Çocukların gelecekteki sağlığı için mikrobiyota gelişimi büyük önem taşıyor. Birçok hastalığın zarar görmüş ya da gelişmemiş bağırsak mikrobiyotası ile yakın ilişkisi bulunuyor. Rahmi Koç Müzesi'nde düzenlenen toplantıda, çocukların sindirim sistemini düzenlemeye ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olan yeni nesil probiyotik ürünler tanıtıldı. Programa konuşmacı olarak katılan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediyatri Bölümü Neonatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Merih Çetinkaya, 'Yeni Nesil Probiyotikler ile Pediatride Güncel Yaklaşımlar' başlıklı sunumunda probiyotiklerin sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmez ögelerinden biri olduğuna dikkat çekti.
Probiyotiklerin içeriklerinin ve kullanım endikasyonlarının farklı olduğuna dikkat Prof. Dr. Merih Çetinkaya, vitaminler gibi değil aksine hekim kontrolünde kullanılması gerektiğini ifade etti. Özellikle çocukluk çağında probiyotik kullanılmasının hastalık şiddetini azalttığını dile getiren Prof. Dr. Merih Çetinkaya, çocukların kolay tüketebileceği şekilde yeni nesil probiyotiklerin çıktığını da sözlerine ekledi.
PROBİYOTİKLER TEDAVİLERE DESTEK AMAÇLI KULLANILIYOR
"Yaşam için" anlamına gelen probiyotikler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Çetinkaya, "Bunlar yeterli miktarda alındığı zaman vücut için yararlı özellikler sağlayan canlı mikroorganizmalardır. Antibiyotiklerin tam tersi bir kullanım özelliğine sahiptir. Son yıllarda probiyotikler giderek artıyor. Başta çocuklar olmak üzere erişkinlerde de pek çok hastalığın tedavisi için destek tedavi olarak kullanılıyor" dedi.
"YENİ NESİL PROBİYOTİKLER VAR"
2007 yılından itibaren bağırsakların sadece sindirim organı değil, bağışıklık sistemi organı olduğunun ortaya çıkmasından sonra, bağırsakların güçlendirilmesinde probiyotiklerin önemli bir yere sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Çetinkaya, "Çocuklarda yenidoğan döneminden itibaren kullanılan pek çok probiyotik türü var. Özellikle çocukluk çağında erken dönemde damla formlarının, daha sonraki dönemlerde ise çok daha kolay eriyebilen özellikte olan probiyotiklerin kullanılmasının çocuklar için avantaj sağlayacağını düşünüyorum" diye konuştu.
PROBİYOTİĞİN NEYE ETKİ ETTİĞİNİ BİLMEK ÖNEM TAŞIYOR
Pek çok probiyotiğin farklı etkilerinin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çetinkaya, "Her bir probiyotiğin içinde farklı mikroorganizmalar olduğunu, onların nelere etki ettiğini bilmek aileler için son derece önemli. Özellikle çocukluk çağında üst solunum yolu enfeksiyonları, doktora en fazla başvuru yapılan hastalıktır. Burada da bağışıklık sisteminin çökmesi, araya giren fırsatçı enfeksiyonlarla beraber çocukların okuldan mahrum kalmasına neden oluyor. Özellikle probiyotiklerin C vitamini ve çinko gibi destek elementlerle beraber tüketilmesi sonucunda, üst solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığının azaldığı, hastalığın daha az okul kaybı ile sonuçlandığı bildiriliyor. Yani probiyotiklerin en önemli noktası, pek çok hastalığın, hastalık şiddetinin veya görülme sıkılığının azaltması ve hastalığın çocuk ya da birey için vermiş olduğu zararı en aza indirmesidir" ifadelerini kullandı.
VİTAMİNLER GİBİ RUTİN OLARAK KULLANILMAMALI
Probiyotiklerin mutlaka doktor önerisiyle kullanılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Çetinkaya, konuşmasını şöyle noktaladı:
"Özellikle bağırsak ve immün sisteminin gelişmesi açısından riskli çocuklarda kullanılması gerekiyor. Sezaryenle doğan, erken dönemde anne sütünden mahrum kalan veya bağışıklık sisteminin tam gelişmediğini düşündüğümüz bebeklerde ve çocuklarda probiyotikler hekim önerisiyle uygun dozda, uygun zaman süresince kullanılmalı. Ama düzenli kullanmak ve içeriğini bilmek lazım. Ortalama 3 ila 4 aylık bir kürün yeterli olduğunu düşünüyoruz. Bunu ailelerin sadece destek amaçlı vitaminmiş gibi rutin olarak kullanmamaları son derece önemlidir. Bunların hepsi mikroorganizma olduğu için fazla verilmesi özellikle de vücut direncinin düştüğü durumlarda sıkıntı çıkartabilir. Kendileri de enfeksiyon nedeni olarak karşımıza çıkabilir."