Osmanlı Devleti'nin 5. padişahı Çelebi Mehmed tarafından 1413-1419 yıllarında yaptırılan, cami ve türbedeki İznik çinilerinden dolayı "yeşil" adıyla nam salan külliye, mimari özellikleriyle yurt içi ve dışından gelen turistlerin ilgisini çekiyor.
Osmanlı padişahlarının beşincisi, Osmanlı Devletinin de ikinci kurucusu olan Çelebi Mehmed tarafından inşa ettirilen ve tarihi vesikalarda İmaret-i Sultan, İmaret-i Sultan Çelebi Mehmed Han gibi isimlerle anılan külliye, cami, medrese, imaret, türbe, hamam ve hanlardan oluşuyor. Bulunduğu semte de adını veren külliyeye, cami ve türbedeki çinilerinden dolayı "Yeşil Külliye" deniliyor.
Yıldırım Bayezid'in ölümünden sonra yaklaşık 11 yıl süren Fetret Devri'nin sona ermesiyle yapımına başlanan Osmanlı Devleti'nin yeniden şahlanışını simgeler nitelikteki külliye, Osmanlı mimari eserleri arasında en zengin süslemelere sahip yapılardan oluşuyor. Külliye, tüm ihtişamıyla adeta Osmanlı Devletinin yeniden ve daha güçlü bir şekilde doğuşunun ispatı olarak görülüyor.
Külliye "yeşil" adını, literatüre "üretilmesi imkansız seramik" olarak geçen mavi, yeşil ve turkuaz renkli İznik çinilerinden alıyor. Şehrin ortasında ve ovaya hakim bir tepe üzerinde inşa ettirilen külliye bünyesinde yer alan, planı ve çini süslemeleriyle Tebriz'deki Gök Mescit'e benzeyen Yeşil Cami, diğer yapılar gibi şehrin silüetinde önemli bir yer tutuyor.
Yeşil Cami'nin mimari özellikleri
Bursa'nın manevi direkleri arasında gösterilen külliye, tüm ihtişamı ve mimarı özellikleriyle yurt içi ve dışından gelenleri kendisine hayran bırakıyor.
Taş, ahşap, alçı ve kalem işi her türlü süsün kullanıldığı, yapıldığı dönemde çinilerden itibaren tüm duvarların kalem işi nakışlarla süslendiği camide bugün sadece kubbe içlerinde ve eteklerinde kalem işi süslemeler dikkati çekiyor.
Caminin girişindeki taç kapı, taş oymacılığının özgün bir ürünü olarak kendisini sergiliyor. Cephedeki pencere alınlıklarında ve kartuşlardaki mermer yazı ve süslemeler de ince sanat ürünü olarak kendini gösteriyor.
Yeşil Cami ve Yeşil Türbe'de kullanılan çiniler, sır altı, renkli sır, mozaik çini tekniklerinde yapılmış ve kabartma sarı, lacivert, firuze ve beyaz renklerden oluşan önemli sanat eserleri olarak dikkati çekiyor. 13 metre çapında, 25 metre yüksekliğindeki kubbeye sahip olan caminin ana mekanına geçit veren holün sağında ve solunda tamamen çini kaplı, günümüzde müezzin mahfili olarak kullanılan iki bölüm yer alıyor.
Caminin en gösterişli yeri, basamaklarla çıkılan mihrap bölümü, 6 metre genişliği, 10 metre yüksekliği, hem çinileri hem de Fetih Suresi'nin bir bölümü yazılmış sarı, lacivert, firuze ve beyaz renkli, geniş yazı friziyle etkileyici görüntü sağlıyor.
Koltuk kısmındaki bitki süslemeleri, sütunları, mihrabı çepeçevre dolanan geometrik süslemeli frizleri ve yazı kuşaklarıyla erken devir Osmanlı mimarisinin en mükemmel mihrabı olarak biliniyor.
Yeşil Türbesi
Yeşil Cami'nin güneyinde bulunan Yeşil Türbe, Çelebi Mehmed tarafından yaptırıldı. Sekiz köşeli bir yapı olan türbe, dıştan yüksek kasnağı, sivri kubbesiyle karakteristik bir üslubu simgeliyor.
İznik çinileriyle bezenen türbenin içinde Çelebi Mehmed'in sandukası yer alıyor. Sekiz köşeli, yanları mermer, üzeri çini kaplı bir mermer kaide üzerine yerleştirilmiş Çelebi Mehmed'in sarı, lacivert ve beyaz renkte tamamen kabartma çinilerle kaplı sandukasının bir benzeri bulunmuyor.
Türbede, Çelebi Mehmed'in oğulları Mustafa, Mahmud ve Yusuf ile kızları Selçuk, Hafsa, Sitti ve Ayşe Sultan ile sütannesi Daye Hatun'a ait çinili sandukalar da yer alıyor.
Yeşil Medresesi ve İmareti
Yeşil (Sultaniye) Medrese de Çelebi Sultan Mehmed tarafından yaptırıldı ve 1419'da tamamlandı. Yeşil Cami'nin güneybatısında ve yaklaşık 100 metre yakınında bulunması dolayısıyla ''Yeşil'' adı verilen medrese, bugün "Türk-İslam Eserleri Müzesi" olarak hizmet veriyor.
Yeşil Külliye'nin bir parçası olan Yeşil İmareti de 15. yüzyılda inşa edildi. Bugün özgün yapısına uygun olarak restorasyonu gerçekleştirilen imaret yapısı aşevi olarak hizmet sunuyor.
"Türbenin özel seçilmiş çinilerini görünce çok etkilendim"
İzmir'den Bursa'ya gelen ve Yeşil Türbe'yi ziyaret eden Said Yıldırım, Osmanlı'nın ilk başkenti olan Bursa'nın çok güzel olduğunu ve manevi özellikleriyle de ön plana çıktığını söyledi.
Yeşil Türbe'yi çok etkileyici bulduğunu ifade eden Yıldırım, "Yeşil Türbe ile tarihimizi gördük, öğrendik. Çelebi Mehmed de önemli biri ve Osmanlı'yı toparlayan bir padişahımız. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın. Cami ile türbenin mimari özellikleri aynı ve çok etkileyici. Türbenin özel seçilmiş çinilerini görünce çok etkilendim. Burayı görmeyenler gelip muhakkak görsünler. Özellikle Yeşil Türbe'ye gelmelerini ve görmelerini tavsiye ediyorum." diye konuştu.
Damla Yıldırım da Yeşil Türbe'yi görünce heyecanlandığını belirterek "Önceki gördüğüm türbelere nazaran gizemli bir havası vardı. Gelip görülmesi gereken yerler. Tarihi çok seviyorum. Tarihi görerek ve yerinde öğrenmek çok önemli. Türbenin yapısı da beni çok etkiledi. Çinilerinin rengi çok çok güzel." dedi.
İspanya'dan gelen ve Yeşil Türbe'yi ziyaret eden Adrian Murillo, türbedeki mezarların ziyaretçilere tarihte yaşamış önemli kişileri hatırlattığını söyledi.
Türbenin içindeki küçük mezarların boyutlarından çok etkilendiğini aktaran Adrian Sanchez ise "Küçük mezarları görünce kalbim acıyor. Mezarları görünce onların küçük yaşta öldüğünü algılıyorum. Çok değişik bir mimariye sahip. Çok mistik bir havası var." değerlendirmesini yaptı.
Eşi Analia Valencia Morillo da Türkiye'de ve Bursa'da kendi kültürlerinden çok farklı yerler ve yapılar gördüklerini vurgulayarak "Her gördüğüm tarihi mekanda yeni bir şok ve sürpriz yaşıyorum. Böyle bir anıt mezarı gördüğüm için çok mutluyum." dedi.