Yazar Prof. Dr. Ümit Meriç, "Dünyada hiçbir şehrin İstanbul kadar çok ismi olmamıştır. İstanbul'un tespit edilmiş 39 ismi vardır." dedi.
Meriç, Dolmabahçe Sarayı Konferansları kapsamında, ''Geçmişten Günümüze İstanbul'' başlıklı konferans verdi.
İstanbul'un dünyanın en güzel şehri olduğunu ifade eden Meriç, tarihe uzanmadan sadece coğrafyasıyla İstanbul'un ehemmiyetini anlamanın mümkün olmadığını söyledi.
Meriç, İstanbul'un jeomorfolojik ve tarihi geçmişinin bugüne yansıyan güzellikleri olduğunu anlattı.
İstanbul'un coğrafi konumunun önemine işaret eden Meriç, "İstanbul kıtalar arasında 'Avrasya' dediğimiz Avrupa, Asya, Afrika kıtalarının kesiştiği noktada bulunmaktadır. Dolayısıyla İstanbul fiziki olarak Avrasya'nın başkentidir. Böyle olması onun dünya tarihi açısından da çok önemli bir şehir olmasını beraberinde getirmiştir.'' diye konuştu.
Meriç, İstanbul'un çok derin bir tarihi olduğunu, Roma İmparatorluğu'nun egemenliğine girdiğinde imparatorun şehri çok beğendiği için oğlu Antonina'nın adını şehre verdiğini ve bunun da şehrin en eski isimlerinden biri olduğunu dile getirdi.
"İSTANBUL'UN HER YERİ ESKİ TARİHTEN İZLER TAŞIYOR"
Konstantin tarafından şehrin adının Neo-Roma konulduğunu belirten Meriç, şunları kaydetti:
''Konstantin, büyümüş olan imparatorluğu Roma'dan yönetemeyeceğini biliyor fakat yeni bir başkent bulamadan ölüyor. Yerine oğlu Konstantinus geçiyor ve Roma İmparatorluğu'na yeni merkez arıyor. 11 Mayıs 330'da İstanbul, Roma İmparatorluğu'nun başkenti ilan edilir. Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldıktan sonra bu bölge Doğu Roma'nın başkenti olmuştur. 1453'te İstanbul'un fethine kadar bin yıl yaşamaya devam eden bir imparatorluğun merkezidir İstanbul. İstanbul'un Konstantinopolis, yani Konstantin şehri adını alışı 5. ve 6. yüzyıllardaki kilise kayıtlarıyla olmuştur. Dünyada hiçbir şehrin İstanbul kadar çok ismi olmamıştır. İstanbul'un tespit edilmiş 39 ismi vardır.''
Sultanahmet Meydanı'na Mısır'dan getirilen ''milyon taşı'' denilen sütunların dikildiği zaman, İstanbul'un şimdikinden 2 kat daha aşağıda olduğunu anlatan Meriç, zamanın tozunun İstanbul'u 2 metre yükselttiğini söyledi.
Meriç, İstanbul'un tarihi boyunca en çok seyahat edilen ve seyahatname yazılan şehirlerden biri olduğunu aktararak, ''1550-1650 arasında İstanbul'la ilgili yazılmış bugün kütüphanelerde bulunan 550 seyahatname var.'' dedi.
İstanbul'un gezmekle bitmeyen bir şehir olduğunun altını çizen Meriç, ''İstanbul'un her yeri eski tarihten izler taşıyor. Bir ilim dalı gibi incelenerek dolaşılması gerektiği kanaatindeyim. İstanbul sadece abideleriyle değil, tabiatıyla da bir tarihtir. Tarihimizin derinliklerine kök salmayı başarabilirsek, cumhuriyetimiz yepyeni bir tazelikle, dinamizmle yükselecektir ve mahşere kadar İstanbul semalarından ezan sesleri hiç eksik olmayacaktır.'' değerlendirmelerinde bulundu.