Soylu, Balıkesir Öğretmenevi'nde, "Umuda Kapı Açıyorum Hayata Tutunuyorum" adlı proje kapsamında uyuşturucu ile mücadelede bağımlılıktan kurtarılan gençlerin anneleriyle bir araya geldi.
Katılımcılara hitap eden Soylu, Türkiye'nin, dünyanın birçok yerine yardım eli uzatan bir ülke olduğunu söyledi.
Bakan Soylu, "Eğer bu millet olmasaydı Suriye'de yetim kalan çocukların sayısı 5 kat, 10 kat artardı. Eğer bu millet olmasaydı dünyanın binlerce kilometre ötesinde açlık çeken insanlar, susuzluk çeken insanlar kıvranarak hayata veda ederlerdi. Eğer bu millet olmasa ve sesini çıkarmamış olsaydı haksızlık hüküm sürer, zulüm hüküm sürer ama mazlumlar seslerini çıkarmadan maalesef kendi kaderlerine mahkum oldukları hissine yenilirlerdi." değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa'da esrarın rahat içilebilmesini temin etmek üzere kafeler oluşturulmak istendiğini aktaran Soylu, Türkiye'de devletin ve milletin sonuna kadar uyuşturucu meselesinde annelerle birlikte olacağını vurguladı.
Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerek 5 yıllık İçişleri Bakanlığım süresince gerekse de şahsi hayatım boyunca uyuşturucu meselesinde elde ettiğim en önemli tecrübelerden birisi şudur ki bir mesele özellikle bu mesele tek başına bir kurumun veya bir kesimin verebileceği bir mücadele değildir. Bu öyle bir mesele ki bir ucu küresel terör örgütlerine PKK'ya, DEAŞ'a çıkar, bir ucu organize suç çetelerine küresel uyuşturucu baronlarına çıkar, bir ucu Amerika'nın Afganistan politikasına çıkar, bir ucu üç kuruşluk torbacının aklına çıkar, bir ucu sahiplerinin imal ettiği veya anlaşamadığı metruk binalara, boş arsalara çıkar, bir ucu kültür terörizmine, bir ucu sosyal medyadan görsel medya platformlarına kadar sorumsuz ve şuursuz, gözünü para hırsı bürümüş emperyalist yapılara çıkar."
2021 yılındaki uyuşturucuyla mücadele verileri
Soylu, kendisinin de baba ve dede olduğunu, bu sebeple herkesin uyuşturucuyla mücadelede var olması gerektiğini anlattı.
Yurt genelinde 62 ilin atık sularında uyuşturucu analizleri yaptıklarını, 81 ilde ise 43 ayrı kriterle riskleri ölçtüklerini dile getiren Soylu, "Daha 25 gün önce uyuşturucu tacirinin peşinde koşarken şehit düşen polis kardeşimiz Abdulkadir Güngör'den, ailesinden, arkadaşlarından utanmadan meydanda, mitingde emniyet teşkilatımızı, yargımızı, bizatihi bizleri uyuşturucu tacirleriyle kol kola girmekle suçlasalar da bizim mücadelemizi herkes görüyor ve herkes şahitlik ediyor, Cenabı Allah da biliyor." ifadelerini kullandı.
Uyuşturucu meselesini siyaset malzemesi yapanları Allah'a havale ettiğini belirten Soylu, uyuşturucuyla mücadelenin bir insanlık meselesi olduğuna dikkati çekti.
Soylu, uyuşturucudan ölenlerin sayısının 2016'da 920 olduğunu, bu sene ise şu ana kadar 314'e düştüğünü bildirerek, şu bilgileri paylaştı:
"Yılbaşından bugüne kadar 53 ton esrar yakalandı. Bugün itibarıyla 19 ton eroin, 1,5 ton da gümrük, 20,5 ton, Cumhuriyet tarihinin yıl bitmeden rekoruna kavuştuk. Bundan 5-6 yıl evvel uyuşturucunun yüzde 25'i Ağrı, Van ve Hakkari civarında yakalanıyordu. Yüzde 75'i de batı vilayetlerimize gelebiliyordu. Şimdi yüzde 75'ini orada yakalıyoruz, sınırımızdan içeri girer girmez ancak yüzde 25'i bu tarafa geliyor ve katbekat da artırdık. Sadece Hakkari'de 6,5 tonun üzerinde eroin yakaladık. Bu çok büyük bir rakam ve hakikaten onları pes ettirebilmek için elimizden gelen her şeyi ortaya koymaya çalışıyoruz. Cumhuriyet tarihimizin en büyük uyuşturucu operasyonlarını birçok ülkeyle yaptık, Almanya'dan Hollanda'ya kadar. Geçen gün İtalya'daydım. Onlarla birlikte 3-5 ay önce yaptığımız orada yakalamalardan bir tanesi olan çok büyük bir kokain yakalamasını paylaştık. Yani bir taraftan sahil güvenlik, bir taraftan jandarma, bir taraftan polis ve uluslararası sularda, uluslararası alanda çok ciddi operasyonlar gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyet tarihinde en büyük yakalamaların olduğu operasyonlar da bu dönemde gerçekleşti."
Kendilerine atılan iftiralara rağmen denizlerde, uluslararası sularda operasyon yapmaya devam ettiklerini söyleyen Soylu, drone ve insansız hava araçlarıyla, kenevir ekimlerine karşı mücadele yürüttüklerini aktardı.
Soylu, "Geçen yıl 114 milyon kök kenevir yakaladık. Bu büyük bir rakam ve bunun önemli bir bölümünün PKK'ya gelir olarak, kaynak olarak gideceğini bilmenizi isterim. Onu da kestik. Narkotik operasyonlarında yakaladığımız tırları trafik eğitim tırı haline getirdik. Tırları yakalıyoruz, çocuklarımıza eğitim tırı yapıp bütün Türkiye'de okulların önüne getiriyoruz. Polis abileri, ablaları onlara trafik eğitimi veriyor. Aynı zamanda narkotik eğitim tırı yapıyoruz, çocuklarımıza eğitim veriyoruz." diye konuştu.
"38 bin 183 ihbar aldık, hepsine koştuk"
Bakan Soylu, vatandaşların uyuşturucu ihbarlarını korkmadan yapabilmeleri için UYUMA adlı bir uygulamayı kullanıma sunduklarını hatırlattı.
Bu uygulamayı 479 bin kişinin telefonuna indirdiğini anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"38 bin 183 ihbar aldık, hepsine koştuk. Aynen kadına şiddette olduğu, KADES uygulamasındaki gibi. Metruk binalara savaş açtık. O konuyu da siyasete çekmek istediler. Asla geri durmayız. 2019'da bu konuda yasal düzenleme de yapmıştık. Olabildiğince bu yerlere müdahale ediyoruz, etmeye devam edeceğiz. Bugüne kadar 106 bin 827 metruk bina tespit ettik. Yüzde 66'sını yıktık, yüzde 15'ini rehabilite ettik. Yani 70 binine yakınını yıktık, 15-16 binini rehabilite ettik. Geri kalan 18-19 bin bina veya metruk yapıyı da yıkacağız. Metruk binalar, boş, salaş, kimsenin oturmadığı, serkeşlerin gelip uyuşturucu kullandıkları, başka türlü asayişsizlikler ortaya çıkardıkları, çocukları, aileleri, insanları rahatsız eden, huzuru ortadan kaldıran yapılar. Yıkıp geçeceğiz, hiç kimse merak etmesin ve yıkıp da geçiyoruz. Sahada sürekli olarak alan daraltıyoruz. Aynı şekilde parklarda, boş arazilerde devriyelerimizi artırıyoruz. Bir yandan sokakları ışıklandırıyoruz, bir yandan parkları ışıklandırıyoruz. Bir yandan arzla mücadele ediyoruz bir yandan da milletimizin bu konuda farkındalığını artırmak için gayret sarf ediyoruz."
Saha araştırmaları yaptıklarını ifade eden Soylu, bu işin tüm yönleriyle nasıl olduğunu, kullanıcıların nasıl başladığını, nerede kullandıklarını, kim olduklarını öğrenmeye çalıştıklarını söyledi.
Soylu, bu çalışmalar hakkında şu bilgileri aktardı:
"Kullanıcılara 'Anneniz ne iş yapıyor?' diye sorduk. Yüzde 80'in üzerinde ev hanımı. 'Nerede kullanıyorsunuz?' diye sorduk. Yüzde 48'i kendi evinde kullanıyor. Yani her şey gözünüzün önünde oluyor. Yüzde 28'i metruk binalarda kullanıyor. Şimdi biz niye En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi'ni ürettik? Sayın Valimiz niye annelerle bu işe başladı? Biz niye metruk binaları yıkıyoruz? Bunun bir altyapısı var. Çünkü ya evde ya metruk binada kullanılıyor. Ondan sonra parklarda, arabaların içinde kullanılıyor. Yukarıdan aşağıya nerede kullanıldığını çıkardık. Biz bunlara karşı tedbir almaya çalıştık. Düşündük ki bu mücadelede ailelerle bir araya gelelim. Onların bilgisini ve farkındalığını artıralım. Şu ana kadar birebir bu tip toplantılarla 334 bin anne ve anne adayına ulaştık. Az bir rakam değil hem de pandemi döneminde. Her ilde programlarımız devam ediyor. Hem personel eğitimlerimizi artırdık hem de uzmanlaşmalarını sağladık. Narkotik köpeklerine varıncaya kadar tüm kapasitemizi yukarı çıkardık. Eskiden Narkotimlerimiz 15-20 vilayetimizdeydi, şimdi 81 vilayetimize geldi. Bir, arzla mücadele edeceğiz. İki, kullanıcıların talepleriyle mücadele edeceğiz. Üç, rehabilitasyonu yapacağız. Bu üçü de bizim görevimizdir. Üçünü de birlikte yapacağız."
"Uyuşturucu satıcısına kimse benden aman dilemesin"
Uyuşturucu ile mücadele konusunda ailelerin emrine amade olduklarını bildiren Soylu, şunları kaydetti:
"Bu işle ilgili siyaset yapanlara söylüyorum. Valla öyle bir sınanırsınız ki öyle bir sınanma içine girersiniz ki işin içinden çıkamazsınız. 'Ben nasıl oldu da bunları söyledim? Nasıl oldu da bu mücadele eden insanların hakkına girdim? Nasıl oldu da mücadele eden insanların karşı karşıya kaldıkları sıkıntıları görmedim de bunu bir siyaset malzemesi haline getirdim?' diye kıvranır durursunuz. Bu işler tehlikeli işlerdir. Ben çok anne, baba gördüm. Allan böyle bir sınavla karşı karşıya kalındığında gayret, kuvvet versin, devlet versin, dost versin, güç versin. Onun için yalnız olmuyor, yalnız olmaz. Hepimiz bu işin her tarafından tutmak zorundayız. Uyuşturucu satıcısına kimse benden aman dilemesin. Ben dilemem, arkadaşlarıma da dilemeyin diyorum zaten. Cesaret edemeyecek hale getirmek lazım. Bu anneler gözyaşı dökeceğine uyuşturucu satıcısı gözyaşı döksün. Bu kadar basit."
Toplantıya, Balıkesir Valisi Hasan Şıldak, AK Parti Balıkesir milletvekilleri Mustafa Canbey, Belgin Uygur ve Pakize Mutlu Aydemir, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce ile diğer ilgililer katıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Balıkesir'deki ziyaretleri kapsamında Ayvalık ilçesinde Halil Sucu'ya ait zeytinyağı fabrikasına uğradı. Çalışanlara kolaylıklar dileyen ve üretimi inceleyen Soylu, yeni mahsulden dolum yaparak yağın tadına baktı.
Ayrıca Soylu, il merkezinde Karesi Belediyesince yaptırılan Karesi Atatürk Evi'ni ziyaret etti. Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan'dan bilgi alan Soylu, Atatürk Evi'nin bahçesinde karşılaştığı çocuklara oyuncak hediye etti, onlarla fotoğraf çektirdi.
Bakan Soylu, Balıkesir Öğretmenevi'nde güvenlik toplantısına da katıldı.