Dünya Multipl Skleroz (MS) Günü dolayısıyla soruları yanıtlayan Türkiye Multipl Skleroz Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tütüncü, MS'in beyin, omurilik ve görme sinirlerinden oluşan merkezi sinir sisteminin bir hastalığı olduğunu söyledi.
MS'te temel sorunun, bağışıklık sisteminin hücrelerinin bilinmeyen bir sebepten dolayı vücudun kendi sinir sistemi hücrelerine saldırması olduğunu aktaran Tütüncü, sinir liflerini çevreleyerek, koruyan ve sinir hücrelerinin görevini yerine getirmesine katkı sağlayan miyelin ve beyin hücrelerinin hasar gördüğünü anlattı.
HASTALIĞIN SEBEBİ TAM OLARAK BİLİNMİYOR
Hastalığın sebebinin tam olarak bilinmediğine dikkati çeken Tütüncü, "Yapılan araştırmalarda hastalığa neden olabilecekler D vitamini eksikliği, daha önce geçirilmiş viral enfeksiyonlar, çevresel faktörler, beslenme alışkanlıkları ve coğrafi etmenler sıralanıyor fakat net ispatlanmış bir sonuç yok. Bunların yanında genetik yatkınlığı olan kişilerde, bu teorilerin tümünün bir arada etkileşim gösterdiği vücudun bağışıklık sisteminin olumsuz yönde harekete geçtiği de söylenebilir." diye konuştu.
Tütüncü, MS'e genellikle gençler ve kadınlar ile beyaz ırk, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek toplumlar ve kuzey ülkelerinde daha çok rastlandığına dikkati çekti.
"UYUŞMA, HALSİZLİK, DENGE, GÖRME VE KONUŞMA BOZUKLUĞU..."
MS'in beyin ve omurilikte her bölgeyi etkileyebildiği belirten Tütüncü, şunları söyledi:
"Hastalığın birçok belirtisi vardır ve hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. MS hastalığında bir ya da birkaç belirti aynı anda da görülebilir. Önemli olan bu belirtilerin 24 saatten uzun sürmesidir. Vücutta karıncalanma, uyuşma, halsizlik, denge bozukluğu, çift görme, görme azlığı, konuşma bozukluğu, titreme, kol ve bacaklarda sertlik, güçsüzlük, idrar kaçırma veya yapamama, cinsel bozukluklar bu belirtiler arasında sayılabilir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde unutkanlık, yürüyememe, yutma zorlukları belirtileri de görülmektedir."
MS'in 20-40 yaş arası bireylerde sık, 15 yaş altı ve 50 yaş üstü bireylerde ise nadir görüldüğüne işaret eden Tütüncü, hastalığın kadınlarda 2 kat daha fazla görüldüğünü vurguladı.
"TEDAVİYLE HASTALIĞIN SEYRİNİ GECİKTİRMEK MÜMKÜN"
MS hastalığının tamamen tedavi edilmesini sağlayan bir yöntemin olmadığını belirten Tütüncü, genel olarak ataklara, semptomlara yönelik ve uzun dönem koruyucu tedaviler uygulandığı, MS hastalığı kişiye özel olduğu için tedavisinin de kişiye göre değiştiğini ifade etti.
MS hastalığının tedavisinde kullanılan birçok ilacın olduğunu aktaran Tütüncü, "Multipl Skleroz şu anda dünyada yaklaşık olarak 3,5 milyon, Türkiye'de ise 70 bin kişiyi etkilemektedir. MS hastalığında genellikle bağışıklık sistemini veya inflamatuvar süreci baskılayıcı tedaviler uygulanıyor. İlk basamakta 4 iğne, 2 hap tedavisi, yetersiz kaldığında kuvvetli hap ve serum tedavilerine geçiliyor. Şu anki tedavilerin basamaklarına göre koruyuculukları yüzde 35-40'lardan yüzde 80-85'lere kadar yükseliyor. Dolayısıyla bağışıklık sistemini bir çeşit kontrol ederek, hastalığın seyrini yavaşlatmak ya da geciktirmek mümkün oluyor. Fakat ilerleyici tip dediğimiz grupta maalesef elimizde fazla bir seçenek yok. Bu grup baştan itibaren sinsi bir şekilde ilerlemekte ve tedavi başarısı nispeten daha az." değerlendirmesini yaptı.
MS hastalığında "yalancı atak" diye adlandırılan bir durumun olduğunu dile getiren Tütüncü, "Kişinin yaşadığı uykusuzluk, stres gibi problemler, soğuk algınlıkları, açlık, aşırı yorgunluk gibi durumlar daha önce atakta yaşanan belirtilerin tekrar ya da var olanların geçici olarak daha belirgin hissedilmesine yol açabilmekte ve kişinin tekrar atak geçirildiği sanılabilmektedir." dedi.
"HASTALARIMIZ HAYATTAKİ PLANLARININ HİÇBİRİNDEN VAZGEÇMESİNLER"
Tütüncü, MS tanısı alan hastalara, "Hastalarımız hayattaki planlarının hiçbirinden vazgeçmesinler fakat hayatlarında bazı değişikliklere gidebilirler. Öncelikle mutlaka sigara içiyorlarsa bırakmalılar. Çünkü sigara içenlerde MS'in atak riskinin daha yüksek olduğu ve hastalığı kötü seyirli yapabileceğini biliniyor. Ayrıca beslenmede bazı tavsiyelerde bulunuyoruz. MS tedavisine özel bir beslenme planı yoktur. MS hastaları için de en uygun beslenme tarzı Akdeniz diyetidir. Tuz ve şekerden uzak, karbonhidrattan düşük, taze sebze ve meyveler ile az yağlı süt ürünleri ve yağsız kırmızı etin tüketileceği bir beslenme planı tercih edilmelidir. Ayrıca hastalar kendilerini zorlamayacak şekilde spor yapmalıdır. Pilates, yoga, yüzme, tempolu kısa yürüyüşler yapılabilir. Hastalarımız MS'ten korkmasınlar ve gelecek kaygısı yaşamadan yaşamlarını devam ettirsinler." önerilerinde bulundu.
Türkiye'de MS hastalığıyla ilgili 13 çeşit tedavi seçeneğinin mevcut olduğunu belirten Tütüncü, her tedavi şeklinin kendine ve kişiye özgü yan etkileri olduğunu, bu nedenle tedavi alan hastaların düzenli olarak hekim kontrolüne gitmesi ve tahlillerini yaptırması gerektiğini vurguladı.
MS HASTALIĞI ÇOCUK SAHİBİ OLMAYA ENGEL DEĞİL
Tütüncü, MS hastalığının çocuk sahibi olmaya engel olmadığının da altını çizerek, doktor kontrolünde, doğru ilaç tedavisiyle MS hastalarının da çocuk sahibi olabileceğini dile getirdi.