Oruç tutarken kanımızda Ghrelin hormonu artıyor. Ghrelin hormonunun en önemli etkisi açlık oluşturmak olsa da, bu hormonun beynin öğrenme ve hafıza ile ilgili bölümü olan hipokampus ile etkileşime girip onu geliştirdiği bilinmektedir. Yale Üniversitesi’nden bir ekibin farelerle yaptıkları deneyler de bunu destekliyor.
Dün Ramazan ayına kavuştuk. Dünya çapında, bir milyardan fazla Müslüman, Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla sabahtan akşama kadar oruç tutacak. Oruç tutanlar için bu ibadetin amacı Allah’ın rızasını kazanmak fakat bunun yanında orucun sağlığımıza çeşitli faydalarının da mevcut olduğunu öğrendik.
Geçtiğimiz ay İngiltere Swansea Üniversitesi’nden Jeffrey Davies’in ekibinin yayınladığı bir çalışmaya göre, oruç tutmak zihin gücünü artırabilir. Oruç tutanlarda iştahı artıran bir mide hormonunun, yeni beyin hücrelerinin büyümesinde ve bu hücrelerin yaşlanmaya karşı korunmasında önemli rol oynadığı yönünde yeni bilimsel veriler elde edildi. Bu veriler, oruç tutan insanların, oruç tutarken neden kendilerini zihinsel olarak yenilenmiş gibi hissettiklerini açıklayabilir.
Söz konusu hormonun ismi Ghrelin ya da Lenomorelin. Açlık hormonu olarak da bilinen bu hormon midemiz boşaldığı zaman salgılanmaya başlıyor ve yemeksiz geçirilen birkaç saatten sonra kandaki oranı yükseliyor. Bu hormon, beynin hipotalamus olarak bilinen kısmına etki ederek, açlık hissini yükseltiyor ve midede asit salgısını arttırarak vücudu yemek yemeye hazırlıyor. Ghrelin, tokluk hormonu Leptin’in tersi olarak da düşünülebilir. Bu hormon, beyin-kan bariyerini aşabilen az hormondan biridir. Oruç tutmak uzun süre aç kalmayı gerektirdiği için bu hormon oruç tutan bireylerin kanında bol miktarda olur.
Ghrelin hormonunun en önemli etkisi açlık oluşturmak olsa da, bu hormonun beynin öğrenme ve hafıza ile ilgili bölümü olan hipokampus ile etkileşime girip onu geliştirdiği bilinmektedir. 2006 yılında Yale Üniversitesi’nden Tamas Horvath’ın ekibi, farelere Ghrelin hormonu verdiklerinde, bu farelerin öğrenme ve hafıza testlerinde diğer farelere oranla yüzde 30-40 oranında daha başarılı olduğunu gösterdiler. Bu farelerin beyinleri otopsi ile incelendiğinde beyin yapılarının diğer farelere kıyasla daha gelişmiş olduğu ve yüzde 30 daha çok bağlantı içerdiği gözlemlendi. Diğer taraftan Ghrelin hormonu salgılaması önlenen farelerin, normal farelere göre bu testlerde daha başarısız oldukları ancak hormon yeniden verildiğinde performanslarında düzelme olduğu gözlemlendi.
SALGILANAN GHRELİN HAFIZAYI GELİŞTİRİYOR
Jeffrey Davies’in grubu, bu hormonu fare beyin hücrelerine enjekte edip etkilerini inceledi. Ghrelin hormonunun, beyin hücrelerinin bölünüp çoğalmasını sağlayan fibroblast büyüme faktörü isimli geni harekete geçirip yeni beyin hücrelerinin oluşmasına yol açtığı not edildi. Yeni beyin hücreleri etkilere daha açık oldukları için hafızayı güçlendirirler. Dahası Ghrelin’in, Parkinson hastalığına yol açan etkiler benzeri faktörlere karşı beyin hücrelerini koruduğu da gözlemlendi. Davies 28 gönüllü Parkinson hastasında yaptığı incelemede, bu hastaların kanında Ghrelin hormonunun normal bireylere göre daha düşük olduğunu gördü. Bilim adamları, Ghrelin hormonunun, Parkinson hastalığının yol açtığı unutkanlığa karşı olumlu etkisi olduğu, hatta tedavisinde kullanılabileceği yönünde ümitlendi.
Beyin hücrelerinin oluşması, günler hatta haftalar alıyor. Dolayısıyla Ghrelin hormonunun etkilerinin belirgin olması için uzmanlar orucun haftalarca tutulması gerektiğine işaret ediyor. Bunun için Ramazan ayı boyunca oruç tutanlar, bu hormonun olumlu etkilerine çok daha açıktırlar.
Orucun bu yazımızda konu ettiğimiz, hafıza ve öğrenme yeteneklerini arttırarak Alzheimer ve Parkinson hastalıklarına karşı koruyucu etkilerinin yanında, metabolizmayı güçlendirme, ömrü uzatma ve daha iyi bir kalp sağlığına sahip olma gibi etkileri olduğunu gösteren bilimsel araştırmalar da mevcut. Oruç, Allah’a yakınlaştırmasının yanında bizi daha sağlıklı bir hayata da yaklaştırır.
Geçtiğimiz ay İngiltere Swansea Üniversitesi’nden Jeffrey Davies’in ekibinin yayınladığı bir çalışmaya göre, oruç tutmak zihin gücünü artırabilir. Oruç tutanlarda iştahı artıran bir mide hormonunun, yeni beyin hücrelerinin büyümesinde ve bu hücrelerin yaşlanmaya karşı korunmasında önemli rol oynadığı yönünde yeni bilimsel veriler elde edildi. Bu veriler, oruç tutan insanların, oruç tutarken neden kendilerini zihinsel olarak yenilenmiş gibi hissettiklerini açıklayabilir.
Söz konusu hormonun ismi Ghrelin ya da Lenomorelin. Açlık hormonu olarak da bilinen bu hormon midemiz boşaldığı zaman salgılanmaya başlıyor ve yemeksiz geçirilen birkaç saatten sonra kandaki oranı yükseliyor. Bu hormon, beynin hipotalamus olarak bilinen kısmına etki ederek, açlık hissini yükseltiyor ve midede asit salgısını arttırarak vücudu yemek yemeye hazırlıyor. Ghrelin, tokluk hormonu Leptin’in tersi olarak da düşünülebilir. Bu hormon, beyin-kan bariyerini aşabilen az hormondan biridir. Oruç tutmak uzun süre aç kalmayı gerektirdiği için bu hormon oruç tutan bireylerin kanında bol miktarda olur.
Ghrelin hormonunun en önemli etkisi açlık oluşturmak olsa da, bu hormonun beynin öğrenme ve hafıza ile ilgili bölümü olan hipokampus ile etkileşime girip onu geliştirdiği bilinmektedir. 2006 yılında Yale Üniversitesi’nden Tamas Horvath’ın ekibi, farelere Ghrelin hormonu verdiklerinde, bu farelerin öğrenme ve hafıza testlerinde diğer farelere oranla yüzde 30-40 oranında daha başarılı olduğunu gösterdiler. Bu farelerin beyinleri otopsi ile incelendiğinde beyin yapılarının diğer farelere kıyasla daha gelişmiş olduğu ve yüzde 30 daha çok bağlantı içerdiği gözlemlendi. Diğer taraftan Ghrelin hormonu salgılaması önlenen farelerin, normal farelere göre bu testlerde daha başarısız oldukları ancak hormon yeniden verildiğinde performanslarında düzelme olduğu gözlemlendi.
SALGILANAN GHRELİN HAFIZAYI GELİŞTİRİYOR
Jeffrey Davies’in grubu, bu hormonu fare beyin hücrelerine enjekte edip etkilerini inceledi. Ghrelin hormonunun, beyin hücrelerinin bölünüp çoğalmasını sağlayan fibroblast büyüme faktörü isimli geni harekete geçirip yeni beyin hücrelerinin oluşmasına yol açtığı not edildi. Yeni beyin hücreleri etkilere daha açık oldukları için hafızayı güçlendirirler. Dahası Ghrelin’in, Parkinson hastalığına yol açan etkiler benzeri faktörlere karşı beyin hücrelerini koruduğu da gözlemlendi. Davies 28 gönüllü Parkinson hastasında yaptığı incelemede, bu hastaların kanında Ghrelin hormonunun normal bireylere göre daha düşük olduğunu gördü. Bilim adamları, Ghrelin hormonunun, Parkinson hastalığının yol açtığı unutkanlığa karşı olumlu etkisi olduğu, hatta tedavisinde kullanılabileceği yönünde ümitlendi.
Beyin hücrelerinin oluşması, günler hatta haftalar alıyor. Dolayısıyla Ghrelin hormonunun etkilerinin belirgin olması için uzmanlar orucun haftalarca tutulması gerektiğine işaret ediyor. Bunun için Ramazan ayı boyunca oruç tutanlar, bu hormonun olumlu etkilerine çok daha açıktırlar.
Orucun bu yazımızda konu ettiğimiz, hafıza ve öğrenme yeteneklerini arttırarak Alzheimer ve Parkinson hastalıklarına karşı koruyucu etkilerinin yanında, metabolizmayı güçlendirme, ömrü uzatma ve daha iyi bir kalp sağlığına sahip olma gibi etkileri olduğunu gösteren bilimsel araştırmalar da mevcut. Oruç, Allah’a yakınlaştırmasının yanında bizi daha sağlıklı bir hayata da yaklaştırır.
(PROF. DR. CANER TASLAMAN/ DR. ENİS DOKO - SABAH PAZAR)