Al-i İmran Suresi 26 ve 29. ayetler
Medine döneminde nazil olan Al-i İmran Suresi 200 âyettir. Adını 33. âyette geçen “Âl-i İmran” tamlamasından almıştır. Bu surede, vahye dayalı dinler arasındaki tekamül ilişkisine işaret edilmekte, Allah katında yegane geçerli dinin İslam olduğu vurgulanmakta, İslam’ın inanç esasları ile bazı temel ahlâk kavramları üzerinde durulmaktadır.
➡ Mushaftaki sıralamada 3, iniş sırasına göre 89. sûredir. Enfâl sûresinden sonra, Ahzâb sûresinden önce Medine'de nâzil olmuştur.
Müfessirlerin çoğunluğuna göre, sûrenin önemli bir bölümünün geliş sebebi, Necran hıristiyanları adına Medine'ye gelen heyetle Hz. Peygamber arasında geçen Allah inancı konusundaki tartışmalardır.
Al-i İmran Suresini okumak ve mealini dinlemek için tıklayın
Al-i İmran Suresi Tefsiri
Mülk kelimesi tefsirlerde genellikle şu anlamlarla açıklanmıştır: "Peygamberlik, kudret, yönetme gücü, zafer, egemenlik, ilim, servet, itibar, akıl, sağlık gibi her türlü maddî ve mânevî imkân". Bazı müfessirler bu anlamlardan birini veya birkaçını tercih ederken, bazıları âyeti bu anlamların hepsini kapsayacak şekilde yorumlamışlardır. Zemahşerî, Allah'a nisbet edilen birinci mülk kelimesinin genel ve kapsamlı, diğer iki mülk kelimesinin ise özel ve bütünün parçaları mesabesinde olduğunu belirtir.