Sanayi Devrimi ile kırsal kesimdeki nüfus şehirlerde toplanmaya başladı ve işçi sınıfı doğdu. Sanayi Devrimi'nin etkilerini geç gösterdiği Osmanlı Devleti'nde ise işçi sınıfıyla ilgili yaşanan gelişmeler oldukça yavaştı. Ülkemizde 19. yüzyılın son çeyreğinde işçi hareketleriyle karşılaşıyoruz. İmparatorluğun birçok yerinde telgrafhane, darphane, feshane, tersane ve demiryolu gibi birçok iş kolunda çalışanlar maaşlarını alamadıkları dönemlerde çeşitli eylemler yaptılar. Ancak bu dönemde fakir işçilere yardım için kurulan Ameleperver Cemiyeti ile gizli olarak kurulan Osmanlı Amele Cemiyeti'nin dışında işçi örgütlenmesi yoktu.
İLK 1 MAYIS'LAR
Osmanlı döneminde genellikle işçi karşılığında amele kelimesi kullanılırdı. 1910'dan sonra işçi terimi kullanılmışsa da bu kelimenin dilimize yerleşmesi Cumhuriyet döneminde olmuştur. Osmanlı'da işçi sınıfı ve 1 Mayıs üzerine Zafer Toprak, Mehmet Alkan, Kadir Yıldırım ve Engin Deniz'in araştırmaları vardır.
1 Mayıs 1902'de Kasımpaşa'da gemilerde çalışan işçiler, ücretlerini alamadıkları gerekçesiyle grev yaptılar. 1908'de meşruti idareye geçilmesinden sonra Osmanlı devlet ve toplum hayatında büyük değişiklikler oldu. İşçiler, Meşrutiyet'in getirdiği özgürlük ortamını kullanarak çalışma şartlarını ve maaşlarını iyileştirmek istediler. Özellikle 1908 yılı imparatorluğun birçok yerinde grevlere sahne oldu. 1 Mayıs 1909'da az sayıda işçinin katıldığı bir etkinlik düzenlendi. Ertesi yılki 1 Mayıs'a da fazla bir katılım olmazken, 1911'de çoğunluğu gençlerden oluşan yüzlerce kişi 1 Mayıs'a katıldı. Aynı yıl 1 Mayıs'ta Selanik'te binlerce kişinin katıldığı en büyük işçi gösterilerinden biri gerçekleşti. Üsküp'te de 1 Mayıs kutlandı.
1 Mayıs, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Mütareke Dönemi'nde de kutlanmaya devam etti. Dönemin gazeteleri, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın pek çok ülkede yansıması olmasına rağmen İstanbul işgal altında olduğu için olağanüstü durumdan dolayı amele sınıfının tatil yapmadığını yazarlar. Fransa'daki 1 Mayıs kutlamalarını ise İkdam Gazetesi "1 Mayıs, Amele Günü" başlığı altında şöyle vermişti: "Fransa'nın çeşitli yerlerinden gelen haberlere göre 1 Mayıs'ın büyük bir sükûn içinde geçtiği bildirilmektedir. Fransa'nın çeşitli şehirlerinde tren seferleri her zamanki gibi yapılmıştır. Paris'te bile 1 Mayıs'ta sükûn hüküm sürmüştür. Yiyecek üreten yerler dışındaki işyerleri genellikle tatil edilmiştir. Trenler, omnibüsler ve tramvaylar, yolcu nakliyatını aksatmayacak şekilde çalışmışlardır".
İŞGALE DİRENİŞ
İstanbul işgal altındayken 1921'de gösterili 1 Mayıs kutlaması yapıldı. 1 Mayıs kutlamaları aslında İstanbul'u işgal eden itilaf devletleri kuvvetlerine karşı bir direniş hareketiydi. İşgal kuvvetleri 1 Mayıs'ı engellemek istediler. Gösteri başvurularının engelleneceği ve emre karşı gelenlerin şiddetle cezalandırılacağı ilân edildi. Türkiye Sosyalist Partisi ise yayınladığı bildiriyle elektrik fabrikası çalışanları dışındaki bütün işçilerin 1 Mayıs bayramına katılmalarının görev olduğunu duyurdu. Gösteri yasak olduğu için 1 Mayıs, İstanbul'daki mesire yerlerinde kutlandı.
1 Mayıs 1922'de de İstanbul işgal altındaydı. İşgal kuvvetlerinin Amele Bayramı kutlamalarını engellemek istemelerine rağmen bu yılki kutlamalar 1921'den daha örgütlü yapıldı. İlk defa Pangaltı-Kâğıthane güzergâhı kullanılarak yürüyüş de yapıldı. Kâğıthane'de 1 Mayıs'ın önemini vurgulayan konuşmalar yapıldıktan sonra işçiler dağıldı.
Erhan Afyoncu - SABAH