Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'de her yıl ortalama 163 bin kanser vakası görülüyor. 2015 yılında her 100 bin kadının 177'sine, her 100 bin erkeğin 247'sine kanser teşhisi konuldu. Kanser tedavisinde en başarılı ülkeler arasında yer alan Kübalı onkologların ülkelerinde geliştirdikleri tedaviler bir süredir hastalarının ilgi alanına girmiş durumda. Bu aşılar ve tedaviler için Küba'nın yolunu tutan isimler her geçen gün artıyor. Bu noktada Küba'ya gitmeyi düşünen Türk ve yabancı hastalar için İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi merkez haline geliyor. Kansere karşı araştırmalarıyla özellikle son yıllarda öne çıkan Küba Onkoloji Enstitüsü ile yapılan işbirliği kapsamında, İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi'nde Kübalı medikal onkologlar görev almaya başladı.
Küba Onkoloji Enstitüsü'nün İstanbul Merkezi'ni İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi'nde açacak olan Küba Onkoloji Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lorenzo Angulo Anasagasti çalışmalarını, İstanbul Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan'ın da katılım gösterdiği basın toplantısında anlattı.
Toplantıda merkezin önemine değinen Bekir Okan, "Kanser hastalarının son çare olarak gittiği Küba'nın sağlık hizmetini İstanbul'a, hastanemize taşıdık. Bu sayede Asya'dan, Avrupa'dan, Ortadoğu'dan hastalar da hastanemize geliyor. Örneğin, Kübalı doktorların hastanemizdeki ilk hastası Romanya'dandı. Ülkemize döviz getirerek sağlık turizmine de katkı sağlıyoruz" dedi. Bekir Okan ayrıca, şu ana kadar Kübalı onkologlara 2 bin hastanın başvurduğunu, bunların 200'ünün muayene olduğunu da aktardı.
"BAZI HASTALARDA İYİLEŞME OLDU"
Merkezin kurulmasıyla ilgili çalışmaları yürütmek üzere Türkiye'ye gelen Küba Onkoloji Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lorenzo Angulo Anasagasti, soruları yanıtladı.
Küba'nın kanser tedavisindeki yöntemlerini anlatan Prof. Dr. Lorenzo Angulo Anasagasti, "Bu bir fikirle başlıyor. Bu araştırmaların laboratuvar kısmı var. Daha sonra ürün haline geliyor. Ürün haline geldiğinde piyasada kullanılmaya başladığında ülkemizdeki hastalarımıza kesinlikle faydalı oldu. Çünkü bu yöntemin en önemli özelliği diğer ürünlere göre yan etkisinin çok az olması. Biz bunu birinci basamak tedavide dahil bir çok yerde yaygın olarak kullanabiliyoruz. Küba halkı tedavinin tamamen sağlanması ve bazı hastalarda yüzde 100 iyileşmesinde fayda gördü. Tümörün durması, daha ileri gitmemesi ve kalan ömrün uzamasıyla da fayda gördü. Yatağından ayağa kalkan hastaları bu uygulamalardan sonra gördük. Bugüne kadar deri kanserinde bu kadar etkili değildik. Ama şimdi yeni bir ürünümüz ortaya çıktı. Ve bu ürünün kullanımıyla da çok önemli gelişmelerin olacağını hep birlikte göreceğiz" dedi.
NEDEN TÜRKİYE SEÇİLDİ?
Merkezin neden Türkiye'de ve Okan Üniversitesi'nde açıldığını da açıklayan Prof. Dr. Lorenzo Angulo Anasagasti, şunları söyledi:
"Çünkü İstanbul Okan Üniversitesi bize gelip, 'Bu işte istekliyiz. Biz ülkemizde sizin ürünlerinizi Türk Halkı'nın kullanımına sunmak istiyoruz. Bunu da sizinle yapmak istiyoruz' dediler. Biz de insanlığın faydasına olan bu tür bir girişimi tüm kalbimizle destekledik. Ben ve meslektaşlarım da bu yüzden buradayız."
HANGİ HASTALAR KABUL EDİLECEK?
Merkeze hangi hastaların kabul edileceğini bildiren Prof. Dr. Lorenzo Angulo Anasagasti, "Bizim hasta seçme yöntemimiz iki şeye bağlı. Birincisi moleküler seviyede hastadaki tümörün durumu, ikincisi de hastanın genetik özelliği. Bu ikisi de hastanın tedavimize uygun olup olmadığına karar vermemize neden oluyor" dedi.
ENSTİTÜ OLUŞTURMAK İÇİN ADIM ATILDI
Amaçlarının sadece bir merkez açmak olmadığının altını çizen Dr. Alper Demirarslan, "Merkez bunun ilk adımı. Bir enstitü oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun da resmi başvurularını yaptık. Kübalı hekimler şu an bu enstitünün oluşturulması için çalışmalara başladı. Doktor Lorenzo İstanbul'a geldi. Geçtiğimiz hafta sonu dünyanın her tarafından hekimlerin katıldığı bir konferans düzenledik. Çünkü Küba'nın kansere yaklaşımı farklı. Birçok hastaya bu ilaçların uygulanması başka bir uzmanlık alanı. Biz bu konuda kendimizi Kübalı hekimlerle beraber yetiştirdik. Ve dünyanın her tarafından hastaları Türkiye'ye kabul edeceğiz.
"İLERLEYEN GÜNLERDE ÜCRETSİZ OLABİLİR"
"Türk sağlık sisteminin, Sağlık Bakanlığı'nın yaklaşımı dünyanın her yerinden daha iyi. Biz birçok ilacı ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumu şemsiyesi altında temin edebiliyoruz" diyerek sözlerine devam eden Dr. Alper Demirarslan, "Ama bu bir süreç. İlaç bulunur bulunmaz ilk günden bu listelerin içine giremez. Ama daha fazla kullanılmaya başlandıkça, daha doğru sonuçlar alınmaya başlandıkça Sosyal Güvenlik Kurumu şemsiyesi altında Türk halkının kullanımına ücretsiz olarak sunulacağına inanıyorum" diye konuştu.