Başlangıçta hiçbir şey ifade etmeyen bu ifadenin Türkçe'de "kitap satın alıp okumama hastalığı" anlamına geldiğini belirtirsek, birçoğumuzun hiç de uzak olmadığı bir durumun içinde bulunduğumuzu anlamamız çok uzun sürmez.
Tsundoku, etimolojik köken olarak Japonca'da argo bir kelime olan "tsun-doku" sözcüğünden geliyor. Bu sözcük "bir şeyleri daha sonrası için istifleyip hazır hâle getirip oradan ayrılmak" anlamına gelen "tsunde-oku" ve "kitap okumak" anlamına gelen "dokusho" kelimesinin birleşiminden oluşuyor.
Bu bağımlılığa sahip kişiler, aslında kitapları "okumamak" için almıyorlar. Kitapları "bir gün okumak" niyetiyle alıyorlar ancak bunu hayata geçiremiyorlar. Kitap okuma isteklerini ise yine gidip yeni kitaplar alarak bastırıyorlar.
Klasik koleksiyon yapmaktan ya da istifçilikten temel farkı ise, Tsundoku bağımlılığına sahip kişilerin temelde "biriktirme" amacı gütmemeleri.
Tsundoku'ya neden olan etmenlerden birisi de, kişilerin günlük hayatta kitap okumaya vakit ayıramaması. Özellikle sosyal medya araçlarının sık kullanımı bu bağımlılığı daha da artırıyor.
Karl Lagerfeld'in dediği gibi, "Satın aldığınız her kitapla birlikte onu okuyacak zamanı da satın almalısınız"!