük camiden biri olduğunu, farklı özellikleriyle ön plana çıktığını söyledi.
Eneç, caminin külliye şeklinde yapıldığını, hemen yanında Peykler ve Saatli medreselerin bulunduğunu, arka tarafından ise Sokollu Hamamı ve Taş Han'ın yer aldığını ifade etti.
Şadırvanlı bahçenin Osmanlı'da ilk yapılan örneklerinden olduğunu belirten Eneç, şunları kaydetti:
"24.5 metre çapıyla merkezi kubbesi döneminin en büyük kubbe denemesidir. Bu özelliğiyle de ön plana çıkmaktadır. Caminin ismini aldığı üç şerefeli minare Osmanlı döneminde ilk defa bu camide uygulanmıştır. Bu üç şerefeli minareye üç ayrı çıkış yolu bulunmaktadır. Daha sonraki yıllarda Selimiye'deki iki minare bu model ile yapılmıştır."
Eneç, ramazan ayının camide dua ve ibadetle geçtiğini dile getirdi.
Vatandaşların camiyi boş bırakmadığını anlatan Eneç, "Camimizde öğlen ve ikindi namazı öncesinde mukabeleler okunmaktadır. Bu mukabeleleri kuran kurslarında hafızlığını bitirmiş öğrenciler okuyorlar ve cemaatimiz takip ediyor. Teravih namazlarıyla ve diğer vakitlerle coşkulu bir şekilde ramazan ayını idrak etmeye çalışıyoruz." diye konuştu.